Özgüveni yüksek kadınlar
Güncelleme Tarihi:
Yıllarca katıldığı davetlerde farklı tarzıyla dikkatleri çeken Deniz Berdan, artık tasarımcı kimliği ve markasıyla da adından söz ettiriyor. Kızı Begüm’le kurduğu markayla yurt dışına da açılan Berdan’ın “özgüveni yüksek kadınlar şahane taşır” dediği yeni koleksiyonunu, Hello! için Ebru Şallı tanıttı.
Tasarım öykünüzü anlatır mısınız?
- Deniz Berdan: Çocukluğumdan beri evimizde iki tip iş alanı vardı: Biri baba mesleği nedeniyle yayıncılık, ikincisi anne mesleği olarak giyim kuşam, tekstil konuları. ılk iş hayatıma okul yıllarında yarı zamanlı moda editörlüğü yaparak başladım. Ardından baba mesleği yayıncılık geldi. Ama giyim kuşam hep hayatımın bir parçası, zaman zaman da işim oldu. Bu süreçte yayıncılığın yanında tekstili hep hobi gibi görmüşken, iş olarak geri döndü moda konuları. Beg’in de geleceği modayla kesişince kaçınılmaz bir şekilde tekrar başladık. Moda, tasarım konusunda bu yaz dördüncü sezonumuz.
Bu koleksiyonun çıkış hikâyesini ne oluşturuyor? Nelerden esinlendiniz?
- D. Berdan: Yaz 2012 koleksiyonumuzda fikir vermekten çok, malzemeleri farklı kullanmak ve daha çok farklı dokudaki kumaşları, pastel ve canlı renkleri kontrast oluşturabilecek şekilde bir araya getirmek istedik. Neticede eğlenceli bir koleksiyon ortaya çıktı.
Bu koleksiyonu hangi tarz ve tipteki kadınlar taşıyabilir?
- D. Berdan: Kendine güvenen, hayattan, kendinden ve çevresinden zevk alabilen, sosyal, mutlu olmayı bilen bir kadın koleksiyonumuzu şahane taşır.
BU KOLEKSİYON ÇOK SIRA DIŞI
Ebru Hanım, siz Deniz Berdan’ın koleksiyonu için neler söylemek istersiniz?
- Ebru Şallı: Deniz’in koleksiyonunu çok başarılı buldum. Hem gösterişli hem de spor bir havası var. Asla alaturka değil, tam tersine sıra dışı bile diyebilirim.
Kendi stilinizi nasıl açıklarsınız? Bu noktada Deniz Berdan’ın tasarımları ile kendi tarzınız aranızda nasıl bir bağ kurdunuz?
- Ebru Şallı: Ben renkli giyinmeyi severim. Ayakkabı ve çantaya daha çok önem verdiğimi kabul edebilirim. Her zaman siyah ve beyazı da ayrı yerde tutuyorum ama... Yeniliklere açık olmakla birlikte çok abartıyı sevmem. Sade ama renkli giyinirim.
Deniz Hanım, yeniden tasarım konusuna dönersek... Tasarım noktasındaki hedefleriniz neler? Nereye varmak istiyorsunuz?
- D. Berdan: Hedefimiz global bir marka olabilmek. Tabii bunun için belli bir zamana ihtiyacımız olmakla birlikte işçilikle ilgili altyapıyı iyi oluşturmak gerekiyor. Bu nedenle bu sezonu, geçen sezonun dümen suyunda oluşturmamız bize zaman kazandırdı. Bu sezon zaman kazanmak için yola çıkmamıza rağmen işleme ve malzeme konularında pazar araştırması yaparken tecrübe kazanma imkânımız oldu. Bu yıl eylül ayında global pazara girebilmek adına Londra’daki showroom’da Deniz-Beg Berdan adıyla ana koleksiyonumuz yer alacak. Diğer iki line’ımız ise önümüzdeki günlerde üretimi tamamlanacak D2B. Mayo ile bu yıl Türkiye’de, gelecek yıl 2013 mayo koleksiyonu ile globalde pazar arayışı amacıyla showroom ve fuarlara katılacağız.
MODA SEKTÖRÜNDE GEÇMİŞE ÖZLEM VAR
Klasik bir soru ama moda kavramınızın içini neler dolduruyor?
- D. Berdan: Moda kavramı basitçe hayatın renklerinden keyif almakla alakalı. Ancak moda bir fikir verebilirken karşımıza bir hareket ve başkaldırı olarak da çıkabilir. Neticede giyim kuşam kendini ifade edebilmenin bir parçasıdır. ınsanlar sizi ilk bakışta dış görünüşünüzle değerlendirir. Çoğu zaman dışarıdan verdiğiniz imajla tanınırsınız. Burada verilmek istenen mesaj doğru ve net olmalıdır.
- Ebru Şallı: Modayı takip etmek, tredleri incelemek, okumak, bakmak, defileleri izlemek çok hoşuma gidiyor. Eğlenceli ve keyifli buluyorum. ınsana, dünyaya başka bir pencereden bakmayı da hatırlatıyor aslında moda...
Moda nereden nereye doğru gidiyor?
- D. Berdan: Moda konularının son dönemlerde fazlasıyla moda olması bizi rahatsız ediyor. Üretime katkısı olmayan yaklaşımlar kısa zamanda sektörü tüketerek insanları bıktırmaktan başka bir işe yaramıyor.
Geleceğin moda kodları içinde neler var?
- D. Berdan: Son yıllarda sektöre hâkim olan geriye dönüş gelecek sezonlarda da devam ediyor. Geçtiğimiz birkaç sezonda 1930’lar, 1940’ların modern yorumlarını görebilirken, şimdi daha da gerilere giderek 1920’lerin modern yorumlarını görebiliyoruz. Gelecek yıllarda tasarımlar daha da geriye gidebilecek gibi görünüyor. Koleksiyon modlarının yanı sıra son yıllarda zanaat ön plana çıkıyor. Güçlü ve detaylı el işçiliği en çok aranan unsurlardan.
Bir yandan hızlı bir teknoloji, bir yandan geçmişe özlem ve romantizm... Modada nelere özlem duyuluyor?
- D. Berdan: Geçmişin eski tip dokuma kumaşlarına, eşi benzeri olmayan el işçiliğine özlem var.
BEGÜM’ÜN KONSANTRASYON EKSİKLİĞİ SORUN OLUYOR
Peki kızınız Begüm ile modaya bakışınızdaki paralel ve zıt yönleriniz neler?
- D. Berdan: Beg’le modaya bakışımız inanılmaz derecede paralel. ılgi noktalarımızın genellikle aynı olması da bunu getiriyor. Tasarım, ürün tercihleri, seçimleri, detaylar vs. konularında konuşmamız bile gerekmiyor, bir bakışla halledebiliyorken, Beg’in günlük hayatta, toplantılarda, işi anlatırken vs. esnasında konsantrasyon eksikliği aramızda problem olabiliyor. Onun kişisel gelişimi için konsantrasyon ve iş disiplini konularını geliştirmeye odaklı çalışıyoruz.