Oyunculuk için doktorluÄŸu bıraktı

Sis ve Gece filmiyle oyunculuÄŸa iyice ısınan Şöhret dizisinin genç oyuncusu Selma Ergeç, Instyle dergisine konuÅŸtu. Ergeç, "Büyük bir aÅŸkla tıp okumaya baÅŸlamıştım ama daha sonra, daha büyük aÅŸkım olan oyunculuk için üçüncü sınıfta okulu bıraktım" diyor.Â

28 yaşındaki eski tıp öğrencisi Selma Ergeç, havuç rengi saçları, incecik fiziği ve rol aldığı "Şöhret" dizisiyle şöhretini iyice pekiştiriyor.

  Altı yıl önce Almanya’dan Türkiye’ye gelen Ergeç, podyumlardan televizyon dünyasına geçti. "Böyle mi Olacaktı" dizisiyle tanıdığımız Ergeç, daha sonra "Yarım Elma"da oynadı. Rol aldığı sinema filmleri; "Beş Vakit" ve "Sis ve Gece"de kendisini oyunculuğa iyice ısındırdı. "Büyük bir aşkla tıp okumaya başlamıştım ama daha sonra, daha büyük aşkım olan oyunculuk için üçüncü sınıfta okulu bıraktım" diyen Ergeç’in oyunculuğa başlaması 22 yaşında

gerçekleşmiş.

Tesadüf eseri İstanbul’a dönünce konservatuvar eğitimi almak için yaşının büyük olduğunu düşünüp kendi kendine çalışmaya başlamış. Bulduğu tüm oyunculuk kursları ve workshop’lara katılmış. "Bu iş öğrenmekle bitmez. Çok uzun ve yorucu bir uğraş gerektiriyor. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum, beceremediğimde de sağ olsunlar hemen yardım ediyorlar zaten" diyor.

Ä°KÄ°NCÄ° EL KIYAFETLERE BAYILIYORUM

Modayı takip etmeyen genç kuşaktan biri Selma Ergeç. Onun için rahatlık çok daha ön planda. Kıyafet tasarımı yapmayı seven Ergeç, "Moda dünyasında kimin neler yaptığını takip ederim" diyor. Ve başlıyor tarzını anlatmaya... "Bir sürü kıyafetim var ama çoğunu giymem, öylece dururlar. Günlük tempom içinde onu ötekine uydurmaya çalışıp, üzerine bunu giyip kulağıma da şu küpeyi takayım gibi şeylerle uğraşamıyorum." Gardırobunda çok az ayakkabı ve sadece iki çantası olan Ergeç, "Topuklu ayakkabılara bayılırım ama uzaktan. Bir dolu şapkam var ve antika küpelere bayılıyorum. Arkadaşlarımı takmış takıştırmış gördüğümde bayılıyorum ve bunun bir disiplin gerektirdiğini

düşünüyorum. Ne yazık ki bu disiplin bende yok" diyor.

Karl Lagerfeld’in yaptığı her şeye tapıyor, Chloe favori markası ama uzaktan uzağa. "Bütçem yetmiyor onları almaya, o yüzden elde edilemeyene karşı duyulan bir aşk besliyorum sadece. Beni H&M kurtarıyor. Özellikle oradan aldığım 2.50 Euro’luk kazağımı senelerdir giyiyorum. Gaultier’in tüm tasarımlarının da bir sanat değeri olduğunu düşünüyorum" diye anlatıyor sevdiği markaları.

Son zamanlardaki favori mağazası ise Ece Sükan’ın vintage butiği. Güzel oyuncu, "Gardırobumda ikinci el dükkanlardan aldığım, 1930’lardan kalma kıyafetlerim var ki, bayılıyorum onlara. Kıyafetlerin bir hikayesi olması ve o zamanın işçiliğini görmek müthiş" diyor.

Bavul taşımaktan boyum 1.75’e düştü

2001’de Best Model yarışmasında beşinci olan Ergeç, daha önce verdiği bir röportajda Almanya’daki tıp eğitimini nasıl bıraktığını detaylı bir şekilde açıklamıştı: "Münster Üniversitesi’nde üç sene okudum. Staj yapmak için Türkiye’ye geldim. İlk stajımı Çapa Acil Dahiliye’de, ikincisini Adana’da yaptım. Çapa’da olduğum sürece İstanbul beni çok çekti. Biraz uzaklaşmak istedim. Bir hastam vardı Adana’da, küçük bir kız. O bana hep manken olsana filan diyordu. Başhemşire de aynı şeyi söyledi... İngiltere’de drama eğitimi aldım ama çok utangaç olduğum için keman çalarken bile orkestraya kayıyordum... Öte yandan seviyoruz ailecek tıbbı ve kesip biçmeyi. Cerrah olmak istiyordum. Sonra tıp yenildi. Kazaen içimde yatan şey gerçekleşti aslında."

Okulu bırakıp İstanbul’a geldikten bir ay sonra ’Böyle mi Olacaktı’ dizisine giren Ergeç’in oyunculuk macerası zor şartlarda başlamış: "Böyle mi Olacaktı"da bir yıl eroinman bir kızı oynadım. Bir senelik izin almıştım okuldan. İstanbul’da kalacak yerim yoktu. Oradan oraya dolanıyorum, herkes niye okulunu bıraktın diye söyleniyordu, 1,5 yıl elimde bavulla gezdim. 1,77 boyundayım, o bavulu taşımaktan, şimdi 1.75 boyundayım."