Panik atak geçicidir inanın

Güncelleme Tarihi:

Panik atak geçicidir inanın
Oluşturulma Tarihi: Nisan 30, 2004 01:44

Bulantı, kalp atışlarında hızlanma, terleme... Hayır, bu kalp krizi değil. Stres ve depresyondan sonra ‘Beynin Şeytan Üçgeni’ dediğimiz üçgenin son kenarı: Panik atak!

İnsanları öleceğine bile inandıran bu hastalıktan kurtulmak aslında o kadar basit ki! Bakın geçmişinizde yaşadığınız stres size kötü bir sürpriz yapabilir. Sıkıntılı günleri geride bıraktığınızı düşünürken, yağmurdan kaçıp doluya tutulabilirsiniz. Birdenbire ve de ortada hiçbir neden olmadan endişe duygusu benliğinizi sarar. Artık her şey sizi endişelendirdiği için kabuğunuza çekilir, başkalarıyla temastan toplum içine girmekten kaçınırsınız. Bu belirti, ne yazık ki bir panik atak habercisidir. Bir an içinde kendinizi iyi hissedersiniz, zihninizi kurcalayan sorunları geçiştirdiğinize inanırsınız. Ama beş dakika sonra her şey değişebilir. Bazen soluk almakta zorlanırsınız, mide bulantısı ve baş dönmesi gibi belirtiler yüzünden dehşete kapılırsınız. Artık çok önemli bir sağlık sorununuz olduğuna da inanırsınız. Panik atakları, kalp krizi, felç başlangıcı ya da çok ciddi bir akıl hastalığı gibi sorunlarla karıştırırsınız. Gerçeğin anlaşılması ise ancak bir dizi tetkikten sonra mümkün olur.

HAYATI ÇOK DA CİDDİYE ALMAYIN

Her şeyin başı sağlık, diyoruz. Burada o sözü, ‘Her şeyin sorumlusu stres’ şeklinde değiştirmek zorundayız. Hiç de üzerinde durmadığımız stres, bize öyle oyunlar oynar ki, zaman içinde bu oyunların üstesinden gelmekte de zorluk çekeriz. Stres olmadan yaşamaya elbette imkan yok. Fakat stresin dozunu en aza indirmek, hayatı çok da fazla ciddiye almadan yaşamak, sonuçta sizi bu üzücü ruhsal sorunlardan uzak tutar. Umursamazın biri olun, demiyoruz. Ama hayatınızın her dakikasını da strese yenik düşmüş olarak geçirmeyin. Bazı şeyleri oluruna bırakmakta fayda var. En azından ruh sağlığınızı koruyabilmeniz için. Sıkıntılarınızı, doktorunuzla paylaşırsanız, o size mutlaka bir tavsiyede bulunacaktır. Birden geliveren panik atakların kaynağını bulmak, psikiyatristlere düşüyor. Tabii siz de yapacağınız açıklamalarla ona yardımcı olacaksınız. Ruh sağlığınızın bozulması sizin akıl hastası olduğunuz anlamına gelmez. Panik atak hastalarının pek çoğunun akıl hastası sayılmaktan korktukları için doktora gitmedikleri biliniyor. Siz bu hataya sakın düşmeyin. Ve ruhsal sorunlarla akıl hastalıklarının birbirlerinden farklı olduklarını kabul edin.

Burundan nefes alın, ağızdan verin

Panik atakların belirtilerinden bir veya birkaçını yaşadığınızı hissederseniz ne yapacaksınız? Gerçi panik ataklar insanı çok korkutur ama fiziksel bakımdan bunların vücuda bir zararı yoktur. Panik atak başladığı zaman, sakın ‘Galiba ölüyorum’ diye düşünmeyin. Bu krizin biraz sonra geçeceğine ve her şeyin normale döneceğine kendinizi inandırın. Aslında insanın sürekli kendini dinlemesi, sürekli bir hastalık belirtisi araması, çok yanlıştır. Hele hele panik ataklardan şikayetçiyseniz, zihninizi sürekli başka şeylerle meşgul etmelisiniz. Ataklar başlayınca, burundan ağır ağır nefes alıp, nefesi ağır ağır ağızdan geri verin. Elinizi karnınızın üzerine bastırın ve havanın vücudunuzdan çıktığını hissedin. Bu arada sakın duygularınızla savaşmaya kalkışmayın. Bunların aklınızdan çıkması için biraz zaman tanıyın. Genellikle atakların süresi 10 dakikayı geçmez.

Kurtulmak için psikiyatra başvurun

Panik ataklar ya da panik düzensizlik gibi sorunlarla karşı karşıya olan kişiler, ‘hastalığımla kardeş kardeş yaşamayı öğrendim’ demek zorunda değiller. Ruhsal sorunların büyük bir bölümü, kişisel gayret ve uzman yardımıyla tedavi edilir.

Panik ataklar da kişilerin kararlılığı ve uzman yardımıyla sona erdirilebilir. Panik Atak kurbanı her 10 kişiden üçünün durumunun farkına varmadığı ve de fiziksel sorunları olduğunu düşündüğü saptandı. Pek çok panik atak hastasının, doktor doktor dolaşarak derdine çare aradığını da biliyoruz.

Oysa, kişiler durumlarını anlayıp, öncelikle bir psikiyatriste ya da psikoloğa başvursalar, tedavi kısa sürede tamamlanır ve hasta sağlığına kavuşabilir. Burada yapılması gereken vakit geçirmeden bir psikiyatrist ile konuşmaktır. Bazı durumlarda, hastaya ilaç tedavisi de uygulanır.

Panik ataklar üç türlüdür

Tam üç çeşit panik atak var. Birincisi, ortada hiçbir neden yokken, birdenbire başlar. İkincisi duruma bağlı panik ataktır. Kişiler, belli durumlarda panik atak krizi geçirirler. Örneğin bir tünelde yürümek de panik atak nedeni olabilir. Ve hasta kişi, ne zaman bir tünele girse panik atak krizi kendini gösterir. Üçüncü tür panik atak ise kişinin belli durumlarda bazen kriz geçirmesi, bazen de bu durumdan hiç etkilenmemesi şeklinde gelişir. Bir kişi, panik atak krizi geçirdikten yaklaşık bir ay sonra atak tekrarlanırsa, bu panik düzensizlik olarak tanımlanır. Atakların sıklık derecesi ve şiddeti, kişiden kişiye değişebilir. Agorafobi sorunu, kişileri evden çıkmamaya zorlar. Panik atak krizi geçirme korkusu yüzünden evinden dışarı çıkmayan kişiler vardır. Bazı kişiler ise, evlerinden çıkınca hep aynı yolu izlerler. Yol değiştirmek onları korkutur. Agorafobiden yakınan kişileri evlerinden fazla uzaklaştırmaya imkan yoktur. Yaşlılarda panik atak krizlerinin şiddeti ise çok daha fazladır. Özellikle ölüm korkusu, yaşlı panik atak hastalarını çok etkiler.

Belirtileri nelerdir?

Soluk almakta zorlanmak

Kalp atışlarının hızlı ve düzensiz olması

Durduk yerde titremek

Aşırı terleme, kızarma

Boğulacakmış hissine kapılmak

Şiddetli bulantı ve karın ağrısının başlaması

Vücutta uyuşuklukların oluşması

Ölümden korkmak

-BİTTİ-
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!