'Park için 50 tl istiyorlar'

Güncelleme Tarihi:

Park için 50 tl istiyorlar
Oluşturulma Tarihi: Ocak 22, 2013 09:37

Zengin ve hırslı bir işadamı. Köklü bir ailenin oğlu olarak doğmuş, ömür boyu varlıklı bir hayat sürmüş.

Haberin Devamı

Karısına aşık. Ancak ondan göremediği sevgiyi başka kadınlarda arıyor... Bahsettiğimiz kişi, “İntikam” dizisinin Haldun Arsoy’undan başkası değil... Arsoy’u, ona hayat veren Zafer Algöz’le konuştuk.    

Zafer Bey, “İntikam”ın ilk iki bölümü seyirciyle buluştu. Henüz izlememiş olanlar için, bize biraz canlandırdığınız karakterden bahseder misiniz?

- Haldun Arsoy’u canlandırıyorum. Varlıklı ve hırslı bir işadamı. Çevresinde itibar gören bir adam. Aşık olduğu bir karısı ve iki çocuğu var.

Arsoy Ailesi, Beren Saat’in canlandırdığı Yağmur karakterinin intikam almaya çalıştığı aile, değil mi?

- Evet. Yolumuz bir şekilde kesişiyor ve Yağmur aileye giriyor. “İntikam”ın Türk insanına yakın bir hikâyesi var. Bir hesaplaşma hikâyesi bu. Ama sadece tek bir karakterin intikam öyküsü üzerine kurulu değil. Yan karakterlerin de müthiş entrikaları var. Hikâyenin temeli, çok sağlam bir matematikle kurulu. Bu işlerde senaryo çok önemli. Ne kadar iyi kadro kurarsanız kurun, senaryo sağlam değilse o iş olmaz. Bizim de çok sağlam bir senaryomuz var. Zaten Berkun Oya benim çok takdir ettiğim bir senarist.

OTOPARKTA 50 LİRA İSTEYEBİLİYORLAR

Senaryoyu okurken, sizi en çok ne heyecanlandırdı?

- Her oyuncunun senaryoyu okuma biçimi farklıdır. Ben, senaryodaki bütün rolleri kendim oynuyormuş gibi okuyorum. Ya da “Bu rolü kim oynar?” diye düşünüyorum. Bir de cast’ı biliyorsam eğer, o kişiyi hayal ediyorum senaryoyu okurken. Haldun da olay kurgusu içerisinde yönlendirici özellikleri olan, oyunun olmazsa olmazı bir kişi. Bu nedenle çok ilgimi çekti. Bir de başka dünyaların insanı...

Nasıl yani?

- Benim hiç bilmediğim bir dünyanın üyesi yani. Basın yoluyla hayatlarını takip ettiğimiz, helikopterleri, uçakları olan, ekonomik anlamda çok güçlü insanlardan biri Haldun. Ama tabii bizim insanımız sizi canlandırdığınız karakterle özdeşleştirdiği için normal hayatta da sizi o zannedebiliyor. Otoparkta sizden 50 lira isteyebiliyorlar mesela. Milyoner adam olarak görüyorlar çünkü! (Gülüyor)

GENÇ OYUNCULARI MÜTHİŞ BULUYORUM

Dizide birçok genç oyuncuyla çalışıyorsunuz. Nasıl buluyorsunuz performanslarını?


- Müthiş buluyorum. Aralarında daha önce çalıştıklarım da var, ilk defa bu işi yapanlar da. Bazıları ileride büyük projelerde işin lokomotifi olabilecek çocuklar.

Kimlerle çalışmıştınız daha önce?

- Mert (Fırat) ve Nejat’la (İşler). Onların oyunculuk malzemesini biliyorum. Bu işe değer veren, hakikaten kafasını yoran oyuncular.

Didem Uzel, dizide sevgilinizi oynuyor değil mi?

- Evet, Didem sevgilimi, Arzu Gamze Kılınç da eşimi oynuyor. Aynı zamanda ikisi çok yakın arkadaş.

