Güncelleme Tarihi:
Bu yıl Venedik Film Festivali’nin “Venedik Günleri” bölümünde gösterilen filmi ‘Çoğunluk’ ile “Genç Aslan-İlk Eser” ödülünün sahibi olan yönetmen Seren Yüce festival yolculuğuna Toronto’da devam ediyor. Geçmişte Yeşim Ustaoğlu ve bu yıl ödülü aldığı “Venedik Günleri”nin jüri başkanlığını da yapan Fatih Akın’a asistanlık yapan Yüce’nin filmi Toronto Film Festivali’nin ana yarışmasında yer alıyor. Film, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde de yarışacak. “Geleceğin Aslanı” ünvanının sahibi de olan genç yönetmen “Çoğunluk” ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
BABA VE TOPLUM BASKISI
“Amacım bir ailenin bakış açısından Türk toplumunun bugünkü durumunu anlatmaktı. Evet, geçmişe oranla olumlu gelişmeler var. Ancak çoğunlukla her ailede baba tutucu, dominant ve milliyetçidir. Mertkan karakteri ise pasif, miskin, tasasız, duygusuz, silik ve tembel, babasının gölgesi altında ezilen bir delikanlı. Baba Kemal oğlunu bu durumdan kurtarmak isterken daha da eziyor ve sürekli vatanseverliği ön plana çıkartıyor. Bu arada erkeklerin egemen olduğu bu dünyada iş adamı baba, Mertkan için kentsoylu bir eş düşlerken Güneydoğulu Kürt kızı Gül’le ilişki kurmasına, yine milliyetçilik adına şiddetle karşı çıkıyor ve ayrılmaları için her türlü yola başvuruyor. Sonuçta çıkmazda olan Mertkan pes ediyor.”
MESLEĞİM İÇİN TEŞVİK
“Bu öyküyü anlatılanlardan esinlenerek yazdım. Bir babanın otoriter güçlerle oğlunu nasıl adam etmeye çalıştığını göstermeye çalıştım. Bu bir özeleştiridir. Senaryoyu baba Kemal üzerine kurarken bu rol için hep Settar Tanrıöğen’i gözümün önüne getirdim. Bartu Küçükçağlayan da Mertkan rolüne çok uygundu. Esme Madra’yı da ilk gördüğüm an “Gül işte bu!” dedim. İlk eserimle Venedik gibi saygın bir festivalde ödül almak mesleğimde gelecek için bir umut ve teşvik oldu”.