Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2004 00:00
Ne Erdemir, ne özelleştirme. Karadeniz Ereğlisi’nde varsa yoksa Gülay Yaman. 32 yaşında. Çok güzel ve dul. Hakkındaki dedikodunun bini bir para. Altın günlerinde, çarşıda pazarda, erkek erkeğe muhabbetlerde konu hep o. Bitmek bilmeyen bir iştahla konuşuluyor.İspatlanamayacak yatak hikayelerinin, işret alemlerinin kadını yapılıyor. Yeni rivayetler, yeni sevgililer icat ediliyor. Kasabalılar, Emniyet müdürü, iki işadamı ve bir yüzbaşıyla birlikte olduğunu anlatıyorlar. En çok kadınlar düşman: ‘Su testisi su yolunda kırıldı, yatmadığı adam kalmadı, Kaçırılan Zeynep sağıroğlu’nu kıskandı. Meşhur olmak istiyor’ türünden yakıştırmalar hatta hakarete varan aşağılamalar içindeler. DYP İlçe Başkanı Şerafettin Bahadır’ın söyledikleri bu dedikodulara destek çıkan türden:’ 2001’de üyelikten çıkardık. Bugün konuşulanlara benzer sebeplerden. Kadınlar arasında huzursuzluk yaratıyordu.’ Gülay Yaman’ın adı en son Emniyet Müdürü Ünal Şahin’le duyuldu. Evli ve iki çocuklu Şahin, bir kalemde harcayıverdi Gülay Yaman’ı:’Herkesle yatıp kalkan bir kadın. Benim böyle bir kadınla ilişkiye girmem mümkün değil.’ Biz sorduğumuzda ise susmayı tercih etti Şahin, ‘Görevimin başındayım’ demekle yetindi. Gülay Yaman ise gazete, televizyon gezip, derdini anlatıyor. Sesi kısılmış, sinirleri alarm veriyor:‘Hayatım bana ait. Özgür bir kadınım. Benim özelim kimseyi ilgilendirmez. Milletvekili, sanatçı, devlet memuru değilim ki.’ Gözlerin bu kadar çok üzerinde olmasını, bu kadar çok konu edilmesini güzel ve kadın olmasına bağlıyor. İKİ KIZIYLA YAŞIYORYaman, üç yıl önce eşinden boşandı. 13 ve 9 yaşlarında iki kız annesi. Yedi göbekten Alaplılı. Ailesinden devraldığı kömür ocağını işletiyor. Babası 10 yıl Alaplı belediye başkanlığı yapmış. 1975’te 48 yaşındayken kalp krizinden ölmüş. Yaman, ‘AP’den birinci sıradan milletvekili seçilmişti. Mazbatasını alamadan öldü’ diyor. Ereğli’de kiraladığı ev, kasabanın dışında, bir sitede. Liman ve uzun sahil şeridi ikinci kattaki evininin karşısında gözalabildiğine uzanıyor. 100 bin nüfuslu bu sanayi kasabasında sosyal hayat da çok gelişmiş. 100’ün üzerinde dernek var.
Sinema, bar, kafe, restoranı bol. Çarşı pazarda rastladığım tüm kadınlar modern giyimli. Genç kızlar ve erkekler samimi ve özgür dolaşıyorlardı. Ama Gülay’a onlar da tepkili. Anne ve babaları gibi onlar da mahallenin namusu peşindeler!Gülay, Kasabanın namus meselesinin bir numaralı sanığına dönüşünce imdadına Antalya’da yaşayan ablasıyla eniştesi yetişmiş.Onunla buluştuğumuzda, hemen makyajını tazelemeye gidiyor. Allah için güzel kadın. Çok da farkında. Fotoğraf çekimi uzun sürünce ıssız sokakları kahkahasıyla çınlatıyor. ‘Artist olmaktan vaz geçtim. Kamera karşısında poz vermekten canım çıktı.’ Kendisini savunurken, adının çıktığı erkekler hakkında çok dikkatli. Aleyhine esen rüzgarı Emniyet Müdürü Ünal Şahin’e çevirmek istiyor. Kasabada nahoş bir üne kavuştuğu için öfkeli:’İstanbul mahkemelerinde, bir avukat ordusu beni savunacak’ diyor. Başta Emniyet müdürü olmak üzere çok sayıda erkeğe dava açacağını söylüyor. Eski eşinin, hakkındaki iddialar nedeniyle çocuklarının velayetini almak istediğini anlatıyor. ‘İki Cumhuriyet kadını yetiştireceğim. Tehditler, suçlamalar bana bir şey yapamaz. Ama çocuklarımın benimle ilgili en ufak kuşkusu beni öldürür.’Gülay Yaman’ı birkaç hafta öncesine kadar kimse tanımıyordu. Oysa şimdi... Söylediğine göre, iki müzik yapımcısından albüm ve klip ile dergi kapağı olma teklifi geldiği de hesaba katılacak olursa...Emniyet müdüründen kanun önünde hesap soracağımEmniyet Müdürünün Erçin Mert’i dövmesine siz mi sebep oldunuz?