OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 24, 2000 00:00
PATRONLAR VE ADAMLARI Onun için önemli olduÄŸunuzu bildiÄŸiniz bir kiÅŸi hiç olmaması gereken bir anda komik bir biçimde pat diye yere düşerse, -düşünün ki sizden hoÅŸlanan biri seyrettiÄŸinizi bilerek bütün gayreti ve performansıyla basket oynuyor; ya da yeni kıyafetine rahatça bakabilmeniz için önünüzde turlar atıyor- ona bakarak içinizden geldiÄŸi gibi güler misiniz, yoksa gülümseyiÅŸinizi kaÅŸlarınızı çatarak söndürür, baÅŸka bir ÅŸeye dikkatinizi toplamış ve düştüğünü kesinlikle farketmemiÅŸ gibi mi davranırsınız?EÅŸiniz ya da dostunuz size daha önce onlarca kez anlattığı komik bir anısını kelime deÄŸiÅŸikliÄŸi bile yapmadan yineliyor, ne var ki çok keyifli ve bunu anlatmakta çok istekli... Onun heyecanını bölüp, aÅŸağılayıcı bir yüz ifadesiyle hikayesinin sonunu mu söylersiniz, yoksa onu ilk defa duyuyor gibi merakla dinleyip sonra da kahkaha mı atarsınız?Hala zaafınız olan eski sevgiliniz sizinle sevgilisinin hastalığından (zavallıcık çok hassas ve grip olmuÅŸ) ötürü duyduÄŸu üzüntüyü paylaÅŸmak istiyor, onu azarlar mısınız, sabırla dinleyip, eski günler hatırına derdine ortak mı olursunuz?Sokaktaki çocuklara hayır diyemediÄŸiniz için cepleriniz selpaklarla mı doldu?EÄŸer ikinci şıklar sizi daha çok çekiyorsa siz duyarlılık hastalığına tutulmuÅŸsunuz. Bu hastalık çok erken yaÅŸlarda baÅŸlar ve bağışıklık sisteminiz yeterince geliÅŸmemiÅŸse, ömür boyu yakanızı bırakmaz. Çaresi yoktur ancak ani ÅŸoklardan sonra bir süre normal davranmaya karar verebilirsiniz. Ancak bağımlıları kısa zamanda eski alışkanlıklarına yakalanacaktır. Bunda ilk hareket çok önemli yer tutar. EÄŸer bir kez evet derseniz hastalığın pençesine tekrar tutulursunuz. Onun için çok dikkatli olmanız gerekir. Öldürücü deÄŸildir ama süründürebilir. Depresyona, parasızlığa ve nezleye yol açabilir.Özellikle karşı gruptan birileriyle karşılaşırsanız...Çünkü onlar affetmez, anlamaz ve dinlemezler. Ve sizin grubunuzun kan emicileridirler. Bir kez hastalığınızı anlamayıversinler, artık tüm zaaflarınızın üstüne giderek, sizi ezip geçeceklerdir.Sizi duyar gibiyim, duyarlıyım ama aptal deÄŸilim diyorsunuz üstelik haksızlığa da hiç gelemem.Bütün bunlar iyi de karşınızdakilerin usta olduÄŸunu unutuyorsunuz. Onlar sizden neyi nasıl alacaklarını iyi bilirler.Ben onlara bu yazı için 'patron' adını vereceÄŸim. Sözüm meclisten dışarı, yanlış anlamayın. Buradaki yazılardaki isimler tamamıyla hayal ürünüdür, gerçekle ilgisi yoktur. Patron sözcüğünü sadece mükemmel ses uyumu ve öztürkçe kelime kullanma hassasiyetime uyduÄŸu için seçtim. Yoksa o sevimli, babacan, tombul patronlarımızın duygusuz, anlayışsız ve bencil insanlarla ne ilgisi olabilir? Sevimli patronumuz (evdeki) eline geçen kazancıyla kendisine modaya uygun pahalı bir güneÅŸ gözlüğü almak istedi. Ne var bunda? Biliyorsunuz ki o lüks bir yerde çalışıyor üstelik kılığına dikkat etmezse müşterilerinin gözündeki itibarı sıfır olacak. Kendisi için bir ÅŸey istiyorsa namert, tabi ki o da biliyor sizin numaralı gözlüğünüzü deÄŸiÅŸtirmeniz gerektiÄŸini, artık gözünüzün önünü bile göremiyorsunuz, ama güneÅŸ de ona çok zararlı, bakın bakın gözleri nasıl da kısılıveriyor. Hem bu onun kazancı, bunun için çok çalıştı, istediÄŸini alabilir... Bu seferlik faturaları ve kirayı siz ödeyin. Gelecek sefere... Fakat o da ne?! Yeni model bir cep telefonu çıkmış, bu model hem iÅŸleri hem de itibarı için zaruri imiÅŸ, e bari gelecek sefer de idare ediverin canım ne olacak? Hem onun eski telefonu da size kalır. Ne, deÄŸiÅŸtirecek miymiÅŸ, neyse peki, ne farkeder, zaten siz cep telefonu kullanmayı sevmiyorsunuz, bunu da hep söylüyorsunuz ya...Sevimli patronumuz bu ay da zammınızı askıya aldı. Artık bu onuncu ay, verdiÄŸi maaÅŸ o kadar komik bir hal aldı ki on aydan sonra, sokaktaki insanlar bile bakıp bakıp gülüyormuÅŸ gibi geliyor size. Ama ekonomik durumu biliyorsunuz, iÅŸlerin ne kadar kesat olduÄŸu, borsanın hali malum. O da çok zor durumda, her hafta yurt dışına çıkıyor olması söylendiÄŸi gibi kumar tutkusundan deÄŸil, kredi arıyor O. Hem ekonomik paketten haberiniz var ya, artık enflasyon sizi ezmeyecek, merak etmeyin.Sevimli patronumuz (Ankara'dakilerden) mesleÄŸinin en yüksek kademelerine ulaÅŸmış birini makamından kovuyor, ne var ki bunda o adamın gururu, patronumuzunkinin yanında ne ifade eder ki? O da zahmet edip patronumuzun el öpücülerinden biri olmak için daha fazla uÄŸraÅŸsaydı.Tüm patronların ellerinin öpülmesine, övücü sözcüklere, daha fazla anlayışa ihtiyaçları vardır. Her zaman kendinizi düşünmeyin lütfen! Hem doÄŸada da bu böyledir. Ormanlar kralı aslanı düşünün, diÅŸi aslanlar bütün gün av peÅŸinde koÅŸar uÄŸraşıp didinirler, av yakalandığında ilk yeme hakkı erkek aslanındır. Ãœstelik diÅŸi aslanlar aynı zamanda çocuk doÄŸurmak ve beslemekle de yükümlüdür.Sonra arıları düşünün kraliçe arının hiç çalıştığını duydunuz mu?Ve kediler, onlar da patronlarımızdandır. Yemeyip yedirir, içmeyip içiririz, dayanamaz tavuk budumuzu paylaşır, onun karnı aç diye dışarıda duramayız. Ama o ne yapar, kendi canı çekmedikçe kucağınızda bile oturmaz hatta ısrar ederseniz, tırmalayıverirler.Eee, doÄŸa kanunu bu...Hem insanların hayvanlardan üstün olduÄŸunu kim söylemiÅŸ? Tabii ki patronlar her zaman daha üstündür. Ä°lkay Sevgi ÇOPUR - 24 Temmuz 2000, Pazartesi Â
button