Güncelleme Tarihi:
Yaklaşık 3.5 ayda 2 kilo 70 gram ağırlığa ulaşan Nizan Zeynep, hastaneden taburcu edildi. Hemşire olan anne Saber Doğan, "Bebeğimin öleceğini sanıp kefen almayı düşünürken, şimdi elbiselerini giydireceğim" dedi.
Fabrika işçisi Sinan Doğan ile evli olan Eskişehir Doğumevi Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapan Saber Doğan, ikinci çocuğuna hamile kaldı. Saber Doğan, 10 Mart 2011 tarihinde hamileliğinin 27’nci haftasında sancıları artınca, yakınları tarafından Özel Ümit Hastanesi’ne götürüldü. Opr. Dr. Gülbin Erol, annenin sağlık durumunun iyi olmadığını belirleyince sezaryenle doğum yaptırılmasına karar verdi. Saber Doğan, sezaryenle 510 gram ağırlığında bir kız bebek dünyaya getirdi.
Nisan Zeynep adı verilen erken doğan bebeğin yaşatılması için hastane doktorları ve hemşireleri seferber oldu. Özel Ümit Hastanesi çocuk hastalıkları uzmanı doktorları Şadi İdem, Ferruh Baş, Fatih Özgen ve Coşkun Minnet bebeği sürekli olarak gözetim altında tuttu. Bebeği yaşattıkları için çok mutlu olduklarını ifade eden Dr. Şadi İdem şunları söyledi:
"Nisan Zeynep bebek 27 haftalık olarak 510 gram ağırlığında dünyaya geldi. Doğum ağırlığı olarak çok düşük olduğu için yaşatılması çok zor bir bebekti. Prematüre bebekler, çok düşük doğum ağırlıklı bebekler olduğu için, gelişim geriliği ile doğan bebeklerdir. Organ gelişim bozuklukları, değişik organlardaki hasarları olabilecek bebeklerdir. Bu yüzden her anlamda çok iyi takip ve tedavi edilmesi gerekiyordu. 109 gün sonra Nisan Zeynep bebeği, 2 kilo 700 gram olarak taburcu etmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz."
BEBEĞİM İÇİN KEFEN ALMAYI DÜŞÜNÜYORDUM
Anne Saber Doğan ve baba Sinan Doğan, kızlarının sağlıklı olarak hastanede taburcu edilmesine çok sevindiklerini belirtti. Anne Saber Doğan şöyle konuştu:
"6 yıllık evliyim. 3.5 yaşında Naci Ufuk adlı bir oğlumuz var. Naci Ufuk daha kız kardeşi Nisan Zeynep’i görmedi. İlk kez eve götürdüğümüzde görecek. İkinci kez hamile kaldığım da hep sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek için dua ettim. Kızımız Nisan Zeynep 27 haftalık sezaryen doğumlu 510 gram dünyaya geldi. Karnımda da gelişme geriliği oluşmuş. Dünyaya geldiğinde doktorlara ’Bebeğim yaşıyor mu?’ diye sordum. Çünkü bu kadar küçük ve gelişme geriliği olan bir bebeğin yaşaması çok zordu. Hemşire olduğum için bunu teknik olarak biliyordum. Hiç ümidim yoktu. Ama Opr. Dr. Gülbin Erol çok zor şartlar altında benim doğumuma girdi. İki çocuk doktoru birden ameliyathanede bebeğimin doğumunu beklediler. Birisi kalp masajı yaparken diğeri bebeğimi makineye bağlamak için çaba harcadı. Ben ve bebeğim çok şanslıydık. Bebeğim için kefen almayı düşünürken şimdi elbiselerini ütüleyip giydirmeyi düşünüyorum. Çok mutluyum. 109 gündür gözyaşlarım hiç dinmedi. Ama şimdi emin olun çok sevinçli olduğumu için ağlıyorum. Tüm doktorlarımıza sonsuz teşekkür ediyoruz. Bebeğimizi ve beni tekrar hayata bağladılar."