OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 03, 2004 00:00
BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, ‘Küçük dilimler halinde gelen kredilerinin diÅŸ kovuÄŸunu bile doldurmadığını’ belirterek, 2004 sonrası için IMF’yle kredisiz bir anlaÅŸmayla yola devam mesajı verdi. ErdoÄŸan, IMF’yle çizilecek yeni rotanın temmuzda netleÅŸeceÄŸini söyledi.BAÅžBAKAN Recep Tayyip ErdoÄŸan, Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) dilimler halinde uzun sürede alınan paranın diÅŸ kovuÄŸunu bile doldurmadığını belirterek, ‘IMF’nin kaynağı bize hızla intikal etse ve dolu dolu olsa ancak o zaman bizi rahatlatır’ dedi. ‘IMF olmazsa batarız, IMF olursa mutlaka düzlüğe çıkarız. Bunların ikisi de doÄŸru deÄŸil’ diyen ErdoÄŸan, ikisinin ortasını bulmak gerektiÄŸini söyledi. ErdoÄŸan, Temmuz ayında IMF ile 2005 sonrasında kredi içermeyen bir anlaÅŸmanın gündeme geleceÄŸini belirtti.Hürriyet, Sabah ve Milliyet gazetelerinin ekonomi müdürlerini BaÅŸbakanlık Konutu’nda kabul eden ErdoÄŸan’a sorular ve yanıtları şöyle:Sert mesajlar verseniz de YÖK Yasası’nı dondurma kararınız gerginlik yanlısı olmadığınızı gösteriyor. Bu noktadan hareketle siz piyasalara nasıl bakıyorsunuz? KonuÅŸma yaparken, adımlarınızı atarken piyasalardan korkuyor musunuz?- Ãœzerinde durduÄŸumuz konuların piyasalar ile ne derece ilgisi var, piyasaları ne derece etkiler kendi aramızda müzakere ediyoruz. YÖK, 18 ayın konusuydu. Son hareket, ABD’nin faizlerle ilgili verdiÄŸi sinyallerden ve petrol fiyatlarının rekor seviyelere çıkmasından kaynaklandı. Bu geliÅŸmeleri YÖK Yasası’na baÄŸlayanlar oldu. Hiç iliÅŸkisi yoktu. Yani ufak tefek bu iÅŸe dahli olabilir mi o ayrı bir konu ama ben görmüyorum. Türkiye Ä°ktisat Kongresi’nde Sayın Deniz Baykal’ın bir ifadesi oldu. O gün IMF BaÅŸkan Yardımcısı Anne Krueger’le görüşmemiz vardı. Krueger, Baykal’ın ifadesi için, ‘Böyle bir ÅŸey olur mu, Türkiye baÅŸarılı bir programı sürdürüyor. Olay sadece ABD’deki geliÅŸmeler ve petrol fiyatlarının yükselmesidir’ dedi. Onun tespiti bizimki ile örtüştü. Nitekim son zamanlarda dış piyasalardaki sakinleÅŸme bizi de olumlu etkiliyor. Ekonomik programı uygulamada, mali disiplinde cidden çok kararlı gidiyoruz. Birçok kesim gelip bizden gevÅŸeme istedi. Hepsine ‘Olmaz, yaparsak bunun bedelini hem siz, hem de Türkiye öder’ yanıtı verdik. ÖrneÄŸin TL deÄŸer kazanınca ihracatçı ‘bizi yaktınız’ dedi. TL biraz deÄŸer kaybetti, diÄŸer taraflardan ses yükseldi. Ortası nedir? Ortası dalgalı kur. Sabit kur uguluyor olsaydık, yabancı finans çevreleri bizi batırırdı. Bir anda icabında paraları çekip alırlardı, duman olurduk. Ama dalgalı kur olunca ona cesaret edemediler.TATLI TATLI KÜÇÜLTEBÄ°LÄ°RÄ°ZBu dönemde de biraz yabancı para çıkışı oldu. Siz Sayın Baykal’a cevap verirken faiz dışı fazla hedefini IMF ile pazarlık konusu yapabileceÄŸinizi söylediniz. Neden?- Faiz dışı fazlada bu yıl yapabilecek birÅŸey yok. Yüzde 6.5 hedefini tutturacağız. 2005 için bunu deÄŸerlendirebiliriz. Åžartlar buna müsaade ederse yaparız. Tatlı tatlı bir hedef küçültmeye gideriz.Åžimdi IMF Heyeti geliyor. Bu konuyu da gündeme getirecek misiniz?