Oyunculuğu bıraktım
Güncelleme Tarihi:
Gökhan Keser’in ismini ilk olarak Best Model yarışmasında duymuştuk. Ardından ‘Selena’ dizisinde canlandırdığı Burak öğretmen karakteriyle dikkatleri çekti. Dizi bittikten sonra kendini müzik çalışmalarına verdi. Geçtiğimiz yaz Sıla ile düet yaptıkları “Hadi Ordan” şarkısı müzik listelerinde uzun süre zirvede kaldı. Üç ay önce ise kendi adını verdiği albümü müzik marketlerdeki yerini aldı. Gökhan Keser, müzik serüvenini ve özel hayatını Hafta Sonu dergisine anlattı.
Albümünüz hayırlı uğurlu olsun. Ne zamandır müzikle ilgileniyorsunuz?
- Attığım her adımda müzik vardı aslında. ınsanlar beni önce oyuncu olarak gördükleri için bunu bilmiyorlardı. Çünkü modelliğe başlayınca ıstanbul’a geldim ve yaşamımı devam ettirmek için çalışmam gerekiyordu. Gelen teklifler arasından da “Selena” dizisini tercih ettim.
Ya “Selena”dan öncesi?
- Gitar eğitimi ve şan dersleri almıştım.
Albümü ne kadar zamanda hazırladınız?
- Albüm hazırlığı iki yıl sürdü. Bu iki yıl da Sıla’nın vokalistliğini yaptım.
Oyunculuğu tamamen bıraktınız mı?
- Bıraktım, üç senedir yapmıyorum. Sonrasında ne olacağını zaman gösterir ama şu an için albüm önemli.
SILA SÜPER BİR PATRON
Albümde sizin yazdığınız şarkılar da var.
- Bir tane sözü ve müziği bana ait bir şarkı var. Bir de çıkış parçamız “En Kötü Günümüz Böyle Olsun^”un müzikleri bana ait. Sözlerini de Sıla ile birlikte yazdık.
Nasıl yazdınız birlikte?
- Aslında en başında şarkının sözü-müziği bana aitti. Sonra Sıla muhteşem kalemiyle olaya el attı ve şarkı bambaşka bir hale geldi. Çok içimize sinen bir iş oldu.
Sıla nasıl bir prodüktör, nasıl bir patron?
- Süper bir patron. Diğer prodüktörüm Efe Bahadır, o da şahane. Bu süreçte ikisi de yoluma ışık tuttular. Okul gibiydi, sahne önünde ve arkasında onlardan çok şey öğrendim, hâlâ da öğrenmeye devam ediyorum. ınşallah bu işbirlikteliğimiz uzun yıllar devam eder.
HER ZAMAN POZİTİFİM
Çok pozitif bir duruşunuz var. Gerçekten hep böyle misinizdir?
- Her zaman. Kötü bir durumla karşı karşıya kaldığımda da iyi düşünmeye çalışıyorum ve kendimi öyle motive ediyorum.
Yakışıklılığınızın müziğinizin önüne geçmesinden korktuğunuz oluyor mu?
- (Gülüyor) Görsellik tabii ki çok önemli ama ben işimi yapacağım. Benim için sadece müzik var.
Dinleyicilerden nasıl reaksiyonlar aldınız?
- “En Kötü Günümüz Böyle Olsun”u yılbaşından iki gün önce radyolara verdik, yeni yıl dileğimizdi, çok güzel tepkiler aldık. Bütün şarkılar çok beğenildi, herkes kendinden bir şeyler bulmuş. Benim de en çok istediğim şey buydu.
Kendinize koyduğunuz hedef nedir?
- Yapabileceğimin en iyisini yapmaya çalışıyorum. En iyisi olmak için de uğraşacağım.
Klip de çok güzel olmuş.
- Teşekkür ederim. Kamera arkasında çok eğlendik. Çok yakın dostlarım da oynadı. O yüzden benim için yeri ayrı.
BURAK ÖZÇİVİT KARDEŞİM GİBİ
Best Model yarışmasında ikinci olmuştunuz. Birinci kimdi?
- Burak Özçivit. Arkadaşlığımız hâlâ devam eder. Burak, kardeşim gibidir.
Best Model’da dereceye giren herkes oyuncu oluyor. Ama siz şu anda bambaşka bir yol seçtiniz.
- Ama ben en başından beri müziği istiyordum. Yarışmaya girip dereceye girmek bile aklımda yoktu, bir anda gelişti. “Ben şarkılar söyleyeceğim, insanlar da bu parçaları dinleyecek” hayaliyle ızmir’den ıstanbul’a geldim. 18 yaşında ayaklarımın üzerinde durmayı başardım. Geriye dönüp baktığımda, zor bir işi başardığımı görüyorum.
İstanbul sizi çok zorlamış mıydı?
- Açıkçası çok büyük sıkıntılarım olmadı. ıyi projelerde çalıştım.
İLGİDEN BUNALMAK NANKÖRLÜKTÜR
Peki sesinizi kim keşfetti?
- Ortaokuldaki ıngilizce öğretmenim. ıngilizce bir şarkı vardı, onu okuduktan sonra müzik öğretmeniyle konuşup beni koroya aldırmıştı. Sonra annemi okula çağırıp, “Bu çocuğu konservatuvara gönderin” demişlerdi. Çok utanmıştım (gülüyor).
Utangaçlık sadece müzikte miydi? Yoksa kızlar konusunda da utangaç mıydınız?
- Ergenlik dönemlerimde utangaçtım. Ama okulun futbol takımının kaptanıydım ve çok popülerdim.
Şimdi de o popülerlik devam ediyor.
- Evet, ediyor (gülüyor).
Memnun musunuz bu ilgiden, yoksa bunaldığınız oluyor mu?
- Bence bunalmak nankörlüktür. Gayet mutluyum. ınşallah böyle devam eder ve Allah eksikliğini göstermez.
ÇOCUKKEN BANTLARA ŞARKI SÖYLER SESİMİ KAYDEDERDİM
Biraz çocukluğunuzu anlatmanızı istesem... Gökhan nasıl bir çocuktu?
- Çok mutlu bir çocukluk geçirdim. Çocukluğunu doya doya yaşayanlardanım. Yaz tatilinde eve girmezdim, deli gibi sokakta oynardım. Kafamı, dizimi yarmışlığım vardır.
Ailenize müzisyen olmak istediğinizi söylediğinizde sizi desteklemişler miydi?
- Kendimi bildim bileli hayatımda hep müzik vardı ama bunu aileme hiç söylemiyordum. Çünkü utanıyordum. Odamın kapısını kapatıp, bantlara şarkı söyleyip, sesimi kaydediyordum. Hatta birkaç tanesini hâlâ saklarım. Bir keresinde kapımı açtığımda, annemin beni dinlediğini gördüm. Hem gülmüştüm, hem sinirlenmiştim. Kararımı verdiğimde ailemle paylaştım, onlar da desteklediler beni.
AŞK, TUTKUDUR
Kalbiniz dolu mu?
- Yok, kalbim boş.
Size göre aşk nedir?
- Kelimelere dökmek çok zor. Aşk tutkudur.
Kaç kere aşık oldunuz?
- İlişkiler yaşıyoruz tabii. Ama sanırım bir kere aşık oldum.
Evliliğe sıcak bakıyor musunuz?
- Uzun bir süre düşünmüyorum. şu an aklımda hiç öyle bir şey yok.