Güncelleme Tarihi:
‘En lezzetli dilimi en sona ayır’ mottosuyla geri dönen Amerikan Pastası serisinin bu filminde ilkinden bu yana aralıksız seyrettiğimiz Jason Biggs, Alyson Hannigan, Eugene Levy ve Seann William Scott’ın yanı sıra ilk iki filmden hatırladığımız Tara Reid, Shannon Elizabeth ve Chris Klein gibi isimler kadrodaki yerini almış. Filmin yönetmenliğini ve senaristliğini ise ikinci uzun metrajlı işine imza atan Jon Hurwitz ve Hayden Schlossberg ikilisi üstleniyor. Amerikan Pastası Buluşma’nın en büyük sürprizlerinden biri Stifler’ın beklenen intikamı.
Kendi çapında bir hayran kitlesine ulaşan, özellikle de 90’ların sonu, 2000’lerin başında ergen olanların çok iyi bildiği bir ekip geri döndü. 1999 yılında vizyona giren ‘Amerikan Pastası’ efsanesi, aradan geçen 13 yıla, ikisi video formatında olmak üzere toplam dört film sığdırdı.
Ancak bir türlü toparlanamayan ilk kadro, beşinci denemede başarıya ulaşmış görünüyor.
İlki kadar cesur ve ahlak kurallarını esneten bir yapıya sahip değil.
Ama en az onun kadar eğlendirici olduğu bir gerçek.
Filmin bir diğer önemli özelliği de; Amerikan Pastası sayesinde yolları açılan Jason Biggs, Alyson Hannigan, Chris Klein, Tara Reid, Seann William Scott ve Mena Suvari gibi isimleri yıllar sonra görmek, karakterlerin geçirdiği değişimlere şahit olmak.
Empati kuracak ve aradan geçen 13 yıllık zamanın bir öz değerlendirmesini yapacaksınız.
ANILAR TAZELENDİKÇE İLİŞKİLER SAĞLAMLAŞIYOR
Jim Levenstein, Michelle, Oz, Kevin, Vicky, Stifler, Heather ve Finch.
Onlar henüz lise yıllarındayken, hep birlikte hayata atılan bir avuç genç.
Ancak şimdi aradan yıllar geçmiş ve atıldıkları hayatın gerçek yüzüyle karşılaşmışlar.
Başarılı bir kariyer elde etme yarışı, evliliği ya da ilişkiyi yürütme çabaları, daha çok para kazanma hırsı gibi hayat amaçlarının içinde debelenen bu yetişkin insanlar, yıllar sonra birkaç günlüğüne lise mezunları buluşması için East Great Falls’a geri dönüyor.
EVLİLİK AŞKIN DIŞINDA SEKSİ DE ÖLDÜRÜR MÜ!
Bu birkaç günlük buluşma, hayatlarında nelerin değiştiğini, kimlerin hiç mi hiç değişmediğini, ulaştıkları ya da ulaşamadıkları hayalleri öğrenmelerini sağlıyor.
Eski aşklar hatırlanıyor ve şimdiki aşklarla kıyaslamalar yapılıyor. Kimisi eski aşkına dönerken, kimisi elindekinin kadrini daha iyi anlıyor.
Filmin merkezinde Jim ve karısı Michelle’in çocuk sahibi olduktan sonra seks hayatlarının monotonlaşması var.
Evlilik aşkı öldürür mü muamması bir kenara dursun, bu filmle evliliğin insanların seks hayatını da sekteye uğratıp uğratmayacağı sorgulanıyor.
HEDEFİNE ULAŞAMAYANLAR TOPLULUĞU
Filmi izlerken ister istemez geriye dönüyor, üniversite ya da lise yıllarında yaşadıklarınızı hatırlıyor, küçük çaplı bir iç hesaplaşma yaşıyorsunuz.
‘Amerikan Pastası: Buluşma’nın karakterleri de, yıllar önce lise yıllığına yazdıkları dileklerin gerçekleşmediklerini görünce bir durum değerlendirmesi yapmıyor değiller.
