Özel müzeler arayı kapatıyor

Güncelleme Tarihi:

Özel müzeler arayı kapatıyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2005 01:02

Türkiye’de müze deyince aklımıza neredeyse yalnızca arkeoloji, etnoğrafya ve saray müzeciliği alanlarına yoğunlaşmış devlet müzeleri gelirdi. Amerika’nın ve Avrupa’nın en önemli müzelerini de besleyen Anadolu uygarlıklarından elde kalan koleksiyonlar bize yetiyordu. Devlet ziyaretçi çekmek için çabalamıyordu. İşler 1980’de kurulan Türkiye’nin ilk özel müzesi Sadberk Hanım Müzesi’yle değişti, yaşayan müze kavramı Türkiye’ye de girdi.

İSTANBUL MODERN

Koleksiyonun yetersizliği ve sunumu sanat çevrelerince ne kadar eleştirilse de Batı normlarındaki müze tanımına en yakın duran müze, yeni açılan İstanbul Modern. Sinema ve konferans salonu, değişken ve kalıcı sergileri, kütüphanesi, kafesi ve dükkanıyla yıllardır beklediğimiz müze kavramını ve bir müzenin sunabileceği katılımcılık öğesini doldurmaya çalışıyor. İstanbul Salı Pazarı’ndaki antrepoların birinde, Eczacıbaşı ailesi tarafından kurulan müze 17 Aralık 2004’te açıldı.

RAHMİ KOÇ MÜZESİ

Rahmi M. Koç Müzesi, 1991’de III. Ahmed zamanından kalma lengerhane binasında kuruldu. Müzenin ilk bölümünün süratle büyümesi ile 1996’da Haliç’in kıyısında, lengerhanenin tam karşısındaki, bir harabe olarak duran Hasköy Tersanesi alındı ve müzenin ikinci kısmı Temmuz 2001’de açıldı. Sergilenen en eski objeler 10 yıllık olmasına rağmen endüstri konseptli olduğundan bilgilendirici bir misyonu var. Ayrıca ziyaretçi çekmek için sürekli kendini yeniliyor. Örneğin Formula 1 otomobili, Segway Ginger ve Harry Potter otomobili gibi gündeme gelen nesneleri satın alarak sergiliyorlar. Yazın hafta sonları dünzenledikleri ‘Hareket Günleri’nde sergi nesnelerini çalışırken izleme imkanı sunuyorlar. Web sitesinden de ücretsiz temin edilebilen Türkiye’nin ilk eğitim paketi uygulamasını, ayrıca Danimarkalı pompa firması Grundfos’un sponsorluğunda Türkiye’nin ilk gezici müze uygulamasını gerçekleştirdiler. Müzenin objelerinin bulunduğu bir minibüs ile uzak bölgelerdeki çocuklara eğitim paketleri götürüyorlar. Bu yolla müzeye gelemeyen 25 bin çocuğa ulaştılar.

SABANCI MÜZESİ

Sabancı Müzesi, Emirgán’da ailenin eskiden ev olarak kullandığı ‘Atlı Köşk’ binası. 1998’de Sabancı Üniversitesi’nin 49 yıllık kullanımına verildi ve Haziran 2002’de ziyarete açıldı. Atlı Köşk’e en ileri teknolojiyle donanmış bir galeri eklendi. Son derece değerli el yazması eserler ile 19 ve 20. yüzyıla ait zengin bir tablo koleksiyonu sergileniyor. Ayrıca yurtiçi ve dışından gelen sergilere de geçici olarak yer veriliyor. Geçen yaz Beymen’in işbirliğiyle açtığı Paris-St. Petersburg, Alexandre Vassiliev Koleksiyonundan Avrupa Modasının Üç Yüzyılı adlı sergi izleyici akınına uğradığı için uzatılmıştı. Yaz aylarında düzenlenen ‘Kahvaltıda Caz Günleri’, pazar brunch’ları müzeyi daha da canlı yapıyor.

OSMANLI MÜZESİ

Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi, 2001’de Osmanlı Bankası’nın Garanti Bankası’yla birleşmesinden sonra kuruldu. Ana eksenini Osmanlı Bankası tarihinin oluşturduğu müze, içeriği ve tasarımıyla, yalnız banka hakkında değil, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e uzanan bir dönemin ekonomisi hakkında da bilgi veriyor. Müzede film gösterimleri, sanat, tarih ve mimarlık üstüne konferans ve atölye çalışmaları yer alıyor. Haftada bir uzun metrajlı film, bir de belgesel mutlaka gösteriliyor. Ayrıca müze Türkiye’nin iktisat tarihi alanında en gelişmiş kütüphanesine sahip.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!