Para biriktiyorum az kaldı Lakers-Magic maçına dalacağım

Güncelleme Tarihi:

Para biriktiyorum az kaldı Lakers-Magic maçına dalacağım
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2009 00:00

Jimmy Jump olarak bilinen Jaume Marquet Cot, 1974 Katalanya doğumlu bir İspanyol. Aynı zamanda bir emlakçı ve profesyonel zıplayıcı. Durup durup milyonların izlediği derbi maçlarda, tenis finalinde, boğa dönüşünde ya da Formula 1 yarışında kendini sahaya atıyor. En çok da taraftarı olduğu Barcelona’nın maçlarına.

Öyle ki bir süre ortadan kaybolsa gözler onu arıyor, yeni eyleminde de ‘Jimmy Jumper sahalara döndü’ diye haber oluyor. Türkiye onu İsviçre Basel’deki Türkiye-Almanya Euro 2008 yarı finalinde tanıdı. Elinde bir Tibet bayrağıyla sahaya fırlayıp Çin hükümetini protesto etmişti. Son olarak geçtiğimiz pazar Fransa’daki 2009 Tek Erkekler tenis finalinde ortaya çıktı. Tenisçi Roger Federer’e yaklaşarak kafasına kırmızı bir şapka takmayı denedi. Bu ve benzeri marifetlerini kendi internet sitesinde yayınlıyor. Destekçisi, sponsoru yok. Ama kıl olanı çok. Fransa vukuatı için 12 ay hapsi isteniyor. Ne ilgisi varsa en büyük hayali Oscar almak. Oscar alana kadar eylemlerim sürecek diyor.

2004’TEN BERİ YEŞİL SAHALARDA

Adını 2004 Haziranı’nda Euro 2004’te Yunanistan-Portekiz maçında sahaya fırlayak duyurdu. Portekiz takımının kaptanı Luis Figo’nun kafasına Barcelona bayrağı fırlattı.
2004’te İspanya Grand Prix’sinde piste fırladı, başlangıç çizgisi boyunca koştu.
Kasım 2005’te La Liga’ya çıktı. Barcelona-Real Madrid maçı sırasında sahada koşmaya başladı.
2006’daki UEFA yarı finalinde sahada Villareal, Arsenal ve Jimmy Jumper vardı. Arsenalli oyuncu Thierry Henry’ye bir Barcelona forması attı. 14 numaralı formada Henry’nin ismi yazıyordu. Gerçekten de Henry bir yıl sonra Barcelona’ya transfer olduğunda bu numarayı aldı.
İngiltere-Güney Afrika Dünya Rugby Şampiyonası mücadelesi, Basel’deki Türkiye-Almanya maçı 2008 hedefleri arasındaydı. Barcelona-Racing arasındaki La Liga maçındaysa tam o sırada takımın 5 bininci gölünü atmaya hazırlanan Samuel Eto tarafından kovalandı.
Son olarak Fransa’daki 2009 Tek Erkekler tenis finalinde Roger Federer’e yaklaşarak ona bir kırmızı şapka takmayı denedi.

BÜTÜN İSTEDİĞİM BİRKAÇ SANİYE TELEVİZYONDA GÖRÜNMEK

Paris’te yaptığınızdan dolayı bir yıl hapis yatacağınız söyleniyor, doğru mu?
-Yok öyle değil. Evet mahkemeye çıkmak için tekrar Paris’e gitmem gerekecek ama beni hapse atacaklarını sanmıyorum. Benim olayım tenisçi Monica Seles’e saldırıp bıçaklayan adamınki gibi değil ki...
Daha önce hiç başınıza böyle bir şey geldi mi?
-Hiç hapse girmedim. Çünkü avukatlarım var. En fazla kamu cezası verirler. Adi suçlu değilim ki ben, asıl hapse girmesi gereken gerçek suçlular dışarıda dolaşıyor.
Sahaya atladığınızda bir sporcu, polis ya da koruma görevlisi beni döverse diye korkmuyor musunuz?
-Hayır korkmuyorum çünkü benim yaptıklarım şiddet içermiyor, herkes de bunu biliyor. Bütün istediğim birkaç saniye televizyonda görünmek.
Sponsorunuz, destekçiniz yok. Masrafları nasıl karşılıyorsunuz?
-İşin en zor kısmı da bu zaten. Çünkü bütün yol masrafları, konaklama, maç bileti ve diğer faturaları ben karşılıyorum. Sitemden tişört satışlarım var, bana destek olmak isteyenler bu tişörtlerden satın alıyor. Ama yeterli değil tabii. Mesajını dünyaya benimle duyurmak isteyecek kuruluş ve örgütler arıyorum.
Aileniz, arkadaşlarınız nasıl karşılıyor bu yaptıklarınızı?
-Ailemin hiç hoşuna gitmiyor ama arkadaşlarım çok komik buluyor.
Türkiye’ye de geldiniz. Nasıl hatırlıyorsunuz İstanbul’u? Tekrar gelecek misiniz?
- 2005’te gelmiştim. Atatürk Olimpiyat Stadı’ndaki Şampiyonlar Ligi finali için... Sultanahmet Camii ve Ayasofya Müzesi muhteşemdi. Eminönü’nde arkadaşlar edindim. Ama Türkiye’de korktum. Hapse düşersen içeride Papa’ya ateş eden adam var. (Mehmet Ali Ağca’yı kastediyor)
Oyuncu falan değilsiniz ki şu Oscar işinde gerçekten ciddi misiniz?
-Tabii ki. Oscar almak benim hayattaki en büyük hayalim.
Bir sonraki eylem nerede olacak?
-Para ayarlamaya çalışıyorum. NBA’de Lakers-Magic maçına atlayacağım.

HER SEFER BİR ÖNCEKİNDEN DAHA ZOR OLUYOR

“Ben sizin için ve sizin yüzünüzden zıplıyorum. Amacım dünyanın her köşesinden televizyonunu izleyen insanlara gülücükler yaymak. Zıplama işi göründüğü gibi bir anda oluveren, basit bir iş değil. Her detay için zaman ve kaynak ayırmak gerek. Her seferinde bir öncekinden daha zor oluyor. Mesela Glasgov’daki Celtic-Barcelona maçında sahaya İskoç kıyafetiyle dalmayı planlıyordum. Ama daha havaalanından itibaren polis kordonuna alındım. Ama yine de insanları neşelendirmek buna değer değil mi” diyor ve soruyor: “Peki Oscarım ne olacak?”

Karşımda görünce bayağı korktum

ROGER FEDERER


Kalabalıktan yükselen sesi duyana kadar ne olduğunun farkına varmadım. Sonra birden bire karşımda bitince korktum. Genelde size bakar ve “Üzgünüm ama bunu yapmalıyım” derler. Ama bu adam tam ne yapacağını bilmiyormuş gibiydi. Bana bir şey vermeye çalıştığını sandım. Belki de olaydan sonra bir dakika izin isteyip sakinleşmeliydim. Onu karşımda görünce bayağı korktum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!