Az önce Haldun için “karısına aşık bir adam” demiştiniz. Eşine aşıksa neden başkasıyla ilişki yaşıyor?

- Aşk da böyle bir şey demek ki! (Gülüyor) Yok yok, onun da kendine göre haklı sebepleri var. İzleyince anlaşılacak bu sebepler zaten. Ben oynadığım karakterin hakkını sonuna kadar savunmak zorundayım...

Şimdiye kadar yaptığınız çekimler sizin için nasıl geçti? Sette durumlar nasıl?

- Gayet iyi geçti. Gamze’yi çok sevdim. İlk kez beraber çalışma şansına sahip olduk. Didem Uzel’le de ilk kez çalışıyoruz. O da gayet uyumlu, çalışkan, işini iyi yapan bir arkadaşımız. Çekimler sırasında bir sorun yaşamıyoruz. Herkes işine çok profesyonel bakıyor. Çekim aralarında da bol bol sohbet ediyoruz.

Neler konuşuluyor o sohbetlerde?

- Dizi hakkında hiç konuşmuyoruz. Sohbet konularımız genelde spor, politika, dünyanın gündemi oluyor.

TUĞÇE KAZAZ’A HAKSIZLIK ETMİŞLER

Sinemada son olarak Osman Sınav’ın yönettiği “Uzun Hikâye” filminde rol almıştınız. Sonrasında bir sinema projesine dahil oldunuz mu?


- Şu anda bir film projem yok. “Uzun Hikâye”yi de yazın çekmiştik. Başından beri Osman Abi’nin o filmi yapacağını biliyordum. Bana “Ufak tefek roller var ama hepsi ağır roller. Başarılı oyuncular oynasın ki, hikâye inandırıcı olsun. Bana destek verir misin?” dedi, ben de seve seve kabul ettim. Beni Ayvalık’ta beş gün misafir ettiler. Gayet güzel çalıştık. Osman Sınav ve Kenan İmirzalıoğlu bir araya gelince herkes aksiyon filmi zannetti ama bambaşka ve çok güzel bir hikâyesi var “Uzun Hikâye”nin.

En çok neyi sevdiniz bu hikâyede?

- Kenan’ın oynadığı karakterde babamın devlet memurluğu yaptığı zamanlardaki tavrı, devletin bekasını, tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunan, yürekli bir insan yapısını gördüğüm için hikâyeyi çok sevdim. Bir de filmdeki kara tren efsanesi çok hoşuma gitti. Bizim çocukluğumuzda vardı o kara trenler. O lokomotiflerin gelişi, o ihtişam... Bunlar bile beni çocukluğuma götürdü. Çok hoşuma gitti.

Bazı sinema eleştirmenleri, Tuğçe Kazaz’ın filmdeki oyunculuğunu yetersiz buldu. Siz ne düşünüyorsunuz?

- Ben aynı görüşte değilim. Haksızlık etmişler bence. Filmde oynayan herkes çok başarılıydı. Herkes aslan gibi rolüne sahip çıktı. Tuğçe de “Ben burada nasıl güzel görünürüm?” derdine düşmedi. Yoksul, kocasına aşık, kendine göre umutları, hayalleri olan bir karakteri canlandırdı. Çok samimi ve çok güzel buldum ben onun oyunculuğunu.

Haberin Devamı

GÜLERİZ AĞLANACAK HALİMİZE

Dizide oynuyorsunuz ama tiyatrodan da kopmuyorsunuz. Şu sıralar Tiyatro Adam’ın sahneye koyduğu “Babaannem 100 Yaşında” oyununun yönetmenliğini yapıyorsunuz...


- Oynayanların hepsi konservatuvarlı genç çocuklar. Hakikaten adam gibi oynuyorlar. Devletten aldıkları çok küçük yardımlarla bu işi yapıyorlar. Ben de destek oluyorum onlara. Perşembe günleri Ortaköy Afife Jale’de sahneleniyor oyun. “Güleriz ağlanacak halimize” dedirten bu kara komediyi tiyatroseverlere tavsiye ederim.

Haberin Devamı

                                                   

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!