-Ben de çözemedim. Erçin’in benimle ilgilendiğini duymuş bir şekilde. Ama tanımadığım erkeklerden de emniyet müdürünün dövdüğü yolunda şikayetler çıktı. Demek adamın tarzı bu. Erkek olsaydım bunlar söylenmeyecekti. Küçük bir kasabada en zayıf yönüm, kadın olmam. Genç, düzgün bir kadınım. Birini bulup evlenir ya da sırtımı dayayabilirdim. Zor olanı seçtim. Kendi ayaklarımın üzerinde duruyorum. Emniyet müdürünün maaşı benim ödediğim vergilerden çıkıyor. Ama o sıkıştığı anda, kendi hatasının bedelini özür dileyerek ödemedi. Gözünü kırpmadan bir kadının gurur ve namusuna saldırdı.Gazete haberlerine göre sizin çok erkekle birlikte olduğunuzu ve bu nedenle sizinle birlikte olamayacağını söylemiş.- Böyle bir şey söyleyip söylemediğini sordum. Kesinlikle yalanladı. Değil Emniyet müdürü, BM başkanı da olsa kanun önünde hesabını soracağım kendisinden. Hiçbir korkum yok.ELİMİ TUTMUŞTU, SIKICAEski sevgiliniz Erçin Mert, Emniyet Müdürü Ünal Şahin’in size ilgisi olduğunu söylüyor. Şahin size açıkça söyledi mi duygularını, gönül ilişkisi yaşadınız mı?- Kesinlikle olmadı. Ben, ilişkilerimin arkasında dururum. Bunun hesabını da vermem, çünkü özgür bir kadınım. Hesabını o verir. Çünkü evli olan o. Bana olan ilgisini birkaç kez hissettirdi. ‘Birlikte olduğun kimse var mı’ diye sordu. İmalı bir gülümsemeyle, ‘İkimizin arasında bir şeyler çıkmış. Bunlar nereden çıkıyor’ dedi. Bir de elimi tutmuştu sıkıca. Bir keresinde de sevgilim olan kişiyi yüksek sesle ve sert bir şekilde kötülemişti. Ama bana en ufak bir tacizi olmadı. Makamına girdiğimde ceketinin düğmelerini ilikliyordu. Çok saygılıydı.Bundan sonra ne yapacaksınız? Ereğli’den taşınmayı düşünüyor musunuz?- İlk günler panikledim. Eskiden insanlar bana takdirle bakıyordu. Bu şekilde dikkat çekmek, farklı gözle bakılması kötü. Kömür ocağına çizmeyle giren, kamyon kullanan bir kadındım. Gazetede kendimi görünce ilk aklıma gelen, Ereğli’yi terk etmekti. Sonra yargıya intikal ettirmemin doğru olacağını düşündüm. O kadar çok dava açacağım insan var ki altından nasıl kalkacağımı bilmiyorum. Her fısıltıdan rahatsız oluyorum. Hassaslaştım. Yüzlerce kadın var benim durumumda. Hep susuyorlar. Ben susmayacağım. Amerika’yı bile karşıma almaya hazırım. BU TİP KADINDAN KÖMÜR ALMAYIZ!İşlerinizi etkiledi mi hakkınızda yazılıp söylenenler?- Tabii ki. Sakarya ve Bolu’da benden kömür alan muhafazakar fabrika sahipleri vardı. ‘Bu tip kadınlarla çalışmak istemiyoruz’ diyorlarmış. Benden bütün kömür alımları durdu. Başka hesaplaşmalar çıkacak bu meselenin altından. Güme giden ben olmayacağım. Sonuna kadar mücadele edeceğim.Emniyet müdürünün ilgisinden kurtulmak için asker yakınınızı devreye soktuğunuzu söylemiştiniz. Jandarma Komutanı Yüzbaşı Mustafa Şahin’i mi kastettiniz, akrabanız mı?- Hayır akrabam değil. Ailece onun koruması altındayız. Eşi anaokulunda kızımın öğretmeni. Ünal Şahin, beni ilk Mustafa’ya sormuştu, ‘Bu güzel bayan kim’ diye. Koruma Derneği’nin yemeğinde konuşmam vardı. O da ‘Yanlış düşünme, yapma. Bizim dostumuz, arkadaşımız’ demişti. Bu olaya dayanarak beyanat verdim gazetelere. Sanki Mustafa’yla aramızda bir şey varmış gibi yansıtıldı. Alakası yok. Benim bir yıldır süren bir ilişkim zaten var.Sevgiliniz olanlardan sonra ne yaptı? Sizi suçladı mı?