Güncelleme Tarihi:
* Hep güzel saçlı mıydınız ve saçlarınızla dikkat çeker miydiniz, yoksa özel bakımlar sayesinde mi saçlarınız bu kadar hoş?
- Küçüklüğümde platin sarısı ve lüle lüle saçlarım nedeniyle takma adım Shirley Temple’dı! O zamanların meşhur çocuk artistiydi galiba. Sonra ilkokul yıllarında saç rengim koyulaşmaya, kumrallaşmaya başladı. Ama yine çok güzel, dalgalı ve upuzundu. Üniversitede, bir bakıma asilik yıllarında değişik renk ve şekil çalışmalarım başladı. Sonra New York’ta kısacık kestirdim; çok güzel bir modeldi, sokakta herkes durdurup kime kestirdiğimi sorardı, Japon bir saç artistiydi. Sonra tekrar uzatma dönemi ve bugünlere geldik.
* Manken olmak birçok genç kadına yeterken, siz neden stil danışmanı olmayı seçtiniz ve bundan hiç vazgeçmediniz?
- Dergilere hep çok meraklıydım. Tabii fotoğrafa ve kıyafetlere de... Üniversitede psikoloji okurken bile modayla ilgili bir şeyler yapmak istediğimi biliyordum. Yani moda editörlüğü, styling, stil danışmanlığı benim ilk gözağrımdı... Çekim hazırlığında yaşanan kreatif süreç, aksilikleriyle, adrenaliniyle vazgeçmesi zor bir iş benim için. Hele bir de en son dergide basılmış halini görmek... ınanılmaz güzel bir duygu.
KAŞLARIMI BİR DAHA İNCELTMEM
* Sizden bahseden hemen herkes, isminizin yanına “klas” sıfatını ekliyor. Ne hissettiriyor bu size?
- Öncelikle çok teşekkür ederim tabii. Çok gurur verici bir şey... Belki işimi tutkuyla ve değer vererek yapmam, ciddi emek harcamam, kişisel ve mesleki gelişimime önem vermem, seçimlerimi doğru yapmam ve birçok farklı disiplinden beslenmeyi sevmem nedeniyle öyle düşünüyorlardır. Dediğim gibi bunun tanımını yapmak çok zor, çok göreceli...
* Kaşlarınızı bir kereliğine değişiklik yapmak adına inceltecek misiniz, yoksa hep doğal ve kalın mı olacak?
- Deneysel üniversite yıllarımda incelttiğim olmuştu bir ara... Ama ondan sonra hep böyle doğal kullanmayı seçtim ve sevdim. Değiştirmem.
* Biz yorulduk sizin defilelerinizi, seyahatlerinizi takip etmekten. Nasıl bir enerjidir bu?
- Valla ben de bazen şaşırıyorum kendime! Kendimi sürekli bavul açıp kapatırken veya havada buluyorum. Tabii anahtar kelime yine sevmek sanırım. Seyahatlerimden çok besleniyorum, yapmazsam olmaz... E yorgunluk da bedeli oluyor çoğu zaman!
BİR YANIM DÜNYANIN EN TEMBEL İNSANI
* Boş bir anı hiç özlemiyor musunuz?
- Özlemez olur muyum! Çalışmayı seven, koşturmadan duramayan bir tipim ama bir yanım da dünyanın en tembel insanı... Hiçbir şey yapmadan günlerce bir sahilde yatabilirim.
* Hiçbir işinizin olmadığı zamanlarda ne yapmaktan keyif alırsınız?
- Evdeysem ne yapacağımı şaşırıyorum hakikaten; izlemediğim filmler, bakmadığım kitaplar, düzeltilmeyi bekleyen kütüphane veya özlenen uyku. Arkadaşlarımla olmayı da çok seviyorum, evde veya dışarıda... Ve tabii kendime bakım yapmayı da; yoga, pilates, masaj...
* Üniversite öğrencisiyken hayal ettiğiniz hayat bu muydu?
- Evet, sanırım... Yani çok bilinçli olarak bu kariyer yolunu hayal edip etmediğimi tam hatırlamıyorum ama dediğim gibi içimden de biliyordum sanki.
UMARIM GÜZEL BİR FİLM TEKLİFİ GELİR
* Modelliğin bir basamak olarak kullanılması sizi rahatsız ediyor. Ama siz de modelliğin yanı sıra oyunculuk ve sunuculuk yapıyorsunuz. Aslında eleştirdiğiniz nokta tam olarak ne?
- Aslında demek istediğim, insanın yaptığı işe saygı duyması, emek vermesi, severek ve değer vererek yapması. Aksi takdirde hem mesleğe hem de kendine zarar vermiş, yozlaştırmış oluyor. Basamak olarak kullanmaktan kastım; o mesleği yaparken iş disiplininizin ve prensiplerinizin olmaması...
* Planlarınız arasında oyunculuk var mı?
- Oyunculuk genlerimde var. Çok da seviyorum psikolojisini. Umarım güzel bir film veya proje olur da yaparım.
* Sizinle ilgili “Entelektüel bir kadın nasıl olur da arabest bir dizide oynar” gibi yorumlar okumuştum. Dizi filmde oynamak ve rol arkadaşları, bir insanın entelektüelliğini ne derece etkiler sizce?
- Buna cevap vermek bile komik aslında. Tabii ki herkes istediği gibi düşünebilir ama buna cevap vermek için neredeyse dünya bir toz bulutuydu filan diye başlamak gerekiyor. Böyle bir düşünce yapısında olmam, böyle bir sınıflandırmanın parçası olmam mümkün değil.
ARTIK BİRAZ DAHA ULUSLARARASI ÇALIŞMAK İSTİYORUM
* Bundan sonrası için hayalleriniz ne?
- Biraz daha uluslararası çalışmak düşüncesindeyim... Web sitemi, bloğumu, kitabımı hazırlamak ve tabii dergiciliğe hep devam etmek istiyorum. Markalara, tasarımcılara danışmanlık vermeye devam edeceğim, Türkiye’de biraz daha bunun oturmasını da istiyorum. Fotoğraf ve sinemayla da çok ilgiliyim, hayallerim var.