Partine kimleri çağıracaksın?

İlk partiyi bana verdiler. Bakmayın her şeyi onların ayarladığına meğer ne zormuş parti vermek. Onu ara, bunu ara, yer tarif et. Kim kimi sevmez, kim kimle biraraya gelmez, hepsi hesaba katılacak. Birini unutsan 40 yıl sitem dinlersin. Telefonda geçirilen saatler, sürekli yenilenen listeler, en az-en çok kaç kişinin geleceğine dair sonsuz olasılık hesaplarından sonra nihayet parti akşamı...
Saat dokuzda başlamasına karar verdim. Oldies, pop, rock ve Latin alternatiflerinin arasından benim partimde pop çalınacak. Kesmedi; ortamı yumuşatsın, insanları havaya soksun diye kendim Natasha Atlas müzikleri de derledim. DJ, geceye bu pop-arabik müziklerle başlayacak.
Mariachi’ciler önceden her şeyi hazırladı. Bu kadar profesyonel bir şey hazırlayacaklarını hiç tahmin etmiyordum. Işıklı Mariachi panoları ortamı tamamen değiştiriyor. Yiyecekler, içecekler gırla. Garsonlar, DJ, dansçı, fotoğrafçı, videocu herkes hazır. Tek eksik davetliler!
Saat dokuz buçuk oldu ortada kuzenimden başka kimse yok. Eyvah diyorum, parti patladı, rezil oldum. Sarılıyorum telefona meğer herkes yoldaymış. Teker teker damlamaya başladılar, hatta yarım saat içinde şelale debisini buldular. Her gelen yanında bir arkadaşını getirmiş. Bunu da size son dakika söylüyorlar. 20 kişi oluruz diyordum, olduk 50! Kim kimdir, kim kimin davetlisi hepsi birbirine karıştı. Neyse ki hep beraber bir güzel eğlendik. Alnımızın akıyla, kavgasız gürültüsüz bir partiyi daha eda ettik.

NASIL YAPILIYOR?

Mariachi’nin Shut the House adını verdiği partileri için Facebook’ta, tıpkı rakı sofası aplikasyonu gibi yeni bir aplikasyon (uygulama) açıldı. Buraya girip önce kendi sanal partinizi veriyorsunuz. Sanal partisine en çok davetli gidene, her hafta gerçek parti veriyorlar. Ayda bir de büyük parti var. Partilerin görüntüleri yine burada yer alıyor. Sanal parti vermek için apps.facebook.com/shotthehouse adresini kullanıyorsunuz.

Asmalımescit shot savaşları

Beyoğlu Asmalımescit’te bir shot muhabbetidir gidiyor. Önce Otto ve Novo fındık votka ve franko kokteyllerini, shot (şat, küçük) bardakta vermeye başladı. Sonra tekila seyyara düştü, sokakta satılmaya başladı. Sokakta masa, üzerinde tekila şişesi, shot bardaklar, limon ve tuz... Yürürken duruyorsunuz, tekilayı çakıp, parasını verip, devam ediyorsunuz. İsteyene hemen yanda ananasçı da var, bir dilim satın alıp ağzınızı tatlandırıyorsunuz. Ve şimdi son olarak Babylon’un karşısındaki Groove, meşhur mojito’sunu shot yaptı. Tanıtım için çok da güzel bir grafik yapmışlar: Shot’tan mojito içen bir arı kuşu. Bakalım bunun sonu nereye varacak? Yakında Asmalı’daki meyhaneler de rakıyı shot’ta verecek bu gidişle.

Sortie’nin içinden İstiklal geçiyor

Sağda Rebul Eczanesi, yanı Beyoğlu çikolatacısı, solda Karakedi Plakçılık, İnci Pastanesi, Markiz, çiçekçi, manav, lavantacı, çöpçü, piyangocu... Hepsi 1930’lu yıllardaki halleriyle. Etrafta dönem kıyafeti giymiş, o yılların makyajı ve kuaförüyle şık hanımlar, beyler... Bu yaz Sortie’ye gidenler eğlenceye minyatür bir İstiklal Caddesi’nden geçerek girecek. Etraftaki herkes tiyatrocu. Manavdaki meyveler, çikolatacıdaki çikolatalar gerçek. Lavantacının yanından geçerken buram buram lavanta kokuyor. Duvarlara Beyoğlu binalarının eskizleri çizilmiş. Bu 60-70 metrelik İstiklal Caddesi bitince pistin yanına çıkıyorsunuz. Sanki Sortie Tünel’e taşınmış gibi.
MIHLAMA BOĞAZ’A İNDİ
Karadeniz’in mısır unu ve peynirle yapılan ünlü yemeği mıhlama, Sortie’nin yeni sezon açılımlarından sadece biri: Pazar brunchları. 7 bölgenin yedisinden de lezzetler seçilmiş. Onun dışında bu yazın yeniliklerinden biri de her çarşamba İzzet Çapa’nın Cahide’sinin Sortie’ye taşınacak olması. Ajlan-Mine vardı ya, onların Mine’si de akşamüzerleri canlı caz söyleyecek. Giriş bu yıl 50 lira. Ama hiç tavsiye etmem. Onun yerine limitsiz yerli içki veren Meyhane’ye rezervasyon yaptırın. Giriş parası vereceğinize 35 lira daha verir, hem limitsiz içkinizi içersiniz hem de Beyza Hanım’ın enfes meze ve balıklarını yersiniz. (212) 327 85 85.

Küçük hayaller kitabı

Yazın ne yapıyorsunuz? Tatile çıkacak mısınız? Nereye gideceksiniz? Bu soruların yanıtlarını hâlâ veremiyorsanız buyrun yardımcı olacak bir kitap: Küçük Oteller Kitabı. 12 yıldır çıkan rehberin bu yılki edisyonunda 60 yeni otel var. Gazeteci arkadaşım Mutlu ve ablası Müjde Tönbekici, hepsini tek tek gezerek hazırladı. Kitabın sayfalarını karıştırmak hayallere dalmak için yeterli. Küçücük, şirin mi şirin koylar, cennet gibi bağlar, dağlar, ormanlar ve hemen dibinde kimi ahşap, kimi taş birbirinden güzel oteller, pansiyonlar. Kendinizi içinde kaybediyorsunuz. Hatta niye şu küçük yer benim değil ki, ne yapıyorum büyükşehirde diye haset ediyorsunuz.