- ArkadaÅŸlar önce IMF ile sonra kendi aralarında konuÅŸacak. Daha sonra Bakanlar Kurulu’nda gereken kararı vereceÄŸiz. Temmuzda IMF’yle 2005 sonrası hangi iliÅŸki türünün yürüyeceÄŸine de karar vereceÄŸiz. IMF’yle devam edersek iyi, yoksa yanarız gibi bir havaya ne diyorsunuz?- IMF ile beraber olursan kurtulursun, ayrı olursan batarsın. Ä°kisi de yanlış. Ortasını bulacaksın. Niye? IMF’ye şöyle veya böyle borçlandık. Ä°ndi indi hálá 20 milyar dolar borcumuz var. Åžu anda net borç ödeyen konumdayız. IMF bizi programa baÄŸlı görünce, bazı ısrarcı tavırlarından vazgeçiyor.ABD’nin faiz artırma eÄŸilimi, petrol fiyatlarının yüksekliÄŸi tedirginlik yaratıyor. TedirginliÄŸi IMF’yle anlaÅŸmanın azaltabileceÄŸi beklentisi hakim. 2005 sonrası kararını temmuz ayına bırakmanız hayal kırıklığı yaratıyor.- IMF ile anlaÅŸmamak gibi sorunumuz yok. IMF ile yolumuza devam edeceÄŸiz. Ancak, hangi ÅŸekilde devam edeceÄŸimizin kararını vereceÄŸiz. Åžunu açık söyleyeyim. Ben Türkiye’nin net borç alıcısı olmaktan çıkmasını istiyorum. Aslında IMF’den kulanılan kaynakların faizi düşük. Ama oradan gelen para diÅŸ kovuÄŸunu doldurmuyor. Ãœstelik paranın geliÅŸi de uzun sürüyor.KREDÄ° HORTUMA GÄ°TTÄ°IMF’den gelen kaynağın bir bölümü de geçmiÅŸte hortum faturasına gitti.- Maalesef... Maalesef... Bir de hortumun getirdiÄŸi iç borçlanma faiz yükü var. IMF’nin kaynağı bize hızla intikal etse ve dolu dolu olsa, o zaman bizi rahatlatır. Yoksa IMF’ye kalkıp bize ÅŸu kadar borç ver diyeceksin, dilimler halinde 300-400-500 milyon dolar, bilemedin 1 milyar dolar verecek her seferinde. Taksitle verecek. Hem de her seferinde gelip sizi inceleyip, raporlar düzenleyecek. Hadi, piyasa bu kez IMF raporlarına kilitlenecek. Belki de öyle günlerde altüst olacak. Bizim bundan kurtulmamız lazım. Ancak, oturup bir protokol yapmışsak, oraya koyduÄŸumuz ÅŸartlara da uyarız.Bu sözlerinizden IMF ile 2005 sonrası için kredi içermeyen bir anlaÅŸma niyetinde olduÄŸunuz anlamı çıkıyor.- Evet, evet.SaÄŸlıktaki yolsuzluklar rüyalarımıza giriyorEmeklilik yaşını kadınlarda 58’den 61’e, erkeklerde 60’tan 63’e çıkarma gibi bir planınız var mı?- Çalışma devam ediyor. Sosyal güvenlikte en önemli sıkıntımız kaçaklarda. Bunu halletmediÄŸimiz sürece emeklilik yaşının yükseltilmesi çok hafif kalır. Hastanelerdeki aşırı harcamalar, yeÅŸil kartı istismar edenler, SSK’lı gibi görünüp hastanelerden hizmet alanlar... Çok ciddi yolsuzluklar söz konusu...Peki yolsuzlukları önleyebilecek misiniz?- NeÅŸter vuruldu. Artık SSK hastaneleri SaÄŸlık Bakanlığı çatısı altına girmeli. Ayakta tedavi görenler ilacını serbest eczaneden alabilmeli. Bunun çözümü icin çalışıyoruz. Ä°thal ilaçta ciddi ucuzlama yarattık. Bunun bize saÄŸladığı yıllık yarar 500 milyon dolar.Bugüne kadar kimse bu yolsuzluÄŸu göremedi mi?- EÄŸer rüyalarına girmiyorsa buraların hepsi yol geçen hanına döner. Bunlar bizim rüyalarımıza giriyor. Öyle bir bürokrasi oluÅŸmuÅŸ ki, bu bürakrasi ile zorlanıyoruz. Bu da samimi bir itiraftır. Emrinizdeki bürokrasi nasıl engelleyebilir ki sizi?- Bütün çark orada dönüyor. Bir odacı, bir kapıcı oralarda iÅŸ baÄŸlıyor ya...Türbülansa da girse o uçaktan inmek yokGeçen gün, ‘uçak türbülansta, pilot usta, korkmayın’ dediniz. Tüm yolun türbülansla geçmesi yolcuları rahatsız eder. Bu iÅŸin baÅŸka çıkar yolu yok mu?- Oraya muhtaçsın, yolculuÄŸa devam edersin. (Gülüşmeler.) Yani Türkiye hep size muhtaç mı?