Güncelleme Tarihi:
* The Magger’ın ortaya çıkış hikayesi nedir?
- Derginin kurucularından biri, liseden beri yakın dostum olan Lisya Kalma... Lisya bu fikri benimle de paylaşmıştı. Online bir dergi yapmayı planladığında da yazılımcılarla konuştuk, ortaya güncel hayattan ekonomiye kadar birçok konuda fikir veren dört ayrı dergi çıktı. Benim dergide MagNet adlı bir köşem var. Köşem themagger’daki theMet(ropolitan) dergisinde yer alıyor.
* Köşenizde özellikle vurguladığınız konular var mı?
- Belirli bir çizgide ilerlemeye çalışıyorum. Bu yıl Koç Üniversitesi Uluslararası ılişkiler ve Edebiyat’tan mezun olacağım. Bu, yazılarıma da yansıyor. ılk sayfamda mutlaka güncel aktiviteler ve hayata dair yazılarım oluyor. ıkinci sayfam edebiyat üzerine, son sayfamda ise siyasi konuları işliyorum.
* Yazmak, hayatınızın odak noktası haline mi geldi?
- Magger yazı yazmam için ilk basamak ve ilk tecrübe oldu. Ama hep “Ozan’ın bestelerine söz ya da bir roman yazayım” derdim.
* Hayatınızı evlilikten ve annelikten sonra diye bölümlere ayırıyor musunuz?
- Kesinlikle annelikten sonra diye bir ayırım var. Bebekten sonra her şey çok değişti. Evlilik ile ilişki arasında o kadar fark yok. Asıl bebek doğduğu zaman başka bir aşamaya geçiyorsunuz. Dünyaya bakış açınız değişiyor. Daha duygusal ve iyimser oluyorsunuz.
* Yazılarınız için gitmeniz gereken önemli bir etkinliğe çocuğunuzu da götürüyor musunuz?
- Arya 3 yaşında olmasına rağmen benimle gezerken çok uyumlu bir çocuk. Çok iyimser ve sevecen. Onunla her yere gidebiliriz. Müzikal becerisi de var. şarkı söyleyerek uyanıyor. Babasının şarkılarını ezberliyor. Bazen Ozan’ın bilinen şarkılarının melodisinin üzerine şarkı sözü uyduruyor hatta...
OZAN SAYEMDE GÜNCEL OLAYLARI TAKİP EDİYOR
* Eşiniz yazılarınızı destekliyor mu?
- Ozan, çok beğeniyor yazılarımı. Bu kadar müzisyenin içinde birinin yazı yazması ona garip geliyor. Benim sayemde güncel olayları takip eder oldu. Oturup haberleri izliyor. Yazılarımla ilgili fikir veriyor. Kenan da (Doğulu) öyle...
* Hayranı olduğunuz bir adamla yedi yıldır berabersiniz. Peki, daha sanatçılara dair önyargılarınız var mıydı?
- Hayatta hiç kimseye karşı önyargım olmadı. Sadece zor insanlar gibi gelirdi bana ama ikili ilişkilerde her şeyin dengelendiğini gördüm.
* Sizce Ozan Doğulu ile aranızdaki bağ neydi?
- Karşılıklı saygı ve sevgi... O benim hayat arkadaşım. Arya’dan sonra daha da değişti her şey. Çünkü artık ona ömür boyu bağlıyım. O, kızımın babası. Ve bu bağ o kadar güçlü ki... ılk tanıştığımızdaki duygu bağı, kızımız olduktan sonra iyice gelişti, sağlamlaştı.
SOKAKTA BENİ DEĞİL ARYA'YI TANIYORLAR
- Zamanla hem Ozan’ın hayatına uyum sağladım hem de kendi hayatımı yaşamaya başladım. Eşinizin ünlü olduğunu öğrenenlerin size dair bazı önyargıları olabiliyor. Siz ne kadar önemli okullarda önemli bölümler okumuş olsanız da bu durum değişmiyor. Oysa ben meşhur değilim, meşhur olan Ozan... Hatta bazen sokağa çıktığımızda beni değil, Arya’yı tanıyorlar.
YAZILARIMIN OKUNMASI BANA ŞEVK VERİYOR
* Yazılarınıza geri dönüşler oluyor mu?
- Evet, genellikle Twitter’dan geri dönüşler oluyor. “Kaleminize sağlık” diye mail’ler de alıyorum. Tanımadığınız insanların yazdıklarınızı okuması, bunu bilmeniz çok güzel bir şey. Cümlelerimin üzerine yorumlar bile yapıyorlar. Bu da bana daha çok şevk veriyor.
* The magger, yazar olmak isteyenlere nasıl bir yol açıyor?
- Fikirlerimi yazmak isterdim hep. Defterlerinizi alıp yayınevine gidip, “Ben yazar oldum” diyemezsiniz. Magger amatörce yazı yazmak isteyenler için çok önemli bir kapı. Yazdıkça insan kendini geliştiriyor. Her yazıda farklı bir kapı açıyorsunuz insanlara.