Parası olup estetik yaptırmayan aptaldır
Güncelleme Tarihi:
Hakan GENCE
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 13, 2011 00:00
Yıldız Usmanova (47) yeni albümü ‘Bir Şans Ver’i bu hafta çıkardı. 20 milyondan fazla albüm satan ve Orta Asya’nın Madonnası lakaplı; Jennifer Lopez’den Tina Turner’a kadar pek çok isimle sahneye çıktı. “Albümümü dinlediğinizde 10 kez Bodrum’a gitmiş kadar olacaksınız” diyen Usmanova, evlilikleri ve estetiklerini ilk kez anlattı
Özbekistan’da nasıl bir hayatınız vardı?
- Ailem işçi. Dört kız, dört erkek kardeşiz, altıncı çocuğum. Sovyet döneminde maaşı herkese yeterdi. Çok sert abilerim vardı. Annem de çok tutucuydu ve müzik yapmamı istemezlerdi. Gizli gizli amatör gruplarla sahneye çıktım. Tabii abilerimden dayak yedim. Ama hayat beni hiç korkutmadı. Dokuz yaşında babamın desteğiyle sahneye çıktım. Kolejden sonra Taşkent’te konservatuvara gitmem gerekiyordu. Annem okula giremiyeyim diye tersine dualar etti ama kazandım. 1987’de çıkardığım ilk albümle patladım.
Ünlü olduktan sonra anneniz ve abileriniz ne yaptı?
- Hepsine yardım ettim. Biri ev aldı, biri araba... Annem konserlerde en önde gurur duyarak oturuyordu. Ama “Hiç hak etmiyorsun” derdim. (Gülüyor)
O yıllarda bir de evlilik geçirdiniz sanırım...
- Evet. Konservatuvarda okurken bir kızım oldu. Sonra ilk eşimden boşandım. Evlilik zor.
Kaç evlilik yaptınız?
- Bu soruya cevap vermesem. Sanırım rekor kırdım!
Yedi kez evleneni bile duyduk. Sizin sayınız daha mı fazla?
- Yok, o zaman geride kalmışım. Altı kez evlendim. Benimle ancak işimi destekleyen kişi yaşayabilir. Son evliliğim altı senedir sürüyor. Onu hacca gittiğimde dilemiştim. Ben işimde şanslıydım ama özel hayatımda hep şanssızlıklar yaşadım. Konserlerden sonra çiçekler geliyor, alkışları duyuyorsun ama yastığa başını tek koyuyorsun. Ben değil, işim zor. Mesleğimden dolayı evlilik yürümüyor.
Flörtlerinizi nikah masasına oturtmayı nasıl becerdiniz?
- Üniversitede okurken hamile kaldım. Kızımın babasıydı. “Annem düğünü sonra yaparız diyor” dedi. Ben de çılgın kadınım. Üç gün geçmedi, “Evlenmezsen başkasıyla evleniyorum” dedim. Hemen düğün yaptı. Şimdiki eşim bana destek oluyor. Rusya’da hem yönetmen ve hem oyuncuydu. Eskiden Rus kızlara klip çekiyordu. İki işini de bıraktırdım, sadece benim işlerimi yapıyor (Gülüyor).
Kızınızla ilişkiniz nasıl?
- Nilüfer 25 yaşında. Aramız çok iyi. Nilüfer Usmanova da Özbekistan’da star.
DÖRT KEZ UMRE BİR KEZ HAC
Bu kadar ilgiye rağmen ülkenizde neden problemler yaşıyorsunuz?
- Beni millet sever ama siyaset sevmez. ‘Dünya’ isimli şarkım burada çok sevildi. Ama bizimkiler panik oldu çünkü içinde felsefe olduğunu düşündüler. Beni dört kere yurtdışına ihraç edip geri döndürdüler.
Oradaki hayranlarınız olanlara nasıl tepki veriyor?
- İnsanlar özledi ama kendi hakkını arayamıyorlar ki, ne yapsınlar. Şimdi Özbekistan’da ekstralara gidebiliyorum ama devletin elindeki salonda biletli konser veremiyorum. Bunun nedeni de dediğim dedik olmam. Artık tehlikeli oldum.
Bir dönem Özbekistan’da milletvekilliği de yaptınız. Ama ikinci döneme gitmediniz. Neden?
- İş adamı değilim. Başka işler çevirsem yapabilirdim ama ben alınterimle paramı kazanıyorum. Devlet destek vermeyince birçok şey için cebimden harcama yaptım. “İstediğimi söyleyip konuşamıyorum” deyince sorun çıktı.
Dört defa da umreye gitmişsiniz...
