Papa’ya gardını aldıran Türk gazeteci anlatıyor

Roma Temsilcimiz Reha Erus, Milliyet spor servisinde çalıştığı 1979 yılında Ä°stanbul’a gelen Papa’dan demeç alan ilk gazeteci oldu ve Avrupa’da Yılın Gazetecisi seçildi. Ä°ÅŸte, Papa’nın Reha Erus’la yumruk sıkıp gard alarak ÅŸakalaÅŸtığı söyleÅŸinin hikayesi.BEN meslek kaderimi Papa 2.John Paul’un deÄŸiÅŸtirdiÄŸine ÅŸiddetle inanırım. 30 Kasım 1979 günü, Ä°stanbul’u ziyaret eden Papa’yla yaptığım söyleÅŸininbana yeni ufuklar açacağını o an elbette bilemezdim. 16 Ekim 1978’de Papa seçilen Polonyalı Kardinal Karol Wojtyla bir geleneÄŸi bozarak 1523’ten bu yana Katolik dünyasının başına geçen ilk Ä°talyan olmayan Papa unvanını taşıyordu. Ä°lk rezmi ziyaretini Polonya’ya, ikincisini ABD’ye yapmıştı.Üçüncü ziyaretinde amacı, Ä°stanbul’a gelip Ortodoks Kilisesi’yle Katoliklerin yıllardır yaÅŸadığı çekiÅŸmeleri biraz olsun dindirmekti. Milliyet gazetesinin spor servisinde çalışıyordum. Ä°stanbul’a gelen ünlü sporcuları gazetedeki spor servisine getirmekle biraz ün yapmıştım. Papa’nın geçmiÅŸinde kayak ve daÄŸcılık sporları vardı. Elbette Papa’yı gazeteye getiremezdim ama, belki kendisi tarafından kabul edilebilirdim. Papa Ä°stanbul’a gelmiÅŸken Ermeni PatriÄŸi ile de görüşecekti. Birden aklıma Milliyet’in acar foto muhabiri Garbis Özatay geldi. Konuyu ona açtım. Garbis önce ‘Sen çıldırdın mı? Papa bugüne kadar hiçbir gazeteciyle konuÅŸmadı’ dedi. Ama yine de Vatikan KonsolosluÄŸu’ndaki bir dostuna telefon etmeden yapamadı. Dört gün sonra Garbis gülerek servise geldi: SABAH KARANLIÄžINDA‘Bir ihtimal var. Ä°stanbul’a geldiÄŸinin ertesi sabahı Polonezköylü Polonyalıları kabul edecekmiÅŸ. Sabahın altısında. Konsolosluktaki dostum bizi bahçeden içeriye sokup Papa kabul için salona geçerken tanıştırıp görüştürmeye çalışacak.’ Harbiye’deki Vatikan KonsolosluÄŸu’na gittik. Sabaha karşı zifiri karanlıkta konsolosluÄŸun bahçeye bakan kapısı açıldı. Dostumuz bizi içeri aldı. Biraz sonra Papa dinç bir ÅŸekilde merdivenlerden inmeye baÅŸladı. O an yardımcısı kulağına bir ÅŸeyler söyledi. Papa son basamağı da indikten sonra yanımıza geldi. Ben hemen Ä°talyanca bir Türk spor yazarı olduÄŸumu söyledim ve dünyada spor adına bir demeç vermesini rica ettim. VAAZ GÄ°BÄ° DEMEÇ Papa önce kavuÅŸturduÄŸum ellerimin üzerine saÄŸ elini koyduktan sonra birden ‘Muhabir olarak görüştüğüm ilk sensin. Hem de spor muhabiri ha. Ben spor muhabirleriyle konuÅŸmasını iyi bilirim’ diyerek bir boksör gibi gardını aldı sonrada hafifçe omzuma vurdu. Sonra vaaz verir gibi konuÅŸmaya baÅŸladı: ‘Spor, dinlerin, inançların ayrılıklarını ortadan kaldıran ve insanları birleÅŸtirebilen bir semboldür. Sporcular yaptıkları iÅŸlerin deÄŸerini bilmelidirler. Siz spor yazarları da sporun uygarlık ve barış için bir kaynak olduÄŸunu toplumlara anlatmalısınız. Åžu anda ben düşüncelerimi sizin aracılığınızla dünyaya ilan etmekten mutluluk duyuyorum. Ayrıca insan saÄŸlığının kökenini sporda aramak gerekir ve kendini güçlü hisseden her insanın sporla uÄŸraÅŸması kendi kendisine bir borçtur. Tüm sporculara ve özellikle Türk sporcularına iyi dileklerimi ulaÅŸtırınız, iÅŸlerini ve birbirlerini ÅŸimdikinden daha çok sevsinler.‘Sonra Vatikan’ın antetli kağıdına Polonya dilinde dünyaya barış ve kardeÅŸlik dileyen bir mesaj yazarak elime tutuÅŸturdu. Sonuç: Ben, Avrupa’da ve Türkiye’de Yılın Gazetecisi seçildim. Aynı gece eve röportajın birinci sayfadan resimlerle yayınlandığı taÅŸra baskısıyla geldiÄŸimde oÄŸlum Rehacan ilk kez yürümeye baÅŸladı. Bu röportajdan iki yıl sonra Güneri CivaoÄŸlu kurduÄŸu GüneÅŸ Gazetesi’nin Roma temsilciliÄŸi için ‘Papa’ya yumruklarını sıktıran Reha Erus’u Ä°talya bürosu için transfer edin’ diyerek kaderimi deÄŸiÅŸtirdi. BÄ°RÄ°NCÄ° görüşmePapa, 30 Kasım 1979 günü Ä°stanbul’daki Vatikan KonsolosluÄŸu’nda görüştüğü Reha Erus’un spor muhabiri olduÄŸunu öğrenince yumruÄŸunu sıkıp ÅŸakalaşıyor. Spor üzerine bir demeç verdikten sonra Vatikan’ın antetli kağıdına Polonya dilinde dünyaya barış ve kardeÅŸlik dileyen bir mesaj yazarak eline tutuÅŸturuyor. Ä°kinci görüşmePapa daha sonra 6 Aralık 1994’te Vatikan’da kabul etti. Mehmet Ali AÄŸca’nın annesi Müzeyyen AÄŸca’nın oÄŸlu için af talebini yaptığı gün kendisini izlerken Papa beni de yanına çağırdı. Kendisine, bana Ä°stanbul’da gard alıp bir boksör gibi yumruk attığı günü anımsatınca, ‘İkimiz de biraz yaÅŸlanmışız. Ama sen sen ol sporun saÄŸlık kadar dünya barışı için faydalarını anlatmayı sürdür’ dedi. Â