Pasaportu olan uçuşa hazırlansın
Güncelleme Tarihi:
Star TV’de bu akşam eğlenceli bir yarışma programı başlıyor. “Pasaport” adlı yarışmada Hande Sarıoğlu ve Ümit Erdim, sokağa çıkıp pasaportu olan iki kişi bulacak. Verilen görevi kısıtlı zaman içinde yerine getirebilen yarışmacı, yurtdışı tatili kazanacak.
Hande Hanım, sizi en son Mehmet Ali Erbil’le “Çarkıfelek”te izlemiştik. Şimdi “Pasaport”la yine Star TV ekranındasınız...
Hande Sarıoğlu: “Çarkıfelek”te tam 54 il dolaştım. Ardından Mehmet Ali Erbil’e yardımcı sunuculuk yaptım. Sonra da okuluma devam ettim. Türk Dili ve Edebiyatı okuyorum. Şu anda üçüncü sınıftayım ama hep sunucu olmak istemiştim.
Ümit Bey siz de son olarak geçen yıl “Cuma’ya Kalsa” dizisinde rol aldınız. Sonra da ticaretle uğraşmaya başladınız. Ne oldu da tekrar ekranlara döndünüz?
Ümit Erdim: 2008’den 2009’un sonuna kadar ticaretle uğraştım. Oyuncusun para kazanıyorsun ve parayı da bir yere yatırman gerekiyor. Ben de köftecilik yaptım ama köfteyle aramızda bir bağ oluşmadı sanırım.
Biraz “Pasaport”tan bahseder misiniz? Yarışmacılarınızı sokakta bulacaksınız değil mi?
Hande: Evet, ilk çekimlerde kendimizi Bağdat Caddesi’ne bıraktık. O bir tarafa gitti, ben bir tarafa. Bir kamera beni izledi, bir kamera da Ümit’i.
Ümit: Sokakta bulduğumuz yarışmacı adaylarına sorduğumuz ilk soru, “Pasaportunuz var mı?” oluyor. Eğer varsa, süresinin olup olmadığını soruyoruz. Eğer o da tamamsa, “Sizi bu akşam Tayland’a gönderiyoruz” diyoruz.
ÜLKEM SİZE EMANET, BEN TATİLE GİDİYORUM
O tatile gitmeleri için neler yapmalarını istiyorsunuz peki?
Ümit: Beş koşulumuz var. İlk önce bu koşulları kabul edip etmediklerini soruyoruz. Çünkü etmeyen, “Ben bunu yapmamam” diyen de çıkabiliyor.
Tüm koşulları kabul ettiğini söylerse?
Hande: O zaman eline 125 TL veriyoruz. Tüm görevleri bu parayla yerine getirmek zorunda, ulaşım da buna dahil. Otostop mu çeker, otobüse mi biner, yoksa koşar mı, o yarışmacının bileceği iş...
Peki koşullarınız neler?
Ümit: Bunlar her bölümde değişiyor.
Hande: İlk bölümde herkesin çok korktuğu, hatta bizim de korktuğumuz bir görev vardı. Bostancı’daki lunaparkta “Ejection Seat” diye bir top var. Telaffuzu zor olduğu için biz ona “fırlatma topu” dedik. Yarışmacıya fırlatma topuna binmesi görevini verdik, amacımız onu uçak yolculuğuna hazırlamaktı. İkinci görev, Moda’ya gidip Tayland’a özgü bir bitki olan papaya bulmaktı. Koşa koşa manavlara gittik, tabii fiyatta da pazarlık yaptık. Üçüncü görev, Bahariye’ye gidip üzerinde Türkiye baskısı olan bir tişört yaptırmaktı.
Ümit: Dördüncü görev gözlük, palet ve şnorkel almaktı. Son görev de Sultanahmet Meydanı’na çıkıp 50 kişiyi “Ülkem size emanet, ben tatile gidiyorum” diyerek öpmekti.
Tüm bu görevleri kaç saatte tamamlamak gerekiyor?
Hande: 10 saatimiz var. Saat 21.00’de havaalanında olmaları gerekiyor. Görevlerini tamamlayan yarışmacı hızlı bir şekilde evine gidip bavulunu hazırlıyor. Havaalanına en önce giden tatili kazanıyor.
Yani yarışmacı, yarıştığı gün içinde tatile gidiyor...
Hande: Şimdilik vize istemeyen ülkelere gönderdiğimiz için yarışmacıyı o günün akşamında tatile gönderiyoruz.
BİZ DE TATİL KAZANACAĞIZ
Siz de yarışmacıyla tatile gidiyor misiniz?
Hande: Hayır, yarışmacıyla gitmiyoruz ama Ümit’le benim aramda da bir rekabet var. Yarışmanın sonunda hangimiz daha çok yarışmacıyı tatile gönderirsek, tatil kazanacağız.
SIRADA YUNAN ADALARI VAR
İlk programda yarışmacılardan en hızlı olanı Tayland’a gönderdiniz. Peki sonraki haftalarda hangi ülkeler var?
Ümit: Şimdi Rusya’ya vize kalktı ya, oraya ben gideyim diyorum! (Gülüyor) İkinci haftamızda Yunan Adaları’na göndereceğiz. Bu arada yarışmacının yanına bir de dijital kamera veriyoruz ve bize orada yaptıklarını çekip getirmesini istiyoruz. O görüntüleri de programın sonunda izleyicilerimizle paylaşıyoruz.