Güncelleme Tarihi:
Tempo Dergisi’nde bu hafta bazı ünlü kadınlar otomobillerini anlatıyorlar. ‘‘Pahalı oyuncaklar’’ olarak kabul ettikleri arabalarını erkeklerin ellerinden alan kadınlar için arabalar artık hayatın vazgeçilmez unsurlarından biri. Nilüfer Arat’ın haberinin ayrıntıları TEMPO’da...
Değişen dünyayla birlikte zevkleri, ihtiyaçları ve merakları da değişti. Eskiden sadece giyimlerine, makyajlarına, evlerine gösterdikleri özeni artık sahip oldukları arabalara gösteriyorlar. Arabalarını yaşamlarının ayrılmaz bir parçası yaptılar. Kimi sadece işe gidiş gelişlerde, kimi seyahatlerde, kimi yalnızca gezmek için kullanıyor. Ama hepsi de iyi kullanıyor ve arabalarını seviyorlar. Direksiyona geçtiklerinde kendilerini özgür, güvenli, başka bir dünyaya adım atmış gibi hissettiklerini söyleyen kadınlar için arabalar artık vazgeçilmez bir tutku.
Sanatçılar arasında binek otomobil yerine jeep'i tercih edenlerin sayısı oldukça fazla. Ünlü sanatçı Hülya Avşar, Berna Laçin, Hülya Sözer, İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Meral Gezgin Eriş, BJK Yönetim Kurulu üyesi Nükhet Kalkavan ve ünlü spiker Gülgün Feyman jeep kullananlardan. DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un eşi Dilek Cindoruk da kendi arabasını kendi kullanan ünlü kadınlardan biri. Otomobil yarışlarına katılan, pahalı ve lüks arabaları tercih eden, araba fuarlarında her yeni çıkan modeli dikkatle inceleyen ünlü kadınlara.
Lüks ve gösterişli
ANAP’ın geçen dönem milletvekillerinden Melike Hasefe tam bir araba tutkunu. Melike Hanım, ehliyetini 20 yıl önce İngiltere'den almış. Almış ama sınavda iki kez kalmış, üçüncüsünde muradına varmış. İlk sınavda dikiz aynasına bakmayı unuttuğu için, ikinci sınavdaysa sokaktan ana caddeye çıkarken sağa bakmayı ihmal ettiği için vuslata ermesi zor olmuş.
Ehliyet aldıktan sonra son model lüks arabaları kiralayarak idare eden Melike Hasefe, soyadını çağrıştıran HSF plakalı arabasında, arabalara düşkünlüğünü şöyle anlatıyor: ‘‘Lüks ve gösterişli arabalara düşkünümdür. Genç olsaydım spor arabaları tercih ederdim. İlk arabam beyaz bir Fiat'tı. Daha sonra kırmızı spor Alfa Romeo, 1979'da Jaguar'ımız oldu. Mazda, Suzuki, BMW kullandım. Şimdi gri metalik Jaguar kullanıyorum. Sürat yapmayı çok seviyorum. Arabanın içindeki genişlik benim için çok önemli. Arabanın konforlu olmasını isterim. Bütçeniz müsaitse lüks bir araba kullanmanın zararı yok. Arabamda her şey elektronik. Şoförün ayrı bir anahtarı var, benim ayrı bir anahtarım. Ben anahtarımı taktığımda koltuk kendi kendini ayarlar. Her şeyiyle mükemmel olunca araba kullanmak da zevk oluyor.’’
Türkiye Karting Şampiyonu, otomobil yarışçısı Ann Tahincioğlu, İstanbul trafiğinde kendi arabasını kullanan kadınlardan biri. İstanbul Motor Sporları Kulübü Karting Sorumlusu olan Tahincioğlu, ehliyetini 17 yaşındayken İngiltere'de almış. Eşinin motor sporlarıyla ilgilenmesi nedeniyle yarışlara da katılan Tahincioğlu 25 yıldır otomobil kullanıyor. BMW 3.16, BMW 5.25, BMW 5.40'dan sonra şimdi de BMW 3.20 kullanıyor.
Müjgan Bayraktaroğlu Castrol'de Reklam ve Halkla İlişkiler Müdürü olarak görev yapıyor. 16 yıldır araba kullanan Müjgan Hanım ilk kez Skoda marka bir arabaya sahip olmuş. Üç yıldır Honda kullanıyor. ‘‘Arabam evim gibidir’’ diyen Bayraktaroğlu şunları söylüyor: ‘‘Araba benim için özgürlük, bağımsızlık, güven demektir. Arabam olduğu için İstanbul gibi bir yerde geceleri konsere, tiyatroya, arkadaş toplantılarına rahatlıkla gidebiliyorum. Yani istediğim an istediğim yere gidebiliyorum. Kimseye bağımlı değilim. Arabamla uzun seyahatlere çıkarım. Arabam benim evim gibidir. İçini dekore bile edebilirsiniz.’’
Sabancı Holding Reklam ve Halkla İlişkiler Müdürü Arzu Çekirge Paksoy, metalik yeşil Honda Civic marka bir araba kullanıyor. Ehliyetini 1986 alan Arzu Hanım'ın ilk arabası Doğan'mış. ‘‘Araba benim için özgürlük demek’’ diyen Paksoy arabasını şöyle anlatıyor: ‘‘Çok stresli bir iş yaşamım var. Ama arabama bindiğimde rahatlıyorum. Özellikle uzun yol yapmaktan çok hoşlanıyorum.’’