-Hiçbir sorunumuz yok. En ufak tereddütü olmadı. Üzerine üzerine gittim, en ufak bir falso vermedi. Ama yarın ne olacağını hiçbirimiz bilemeyiz. Hayatımdaki erkekleri seçerken statüsünden çok aşmış, düzgün ve beni taşıyabilecek durumda olmasına önem verdim. Eski sevgilisi Kafes dövüşü dünya şampiyonu Erçin MertErçin Mert (40), Emniyet müdürü ile Gülay Yaman arasındaki ilişki olduğunu yayan eski sevgili. İki yaşında ailesiyle Almanya’ya gitmiş, 16 yaşında gittiği Hollanda’da yılda 16 milyon euro vergi ödeyecek kadar zengin olmuş. Söylediğine göre Amsterdam’da iki kumarhanenin sahibi. Asıl soyadı ‘Haşhaş’. Avrupa’da sorun yarattığı için değiştirmiş. Mert ile Ereğli sahilindeki bir
balık restoranında buluÅŸuyoruz. Venezüella usulü sarmısaklı bir tarifle kalkan sipariÅŸi veriyor. ‘Gülay bana ‘Richard Geere’im benim’ derdi, diyor. Gülay Yaman olanlara raÄŸmen ona karşı anlayışlı: ‘Erçin bir anlık öfkeyle konuÅŸtu. Kendi açısından haklı olabilir ama en çok zarar gören benim.’ Mert, Gülay Yaman’la birlikteyken 1996 Venezüella ikinci güzeli Sandra Maricarmen Gonzales’le de birlikteymiÅŸ, ‘BeÅŸ kadından sekiz çocuk sahibi oldum. Kadınlarımın hepsi ayrı millettendir’ diye bir övünme halinde. EreÄŸli’de olaylardan sonra çete kurmak ve ruhsatsız silah taşımak iddiasıyla dört gün nezarette tutulan ve yedi gün cezaevinde kalan Mert’le tahliye olduÄŸu gün konuÅŸtuk.EVLENMEK Ä°STEDÄ° AYRILDIMEreÄŸli’ye yatırım yapmak için geldim. Yerel Bölge gazetesini de satın aldım. Gülay, 2002 Nisanı’nda gazeteye geldi. Köşe yazarı olmak istediÄŸini söyledi. Çıkmaya baÅŸladık. Evlenmek istedi, kabul etmedim. Hollanda’ya döndüm. 2003 Martı’nda döndüğümde Emniyet müdürüyle Gülay hakkındaki söylentiler kulağıma geldi. Gülay, müdürden çok korkuyordu, ne zaman cipime binse, yanımızdan ekip otosu geçerken rengi sararıyordu. Ben de bilerek Gülay’la iliÅŸkimizin müdürün kulağına gitmesini saÄŸladım. Benimle evlenmek istediÄŸi için ondan ayrıldım. Ä°ki de çocuÄŸu vardı ve aÄŸzı çok bozuktu. BaÅŸkalarıyla da adı geçiyordu. Hem Venezüellalı sevgilim duysa kemiklerimi kırardı.UZUN MEHMET’İN TORUNUYUMEmniyet Müdürü Åžahin, Makam aracının fotoÄŸrafını çektiÄŸim için beni nezarete attırdı. Bir gün önce yasaklı yere park ettiÄŸim için polisler çekici çağırmıştı. Aynı yere Emniyet müdürü nasıl park ediyor, kuralları çiÄŸniyordu? Gazetem var, fotoÄŸrafını çekmemden doÄŸal ne olabilir? Nezarethaneye geldi, ‘Soyun ÅŸunu’ dedi. Külotumla kaldım. PeÅŸ peÅŸe tokat atmaya baÅŸladı. Devlete saygımdan el kaldırmadım. Yoksa saniyede tüm kemiklerini kırmıştım. Kafes dövüşünde 1996 dünya ÅŸampiyonuyum. Uzun Mehmet’in torunuyum. Feneri de bende.MOR ÇATI KURACAÄžIMKendi yağıyla kavrulan bir kadınken neden iradem dışında medyaya malzeme oldum? Neden televizyon programı, klip, albüm yapmam, kapak olmam için baÅŸtan çıkaracak kadar cazip, çok güzel hayat vaat ediyorlar? Trilyonlar teklif etseler bile hayır. Yapsaydım 17 yaşındayken modellik yapardım. Ä°nançlarımdan asla ödün vermedim. YetiÅŸtirmem gereken iki Cumhuriyet kadını var. Kızlarımın beni örnek almalarını istiyorum. Çocuklarım anneleriyle ilgili ikileme düştükleri anda ölürüm. 100 bin nüfuslu kasaba ama küçük bir Bakırköy. Mor Çatı kuracağım, sesini çıkaramayan kadınların sesi olacağım. Â
button