- Dört defa umre, bir defa hacca gittim. Ama diskoda stresimi de atarım. Evde oturup eşimin parasını yemiyorum. Çok yorulunca karı-koca beyaz şarabımızı içiyoruz.
Hacca gittiniz ama alkol alıyorsunuz...
- Melek değilim. Önemli olan kötülük yapmamak, kul hakkı yememek. Namaz kılıp karşındakine kazık atarsan ne işe yarar?
20 milyonun üzerinde satan bir sanatçıyken Türkiye’ye neden geldiniz?
- Çünkü en büyük özgürlük burada. Kimse kimseye dokunmuyor, karışmıyor. Yoksa Avrupa’ya gidebilirdim. Ama dinime saygı isterim.
25 yıldır müzik yapıyorsunuz. Kazancınızı nasıl değerlendirdiniz?
- Akrabalara yardım ettim. Milletvekili olduğumda su olmayan yerde su çıkardım, cebimden para harcayıp gaz getirdim.
SERDAR ORTAÇ’LA DÜET YAPTI
Yeni albümüm ‘Bir Şans Ver’de 10 yeni şarkı var. Üç aranjörle çalıştık. İki şarkının düzenlemesini Febyo Taşel, diğer iki şarkıyı da Asker İbrahimov yaptı. Yedi şarkının düzenlemesi ve albümün müzik direktörlüğü de Erhan Bayrak’a ait. Latin tarzını ve dans etmeyi çok seviyorum. Bu, albüme de yansıdı. Dünya müziklerini kullanıyorum. İçinde yüreğinize merhem olacak aşk şarkıları var. Çıkış şarkım ‘Belli Belli’. Türkiye’nin İstanbul’da yaşanacağını anlatıyor. Hareketli, festival gibi bir şarkı. Hayatımın yarısı gurbetçi olarak geçti. Sözleri Günay Çoban’a ait ‘Ana Yurdum’ gurbetçilere hitap ediyor. Her defasında ağlayarak söylüyorum. ‘Diyemem’ slow şarkısında Serdar Ortaç’la düet yaptık.
80’İME KADAR BÖYLE KALACAĞIM
Estetiğim tabii var. Bu zamanda parası olup da estetik yaptırmayan aptaldır! Dolgu ve botoks yaptırdım. Zamanında göz kapaklarımı kestirdim. Tabii ameliyatlar yeterli değil önemli olan içinizin de güzel olması. Hayranlarım üzülmesin, 80 yaşına kadar böyle olacağım doktorlar sağolsunlar! Eskiden göbeğimde, dudağımda ve burnumda piercing vardı. Kapandı. Şimdi sağ kolumda bir kaplan dövmesi var. Tek başıma bir avcı olduğumu gösteriyor.
- Ailem işçi. Dört kız, dört erkek kardeşiz, altıncı çocuğum. Sovyet döneminde maaşı herkese yeterdi. Çok sert abilerim vardı. Annem de çok tutucuydu ve müzik yapmamı istemezlerdi. Gizli gizli amatör gruplarla sahneye çıktım. Tabii abilerimden dayak yedim. Ama hayat beni hiç korkutmadı. Dokuz yaşında babamın desteğiyle sahneye çıktım. Kolejden sonra Taşkent’te konservatuvara gitmem gerekiyordu. Annem okula giremiyeyim diye tersine dualar etti ama kazandım. 1987’de çıkardığım ilk albümle patladım.
Ünlü olduktan sonra anneniz ve abileriniz ne yaptı?
- Hepsine yardım ettim. Biri ev aldı, biri araba... Annem konserlerde en önde gurur duyarak oturuyordu. Ama “Hiç hak etmiyorsun” derdim. (Gülüyor)
O yıllarda bir de evlilik geçirdiniz sanırım...
- Evet. Konservatuvarda okurken bir kızım oldu. Sonra ilk eşimden boşandım. Evlilik zor.
Kaç evlilik yaptınız?
- Bu soruya cevap vermesem. Sanırım rekor kırdım!
Yedi kez evleneni bile duyduk. Sizin sayınız daha mı fazla?
- Yok, o zaman geride kalmışım. Altı kez evlendim. Benimle ancak işimi destekleyen kişi yaşayabilir. Son evliliğim altı senedir sürüyor. Onu hacca gittiğimde dilemiştim. Ben işimde şanslıydım ama özel hayatımda hep şanssızlıklar yaşadım. Konserlerden sonra çiçekler geliyor, alkışları duyuyorsun ama yastığa başını tek koyuyorsun. Ben değil, işim zor. Mesleğimden dolayı evlilik yürümüyor.
Flörtlerinizi nikah masasına oturtmayı nasıl becerdiniz?
