Oluşturulma Tarihi: Mart 29, 2004 00:00
Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali 6-16 Mayıs tarihleri arasında yedinci kez sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Festival programında geçen yıl yaşama veda eden beyazperdenin efsanevi kadın oyuncularından Katharine Hepburn için özel bir bölüm ayrdıldı. Hepburn, 7. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’nde üç filmiyle anılacak.Meslek yaşamı boyunca 12 kez aday gösterildiği Oscar ödülünü 4 kez kazanarak bir rekora imza atan Katharine Hepburn, 29 Haziran 2003'te 96 yaşında hayata veda etti. Hepburn, beyazperdede geleneksel ihtişamlı kraliçe imajının aksine; mağrur, ağırbaşlı dişi gücün simgesi oldu. Hepburn, varlıklı bir Connecticut ailesinden geliyordu. Belki biraz da bunun etkisiyle kendine has bir özgüveni vardı ve bir kadın hakları savunucusu olan annesinden aldığı bağımsızlık duygusunu hayatı boyunca asla kaybetmedi..Ünlü yıldız bu konudaki görüşlerini bir söyleşide;“ Kayda değer bir hayat yaşadım, ama annem ve babamla karşılaştırıldığımda vasat kalıyorum” diyerek dile getirmişti.Ayrıcalıklı bir çevrede yetişmesine rağmen gençlik yılları hüzünle geçti Hepburn’ün. Henüz 14 yaşındayken, ondan iki yaş büyük erkek kardeşi Tom, kendisini asarak intihar etti. Onun ölü bedenini bulan ilk kişi olması Hepburn’ün ruhunda derin bir yara açtı.Tiyatro eğitimi aldığı Pensilvanya Bryn Mawr Koleji’nden sonra mezun olduktan sonra Broadway’e adım attı Hepburn. Bu ona Hollywood’un da kapılarını açtı. İlk filmlerinde genellikle güçlü karakterleri oynadı. Dört Oscar’dan ilkini 26 yaşında, üçüncü filmi Morning Glory’yle aldı. Dobra tarzı, kendini hem dramda hem komedide gösterdi. 1930’ların tatlı kaçık komedisi Bringing Up Baby’de Cary Grant’le birlikte oynadı.Sahne dışında da New England’a özgü kararlılığı doğrultusunda davrandı.1940’larda bile haftada 1,500 dolardan aşağı çalışmayı reddetti.Akıllı ve bireyci bir kadın olarak oyunculara uygun olmayan roller verilmesine, Hollywood hayatının ve insanlarının yüzeyselliğine karşıydı. ASLA SIRADAN BİR
FİLM YILDIZI OLMADI Hollywood’a geldiği ilk günden itibaren Katharine Hepburn alışıldık film yıldızlarından farklı bir imaj çizdi. Kentin sokaklarında ağır ağır süzüldü, ücretsiz röportaj yapmayı reddetti, imza isteyen hayranlar sürüsünden uzak durdu ve özel yaşamını gizli tutmaya özen gösterdi.Kariyerinin inişli çıkışlı dönemleri oldu. 1930’larda birkaç filmi fiyaskoyla sonuçlandı ve bir sinema sahibi tarafından “gişe zehiri” olarak adlandırıldı.Aşkları için de zaman ayırdı. Milyoner Howard Hughes’la ilişkisi dört yıl sürdü. “İlişkilerimde insanların, özellikle erkeklerin hoşuna gitmeyen özelliklere sahip olduğumu biliyorum. Gürültücü ve gevezeyim, insanların sinirine dokunan konulardan söz ediyorum” diye itiraf etti. HAYATININ AŞKI SPENCER TRACYÜnlü sanatçının hayatının aşkı Spencer Tracy’ydi. Hepburn Tracy’yle 27 yıl geçirdi ve dokuz film çevirdi.Çift ilk karşılaştığında, Tracy kendisinden yedi yaş küçük olan Hepburn kendisini “beklediğinden daha kısa” bulunca üzülmüş. Fakat bunun üzerine Tracy “seni yakında kesip kendi boyuma getiririm” diye karşılık vermiş.Çiftin ilişkisi sıradışıydı, 30 yıla yakın birlikte olmalarına rağmen evlenmediler. Koyu Katolik olan Tracy, eşinden boşanmayı reddetti ve 1967’de ölene kadar onunla evli kaldı.TRACY’NİN SON FİLMİNDE BİRLİKTE OYNADILARTracy’nin ölümünden kısa bir süre önce iki yıldız Guess Who’s Coming to Dinner’da oynadı. Kızarının eş seçimini eletiren bir çifti canlandırdıkları bu filmin ardından kısa bir süre sonra Spence Tracy öldü. Hepburn, hayatıın aşkıyla rol aldığı bu sonf ilmli hiç bir zaman beyazperdede seyretmedi.Bazıları Katherine Hepburn’ü “geçimsiz” bulurdu. Peter O'Toole ile birlikte oynadığı The Lion In Winter çekilirken film setinde gerçekten O’Toole’a vurduğu ortaya çıktı. Kendisi gibi azimli bir kadını canlandırdığı On Golden Pond filminde beklenmedik bir şekilde dördüncü Oscar’ı kazandı.Hepburn, son filmi This Can’t Be Love’ı 1994’te çekti.1999’da Amerikan Film Enstitüsü onu bütün zamanların en büyük kadın oyuncusu ilan etti.Hepburn’ün 12 kere Oscar’a aday gösterilme rekorunu bu sene Meryl Steep kırdı.Bu yılın festival mekanları Kızılırmak ve Kavaklıdere sinemaları. 80 filmin yer aldığı program her sene olduğu gibi yan etkinliklerle destekleniyor. “Senaryo Nasıl Yazılır” atölye çalışması, filmlerden sonra yönetmenlerle yapılacak söyleşiler, paneller ve fotoğraf sergisi bu etkinliklerden yalnızca bir kaçı.7. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali Programının tamamını 5 Nisan'dan itibaren www.ucansupurge.org sayfalarında.
button