Şaşırdıkları nokta, çoğu zaman görüşlerini dikkate bile almadıkları ve hatta hayatı boş yaşadığını düşündükleri Stifler’in lise yıllığına yazdığı “Benim dileğim, ömür boyu arkadaşlarımla takılmak, eğlenmek ve hayatın tadını çıkarmak” cümlesinin önemini kavramış olmaları.
STIFLER YİNE İŞ BAŞINDA
Serinin en dikkat çeken ve seyirciye kahkahalar attıran karakterlerinden olan Stifler, içindeki haylaz çocuğu öldürmemiş.
El şakaları, laf sokmalar, insanların fiziksel ve ruhsal durumlarıyla alay etmeler tam gaz devam.
Dinmek bilmeyen seks arzusu ve kızlarla kurduğu rahat iletişim hâlâ diğerleri için imrenilecek bir durum. Stifler, her zamanki gibi yine ekibin başına türlü belalar açıyor. Ancak içindeki saflık ve arkadaşlarının işbirliği, bir şekilde sorunların çözülmesini de sağlıyor.
Filmin en büyük sürprizlerinden biri de, Stifler’in annesiyle beraber olan Finch’ten aldığı acı intikam.
Son olarak daha çok gençlerin ilgisini çekecek olan bu filmin 15 yaş sınırı ile vizyonda olduğunu hatırlatalım.
Titanik 3. boyutta
TITANIC 3D
Yön: James Cameron
Oyn: Leonardo Di Caprio, Kate Winslet, Billy Zane, Kathy Bates
Tür: Dram
3 boyutlu diye bir daha izlenecek filmlerin sayısı fazla olmasa gerek. Ama 3 boyutlu olmasa bile defalarca izlenebilecek filmler var. Fragmanında bile tekrar tekrar göz yaşı döktüren, Jack ve Rose’un tutkulu aşkını tarihi bir trajediyle birlikte anlatan Titanik de bunlardan biri. Asla batmaz denilerek suya indirilen ama ilk seferinde bir buzdağına çarparak 1500 kişiyle okyanusun dibine gömülen Titanik trajedisinin 100. yılındayız. Bu acı yıldönüm 11 Oscar’lık şahane filmin 3 boyutlu olarak yeniden perdeye gelmesiyle hatırlanıyor. James Cameron Avatar’dan sonra 3 boyutlu sinema macerasına yılların eskitemediği Titanik ve Jack ile Rose’un okyanus rüzgarlarına karşı duran aşkı ile devam etmiş oluyor.
HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
Onlar hayalet değil varlık
MAGNIFICIENT APPEARANCE
ŞAHANE MİSAFİR
Yön: Ferzan Özpetek
Oyn: Elio Germano, Margherita Buy, Cem Yılmaz
Tür: Dram-Komedi-Gerilim-Fanastik
Her filmi ayrı bir şölen olan Ferzan Özpetek bu kez farklı türleri biraraya getirdiği, hayal ile gerçek arasında gidip gelen, gerilimi ve fantastik ögeleri de olan Şahane Misafir ile karşımızda. Ferzan Özpetek, Şahane Misafir’in konusunu uzun süre saklı tuttu. “Hayaletleri olan bir eve taşınan bir adamın hikâyesi” gibi basit bir cümleyle anlatmak istemiyordu, ki filmi görünce ne kadar haklı olduğunu anlıyorsunuz. Çünkü ortada bir hayalet hikâyesinden çok daha fazlası var. Farklı dünyaların karşılaşmasının ve birbiri ile etkileşime girmesinin filmi Şahane Misafir. Film zaman zaman ürkütüyor, güldürüyor, duygulandırıyor, hüzünlendiriyor, hatta arada ağlatıyor ve finalde ilginç bir karşılaşmadan çıkmışcasına uğurluyor izleyicisini. Ferzan Özpetek filmlerinin