Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2004 00:00
TÜRKİYE-Avrupa Birliği ilişkilerinde akla ilk gelen adlardan biri olan Yıldırım Keskin, 36 yıllık Dışişleri Bakanlığı’ndaki diplomatlığı sırasında yaşadıklarını ve gördüklerini topladığı ‘Avrupa Yollarında Türkiye’ (Bilgi Yayınları) adlı kitabında, Türkiye’nin AB’ye başvurusunu şöyle anlatır.1987 Mart ayı sonunda, Türkiye ile Yunanistan savaşın eşiğine gelirler. Yunanlılar, Ege’de kendi karasuları dışında petrol araştırma izni vermişlerdir. Bizim gemiler de açılırsa, savaş olur endişesi doğar... Sinirler gergindir. Başbakan Özal, o zamanki adı Avrupa Topluluğu (AT) üyesi olan ülkelerin başbakanlarına birer mektup yazıp destek istemeyi düşünür.Gerisini Keskin’in kaleminden okuyoruz:‘... Odadan çıkarken kapıda Turgut Özal, Ali Bozer’i kolundan tutuyor.- Ali, tam üyelik başvurusunda bulunun...Belli ki çabuk düşünüp kararını vermiş. Ekliyor:- Yalnız... Haysiyet kırıcı bir durum olmasın.Başbakanın duraksamasının nedeni bu. AT’ye başvuruda bulunulur da, ters bir yanıt alırsak... Haysiyet kırıcı bir durum çıkabilir ortaya. Böyle olacaksa, hiç bu işlere girmeyelim demeye getiriyor.- Hayır, diyor Bozer; ‘Merak etmeyin.’Dışişleri Bakanı Ali Bozer, 14 Nisan’da Brüksel’de başvuruyu yapıyor.Özal’ın deyimiyle ‘ince ve uzun bir yola başlıyoruz’. Tam 41 yıllık bir süreç.Avrupa Parlamentosu’nun dünkü raporunun sonuçlarını almak için daha uzun ve ince bir yolumuz var.Hayırlısı olsun; onurlusu olsun.Çiçek, ne kadar samimi acabaCHP İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu şu notu gönderdi: ‘Bakan Çiçek’e hortum önleme ricası (14.12.2004) başlıklı yazınızda Sayın Bakan’ın yolsuzlukla mücadele etmek istediği fakat gücünün yetmediği sonucu çıkmaktadır. Gerçekte, iktidarın yolsuzlukla mücadele konusunda samimiyetini ve kararlığını gösteren hiçbir somut adımı yoktur. Demeçlerle, temennilerle yolsuzlukla mücadele edilemeyeceği açıktır. Yolsuzluk sadece, banka hortumlamak, soruşturma dosyalarını Yüce Divan’a göndermek değildir.’Kumkumoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sadece kendi
seçim çevresindeki üç büyük yolsuzluk olayını belgelerle sunduğunu, ne bakandan, ne de yakın çevresinden bu konuda hiçbir taleple karşılaşmadığını söylüyor.Çiçek dün Bakanlık bütçesinin görüşüldüğü komisyonda, Kumkumoğlu’nun iddialarına karşılık şöyle dedi:‘Rüşvetin tespitinde suçüstü çok önemlidir. Bunun için de mutlaka işbirliği gerekir. Ben işbirliğine varım. Yasalar ve yetkim dahilinde bir şey varsa ve bunun gereğini yapmazsam bunu itiraf ederim. Zaten basına yansıyan yolsuzluk iddialarını savcıların ihbar kabul etmesi ve harekete geçmesi gerekiyor.’Ali Kemal KUMKUMOĞLU CHP İstanbul MilletvekiliÜç iddiaKumkumoğlu’nun kimsenin ilgilenmediğini söylediği üç yolsuzluk olayı şunlar:Pendik Güzelyalı’da bir Ro-Ro limanı hiçbir planda yer almadan izinsiz yapılırken, devletin bütün birimleri bu liman nasıl yapılıyor sorusunu birbirine sormuş, sonuçta da Bayındırlık Bakanlığı’nın plan yapma yetkisinden yararlanılarak ruhsat verilmiştir.Tekel 2003’te özel bir firmaya özel fiyatlarla satılan tütünlerden (sadece işlenmiş tütünlerden) 23 milyon dolar zarara uğratılmıştır. Tekel; Tekel Üst Kurulu Yasası’nda belirtildiği biçimi ile ikinci el makine alması yasak olmasına rağmen bir yabancı firmadan 1.750.000 Euro birim fiyatla 8 adet 2. el makine alınmıştır. Piyasa değeri 250.000 Euro olan makinelerin alımı ile yasalara karşı suç işlenmesinin yanında Tekel bu alımlar sonucunda 10.000.000 Euro’nun üzerinde zarara uğratılmıştır.Stone’un özrü kabul edilmezOLİVER Stone denen iki yüzlü, Türkiye’ye gelmiş özür diliyor. Gerçek, candan bir özür olduğuna inanmayın. Bu Amerikalıların temel prensibi ‘dostun yoktur, çıkarın vardır.’ Gerçekten pişman olsaydı son ABD’deki Türk dernekleri ile temas kurar, gerçek tavrını gösterirdi. Türkiye’yi 30 sene savunma durumunda bıraktı. Filmin Yunan ve Ermeni lobileri tarafından finanse edildiğini nasıl izah edebilir? Esas acı olan batı hayranı toplum ve Bakan’ın bu adamı kabul edip görüşmesi... ABD’li bir politikacı böyle birisiyle bir araya gelse politik hayatı biter, ailesi ve arkadaşları bile bir daha yüzüne bakmaz. Ey Türk milleti ne zaman uyanacaksın? İsmail GÜLSOYGÜNÜN SÖZÜ‘Bir ülkenin çökmesi, bilgi insanlarının olmamasından veya olup da yetkili makamlarda bulunmamalarından kaynaklanır.’(Voltaire)
button