Pastalar kudurdu

Güncelleme Tarihi:

Pastalar kudurdu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 24, 2005 00:00

BİRİ bizimle dalga geçiyor.Vallahi.Şeker ve un bir yandan canımıza kastetmiş birer düşman olarak ilan edilirken, bir yandan ikisinin birlikteliği günden güne daha da şahane bir hal alıyor.Pastalar kudurdu adeta.Resmen butik vitrini seyreder gibi seyrediyorum.Yetmiyor.İçeri girip her birinin hakkında bilgi alıyorum.Parmaklamak istiyorum hepsini.Gözümle yiyorum.Birinin komedi filmlerindeki gibi yüzüme bir pasta fırlatmasını diliyorum.Pastaya bulanmak istiyorum.***Sırf pasta olsa kuduran...Etler, soslar, ekmekler... Her şey kudurdu.Fakat doktorlar da kudurdu.Ağzımıza giren her lokma, mezara doğru döşenen yolda bir çakıl taşı adeta.Yemeden yaşamaya davet ediyorlar bizi.Geçenlerde gazetenin birinde iki sütuna yirmi santim üzümün faydaları anlatılıyordu... Ama nasıl... Adeta ölüme çare denilebilir.Fakat nasıl bitiyordu dersiniz methiye?‘Fazla şeker yüklü olduğundan çok az tüketilmelidir.’Allah’ın üzümü...Katkısı, şusu busu yok.Yani pasta gibi ‘Gözünü lezzet bürümüş insanoğlu icadı’ değil.Ama o bile işte...***Ayıptır, yazıktır, günahtır!Yani bize...Böyle ikilem içinde bırakılmaz insan.Ya yiyeceğe içeceğe muhalefet yasaklansın ya da misal pastalar bu kadar albenili olmasın...Bulamaç şeklinde sunulabilirler mesela. İngiltere kraliçesinin şapkaları gibi olmaları gerekmiyor illaki.Hayır, dizilerde sigara içilmesi sakıncalı oluyor da... Bunların böyle uluorta teşhiri obeziteye davetiye sayılmaz mı?Afyon ekimi denetleniyor da krema imalatı neden aynı muameleyi görmüyor?Nefsimizi kontrol altında tutmaktan helak olduk.***Peki dondurmaya ne oluyor?Nedir bu renk cümbüşü?Yok kivilisi, yok kavunlusu...Utanmasalar sarmısaklısını da yapacaklar.Hadi günaha davet eden şeytana uymanın verdiği tedirginliği bir yana bırakalım, dünyanın en hoş eylemini gerçekleştirirken, yani dondurma dolabının başında sipariş verirken bile derin düşüncelere mi gark olacağız?İnsan karar veremiyor... Hepsinden birer top almaya kalksanız beşbuçuk kilo ediyor.Bu kadar eziyet olmaz!MIŞ-MUŞEcevit, ‘Aman bana af demeyin’ demiş.Biraz zaman tanınmasını istiyor. En azından tarihte kim var başka kurtarılacak, bir bakmak için.*Ankara’daki görev süreleri biten Mısır, Irak, Sudan, Yemen, Kuveyt ve Libyalı diplomatlar dansöz oynatmış.Caz dinlemelerini mi beklerdiniz?*Japon bilim adamları, tırnaklara bilgi depolamayı başarmış.Herkesin bir işi var bu dünyada; bizimkisi zevku sefa.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!