- Üniversitede okurken hamile kaldım. Kızımın babasıydı. “Annem düğünü sonra yaparız diyor” dedi. Ben de çılgın kadınım. Üç gün geçmedi, “Evlenmezsen başkasıyla evleniyorum” dedim. Hemen düğün yaptı. Şimdiki eşim bana destek oluyor. Rusya’da hem yönetmen ve hem oyuncuydu. Eskiden Rus kızlara klip çekiyordu. İki işini de bıraktırdım, sadece benim işlerimi yapıyor (Gülüyor).
Kızınızla ilişkiniz nasıl?
- Nilüfer 25 yaşında. Aramız çok iyi. Nilüfer Usmanova da Özbekistan’da star.
DÖRT KEZ UMRE BİR KEZ HAC
Bu kadar ilgiye rağmen ülkenizde neden problemler yaşıyorsunuz?
- Beni millet sever ama siyaset sevmez. ‘Dünya’ isimli şarkım burada çok sevildi. Ama bizimkiler panik oldu çünkü içinde felsefe olduğunu düşündüler. Beni dört kere yurtdışına ihraç edip geri döndürdüler.
Oradaki hayranlarınız olanlara nasıl tepki veriyor?
- İnsanlar özledi ama kendi hakkını arayamıyorlar ki, ne yapsınlar. Şimdi Özbekistan’da ekstralara gidebiliyorum ama devletin elindeki salonda biletli konser veremiyorum. Bunun nedeni de dediğim dedik olmam. Artık tehlikeli oldum.
Bir dönem Özbekistan’da milletvekilliği de yaptınız. Ama ikinci döneme gitmediniz. Neden?
- İş adamı değilim. Başka işler çevirsem yapabilirdim ama ben alınterimle paramı kazanıyorum. Devlet destek vermeyince birçok şey için cebimden harcama yaptım. “İstediğimi söyleyip konuşamıyorum” deyince sorun çıktı.
Dört defa da umreye gitmişsiniz...
- Dört defa umre, bir defa hacca gittim. Ama diskoda stresimi de atarım. Evde oturup eşimin parasını yemiyorum. Çok yorulunca karı-koca beyaz şarabımızı içiyoruz.
Hacca gittiniz ama alkol alıyorsunuz...
- Melek değilim. Önemli olan kötülük yapmamak, kul hakkı yememek. Namaz kılıp karşındakine kazık atarsan ne işe yarar?
20 milyonun üzerinde satan bir sanatçıyken Türkiye’ye neden geldiniz?
- Çünkü en büyük özgürlük burada. Kimse kimseye dokunmuyor, karışmıyor. Yoksa Avrupa’ya gidebilirdim. Ama dinime saygı isterim.
25 yıldır müzik yapıyorsunuz. Kazancınızı nasıl değerlendirdiniz?
- Akrabalara yardım ettim. Milletvekili olduğumda su olmayan yerde su çıkardım, cebimden para harcayıp gaz getirdim.
SERDAR ORTAÇ’LA DÜET YAPTI
Yeni albümüm ‘Bir Şans Ver’de 10 yeni şarkı var. Üç aranjörle çalıştık. İki şarkının düzenlemesini Febyo Taşel, diğer iki şarkıyı da Asker İbrahimov yaptı. Yedi şarkının düzenlemesi ve albümün müzik direktörlüğü de Erhan Bayrak’a ait. Latin tarzını ve dans etmeyi çok seviyorum. Bu, albüme de yansıdı. Dünya müziklerini kullanıyorum. İçinde yüreğinize merhem olacak aşk şarkıları var. Çıkış şarkım ‘Belli Belli’. Türkiye’nin İstanbul’da yaşanacağını anlatıyor. Hareketli, festival gibi bir şarkı. Hayatımın yarısı gurbetçi olarak geçti. Sözleri Günay Çoban’a ait ‘Ana Yurdum’ gurbetçilere hitap ediyor. Her defasında ağlayarak söylüyorum. ‘Diyemem’ slow şarkısında Serdar Ortaç’la düet yaptık.
80’İME KADAR BÖYLE KALACAĞIM
Estetiğim tabii var. Bu zamanda parası olup da estetik yaptırmayan aptaldır! Dolgu ve botoks yaptırdım. Zamanında göz kapaklarımı kestirdim. Tabii ameliyatlar yeterli değil önemli olan içinizin de güzel olması. Hayranlarım üzülmesin, 80 yaşına kadar böyle olacağım doktorlar sağolsunlar! Eskiden göbeğimde, dudağımda ve burnumda piercing vardı. Kapandı. Şimdi sağ kolumda bir kaplan dövmesi var. Tek başıma bir avcı olduğumu gösteriyor.