Paranoyak oldu

Ãœmit Elçi’nin ‘HoÅŸgeldin Hayat’ filminin hemen ardından ÅŸimdi de Ercan Durmuş’un ‘Gece 11:45’ filmine baÅŸlayan Yelda Reynaud, son filminde Zeynep adlı paranoyak bir kızı canlandırıyor.15 yaşında evden kaçıp Mısır’a giden, dalış öğretmenliÄŸinin ardından ABD’ye, sonra da Fransa’ya giden ve bir Fransızla evli olan, Fransa’daki oyunculuk eÄŸitiminin ardından Türkiye’de DerviÅŸ Zaim’in ‘Çamur’ ve Yılmaz Arslan’ın ‘Yara’ filminde rol alan Avusturya doÄŸumlu Türk oyuncu Yelda Kaymakçı Reynaud, Yara’daki rolüyle pek çok ödül kazandı. Yelda Reynaud, Ercan Durmuş’un yönettiÄŸi ‘Gece 11:45’ adlı filmde ailesi tarafından gelenekleri ağır basan, baskıcı biriyle zorla evlendirilen, ardından ağır bir dayak sonrası hastaneye kaldırılıp orada tanıştığı doktor (Nihat Odabaşı) ile aÅŸk yaÅŸamaya baÅŸlayan Zeynep rolünde. Reynaud rolünü şöyle anlatıyor; ‘Film Manolya sokağında bir çöp tenekesinde baÅŸlıyor ve 200 metrelik bir mesafenin sonunda bitiyor. Filmde flashback’ler var. Her sahne tekrar yaÅŸanıyor. Kağıtçı ile (Feridun DüzaÄŸaç) baÅŸlayan film, senarist (YiÄŸit ÖzÅŸener) ile devam ediyor, sonra da bende bitiyor. Oynadığım karakter biraz paronayak. EÅŸi ve bir adam tarafından takip edildiÄŸi için baÅŸka kılıklara girmek zorunda kalıyor.’ Yedinci filmiBenim bu 7. filmim oluyor. 98 yılında ‘Yara’ adlı filmle en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandım. ÇASOD’dan ve SÄ°YAD’dan ödüller aldım. Bununla beraber Mısır ve Arjantin’den de aldığım ödüller var. 7 ay önce Türkiye’ye döndüm. 14 yıl boyunca Fransa’da kaldım. Türkiye’de gitmeden önce çok sansasyonel teklifler alıyordum. Ama bunların oyunculukla bir ilgilisi olmadığı için kabul etmedim. Bir karar vermek zorundaydım. Büyük paralar kazanacakken ben Avrupa’ya gitmeyi tercih ettim. Çünkü ben oyuncu olduÄŸumu biliyorum. Çok çalışıyorum. Bu kadar çok ödül almam da bunun kanıtı. Orada da oyunculuk üzerine iÅŸler yaptım. Hülya AvÅŸar’a gerek yokBu film popüler bir film olabilir. Bir filmin illa popüler olması için Hülya AvÅŸar’ın olması gerekmiyor. Sonuçta ‘Blair Cadısı’ da sıradan insanların küçük bir bütçeyle yaptığı bir filmdi. Ama dünyada büyük ses getirdi. Dolayısıyla benim için ticari ya da entelektüel filmler arasında bir fark yoktur. Film filmdir. EÄŸer bir filmin parası varsa ve reklam yapılıyorsa o film çok izlenir. Türkiye’de sinema ayaklar altında sürünüyor. Türkiye’de yapımcılık mesleÄŸi yok. Bunun en büyük kanıtı Ercan DurmuÅŸ. Onların yaptığı filmler 1.5 milyon dolardan baÅŸlıyor. Bizim filmimiz de orada 2.5 milyona yapılacak bir film. Bizimkiler destek bulamıyor. Devletin de filmlere destek olması gerek. Bir sinema ekonomisi söz konusu deÄŸil. Yılda 10 film yapılıyor. Avrupa’da film yapan herkes mutlu, oysa burada herkes akÅŸam yiyeceÄŸi yemeÄŸi düşünüyor. Bir filmde oyunculara verilen paralar o filmin bütün çalışanlarını da etkiliyor. Benim de zor yaÅŸadığım anlar oldu. ‘Yara’dan ödülümü aldıktan sonra bana yapılan bütün teklifleri tepip yurtdışına gittim. Hayalim Marlon Brando’yla öldüEn büyük hayalim Marlon Brando ile bir filmde oynamaktı. OyunculuÄŸa baÅŸladığımda bunu hayal etmiÅŸtim ama benim bu hayalim öldü onunla birlikte. Ben o öldüğü gece dua ettim ve dedim ki inÅŸallah onun yeteneÄŸi biraz bana geçer. Ve ödün vermeden bunu yapacağım, baÅŸaracağım. Ben soÄŸuk deÄŸilimBenim için soÄŸuk kadın diyorlarmış. Bu hep bana psikiyatrik sorunları olan kadın rolleri vermelerinden kaynaklandı. Ama sonuçta biz insanız ve ekranda roller yapıyoruz sadece. Çünkü ben oyuncuyum. Bunun kaç yıl eÄŸitimini aldım, çalıştım ve dünyanın her köşesinde ödüller aldım. EÅŸim buraya yerleÅŸmek istemiyor, iÅŸleri orada. Ayrıca buraya geldiÄŸinde Türkçe’yi öğrenmesi gerekiyor ve benimle zaten bunu öğrenemez. Çünkü benim Türkçem de yeni yeni düzelmeye baÅŸladı. Belki ilerde yerleÅŸiriz. ‘Gece 11:45’ filmi töre hikayesini anlatıyor. Sevgilisinden kaçıyor kadın ve görüntüsünü deÄŸiÅŸtiriyor, ama kurgu çok güzel. Filmde bir kağıtçı, bir kadın ve bir senarist var. Ve hikaye 11:45’te baÅŸlayıp, 11:50’de bitiyor. 5 dakikayı anlatıyor. Bu filmde canlandırdığım karakterimde de paranoyaklık var...Â