vazgeçilmezleri güzel sofralar, eşcinsel karakterler, duygulu müzikler (tabii ki Sezen Aksu imzalı) burada da var. Bunları her zamanki gibi çok iyi işliyor ve kullanıyor. Ama bu filmle birlikte yönetmen farklı bir yola da girmiş. Fantastik dokunuşlar, gerilimli sahneler, hikâyenin alt metnindeki tarihi ve politik göndermeler farklı rüzgarların estiğinin habercisi sanki. Filmin politik söylemi yüzeysel kalmış olsa da gerilim, dram ve komedi konusunda dengeleri oturttuğu ve her birinde ayrı ayrı etkileyici olduğu bir gerçek. Yarattığı fantastik boyut ise olabildiğince çarpıcı ve çekici. Başroldeki Elio Germano, 2010 yılında Cannes Film Festivali’nde ‘La Nostra Vita’ filmi ile En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü almış, son derece iyi ve parlak bir aktör. 3. kez Ferzan Özpetek filminde oynayan Margherita Buy’a da dikkat çekmek gerek. Cem Yılmaz yan rollerden birinde olsa da varlığıyla filme ağırlığını koymuş. Kalabalık sahnelerin hemen hemen hepsinde gözleri üstüne çekmeyi başarıyor. Star ışığının ne demek olduğunu işte o zaman anlıyorsunuz. Gözümüzün onda olmasında onu tanıyor olmamızın rolü vardır tabii ama ben burada daha büyük bir güçten ve varlıktan bahsediyorum. İtalyanca bilmiyorum ama bilenler Cem Yılmaz’ın kısa bir süre çalışarak kotardığı İtalyancasının ve vücut dilinin de çok iyi olduğunu, doğru kullanıldığını söylüyorlar. Cem Yılmaz’ın Şahane Misafir’e katkısı, emeği, artısı gerçekten de büyük. Ferzan Özpetek’in fantastik dünyalarda geçmiş ile günümüz, gerçek ile hayal, korku, komedi, dram arasında gezinen bu şahane hikayesini ve yarattığı atmosferi ben çok sevdim. Karşı karşıya getirdiği ve birleştirdiği farklı dünyaları da. Her eve şahane misafirler gerekiyor diye düşünerek çıkacağınız ve hikayesiyle, müziğiyle yanınızda götüreceğiniz bir film izleyeceğinizi söyleyebilirim.
NOT: Şahane Misafir üzerine geniş kapsamlı yazı yarın Hürriyet Keyif’te olacak.
Gurbette de kadına şiddet
MEVSİM ÇİÇEK AÇTI
Yön: Ali Levent Üngör
Oyn: Turgay Tanülkü, Mehtap Bayrı, Onur Şan, Feriha Ecem Çalık
Tür: Dram
Süre: 98 dk.
Almanya’daki gurbetçilerimizin gerçek yaşam öyküleri Mevsim Çiçek Açtı ile beyazperdede. Almanya’nın Nürnberg şehrinde çekilen film gurbetçi hikâyeleri üzerinden kadında şiddete dikkat çekiyor. Nazmi, karısı Çiçek ve kızları Mevsim ile Almanya’da yaşayan ve karısını sürekli döven bir adam. Devlet, Çiçek ve Mevsim’i himayesi altına alıp bir kuruma yerleştiriyor. Çiçek burada tanışıp yakın arkadaş olduğu Esra ile aynı eve taşınmaya karar veriyor. Ve bir gün Asaf’ın taksisine binmeleriyle hayatları farklı bir boyut kazanıyor. Filmin yönetmenliğini ve senaristliğini Ali Levent Üngör üstlenirken oyuncu kadrosu Feriha Ecem Calik, Onur Şan, Mehtap Bayrı, Deniz Oral, Turgay Tanülkü, Mehmet Ali Kula, Yavuz Bingöl ve Kerem Alışık gibi isimlerden oluşuyor.