- Affedersiniz uçakta türbülans iki kere iki dört eder gibi bir kural deÄŸil ki. Bir gidiÅŸinde türbülans olur, bir baÅŸka uçuÅŸunda olmaz. Mesele o türbülanslara hakikaten mahir pilotlar var ise hatta girmeden uyarı yaparlar. Åžu anda biz de ekonomide gelebilecek türbülansları görüyoruz.Örnek verir misiniz?- ÖrneÄŸin ABD’nin faiz planı. ABD faiz artırırsa bizde de ufak tefek oynamalar olabilir. Åžunu unutmayın artık Türkiye ekonomisi bu tip ÅŸokları emebiliyor.ABD borç etiÄŸine uymazsa 8.5 milyar doları almayızABD’nin Kongre’den kararını çıkardığı, ancak henüz kullanmayı düşünmediÄŸiniz 8.5 milyar dolara gelelim. Ä°leri sürülen siyasi ÅŸartlar yüzünden beklediÄŸi biliniyor. Bunun için yeni bir çalışma var mı?- Åžimdi malum o krediyle ilgili anlaÅŸmanın içinde bir siyasi madde var (Türkiye, tek taraflı olarak Kuzey Irak’a giremez). O maddeyi ben böyle bir borçlanmada, borçlanma etiÄŸi açısından yanlış buluyorum. Ekonomik açıdan borçlanma kuralı olarak bazı ÅŸeyler protokole konulabilir. Ama içine siyasi bir madde ilave ettiÄŸiniz zaman bu borçlanma etiÄŸi açısından doÄŸru olmaz. Sizin bu tespitiniz anlaÅŸmanın başından beri var mıydı?- Elbette. Bu konu Dubai’de konuÅŸulduÄŸunda siyasi ÅŸart yoktu. Kongre karar aldı, metin ortaya çıkınca siyasi ÅŸartı gördük. Biz de bunun üzerine krediye sıcak bakmayacağımızı bildirdik.Peki siyasi ÅŸartın kaldırılması söz konusu mu?- Biz 8.5 milyar doları hiç bütçemize koymadık. Siyasi ÅŸartı kaldırmak da ABD’nin sorunu.Türkiye 8.5 milyar dolara ille de ihtiyaç duyarsa, siyasi ÅŸart olduÄŸu için yine bu krediye uzak mı daracaksınız? Almayı istemeyecek misiniz?- Hayır Hayır...Tekel ihalesinde alıcılar danışıklı dövüşe kalktıYargı kararları özelleÅŸtirmeyi yavaÅŸlatıyor görüntüsü veriyor. Bu durum daha iyi fiyatla özelleÅŸtirmeyi engelliyor mu?- Biz hep en iyi fiyatı yakalamanın gayreti içinde olduk. Önce ihaleleri bir an önce niye yapmıyorsunuz diyenler, ÅŸimdi yapılan ihaleleri sahiplenmiyor. Ä°ÅŸte TüpraÅŸ... Oldu, bitti... 1.5 milyar dolar nakit para gelmesi söz konusu... Hatırlasanıza Telekom’un gecikmesinin nelere mal olduÄŸunu, fiyatının nasıl düştüğünü... TüpraÅŸ da satılamazsa durum aynı olacak. Aynı ÅŸey Tekel için de geçerli...Tekel’in sigara bölümü için 1 milyar 160 milyon dolarlık fiyat teklifi geldi, satamadınız...- Oradaki iÅŸ fiyattan kaynaklanmadı... Orada alıcılar arasında danışıklı dövüş tespiti yapıldı. Oradan kaynaklandı.‘Ordu ile terslik’ diye sanal sorun yaratıyorlarYabancı finans çevrelerinin hazırladığı raporlarda karşımıza iç siyasi risk olarak hükümetle ordu arasında gerginleÅŸme beklentileri sıkça çıkıyor. Siz ordu ile iliÅŸkinizi nasıl konumlandırıyorsunuz?- Her ÅŸeyden önce ordumuz ile ters düşmek gibi bir sıkıntımız olamaz ki. Anayasamız tüm kurumların çalışma alanlarını tasarruf alanlarını belirlemiÅŸtir. Hepimiz bu alanların içinde görevlerimizi yapıyoruz. Hükümetin görevi belli. Ordunun belli. Dolayısıyla genelkurmayımız da hükümet de ÅŸu ana kadar çalışmaları iyi niyetle götürmenin gayreti içindeyiz. Yani dışardan bu tür söylentilerin hepsi bana göre ülkemize yönelik sanal proplemler doÄŸurmaya doÄŸru atılan adımlar, virüslerdir diye bakıyorum. Bunlara itibar etmemek lazım. Â
button