“Oyuncu olacağım” dedim, evden kovuldum

Güncelleme Tarihi:

“Oyuncu olacağım” dedim, evden kovuldum
Oluşturulma Tarihi: Şubat 06, 2012 12:19

“Öyle Bir Geçer Zaman ki” dizisinde canlandırdığı Murat rolüyle tanınan Osman Karagöz, şimdi de tiyatro seyircisinin karşısına çıkıyor. Genç oyuncu, galası bu akşam Akatlar Mustafa Kemal Merkezi’nde yapılacak “Yazıldıysa Bozulmaz” adlı oyunda bir doktoru canlandırıyor.

Haberin Devamı

FOTOĞRAFLARLA OSMAN KARAGÖZ                   

Biz sizi “Öyle Bir Geçer Zaman ki” dizisiyle tanıdık ama siz aslında BKM oyuncususunuz. Ne zamandır BKM’desiniz?

- İki senedir. BKM’ye Celal (Tak) Hoca’nın vasıtasıyla, bir çocuk oyunuyla girdim.
            
“Yazıldıysa Bozulmaz”da doktor rolündesiniz. Neler yaşıyor bu doktor oyunda? 

- “Yazıldıysa Bozulmaz”, Finansbank’ın doktorlara özel kulübü “Club Finans Doctors” için özel olarak hazırlanan bir oyun. Ben, Can adlı bir doktoru canlandırıyorum. Can, altı yıl İngiltere’de tıp okumuş. Ailesi borç batağında. İki umudu var bu ailenin; biri paşa dedeleri, diğeri de oğulları.

Nasıl umut bağlıyorlar oğullarına?  

- “Oğlumuz doktor oldu, kurtulduk” diyorlar. Hatta “Yakında zengin olacağız” diye düşünüyorlar. Oyundaki ailenin doktorlara bakış açısı, halkın bakışıyla paralel. Bu noktada bir eleştiri de var aslında. Gerçi çok eleştiri var oyunda, doktorların hayatının aslında göründüğü gibi olmadığıyla ilgili.

“YA BAŞKA ÜNİVERSİTE OKU, YA DA BU EVDEN GİT” DEDİLER

Ailelerde genellikle “Çocuğum doktor olsun, öğretmen olsun, hayatı kurtulur” gibi bir yargı var. Sizin ailenizde de var mıydı böyle yargılar?

- Tabii canım, olmaz mı? Hatta oyuncu olmaya karar verdiğimde çok büyük sıkıntılar yaşadım. Bayağı “Ya başka üniversite okuyacaksın ya da bu evden gideceksin” diye bir karar alındı ailede.

Nasıl aştınız bu durumu peki?

- Aşamadım ki, kovuldum zaten. Çünkü “Hayır, ben tiyatro okumak istiyorum” dedim, onlar da “Git” dediler. Öyle, tek başıma aştım... İlk zamanlar sıkıntı yaşadım. Hep çalıştım, okudum. Şimdi mesleğimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum.

“Öyle Bir Geçer Zaman ki” dizisi milyonlarca seyirci tarafından izleniyor, siz de bu diziyle çok dikkat çektiniz. Aileniz diziden sonra da mı yumuşamadı?

- Bu konulara fazla girmeyelim...

Sizinle gurur duymuşlardır mutlaka...

- Bilmem, gururlanmışlardır herhalde. Neden gururlanmasınlar? Sonuçta çocukları bir yerlere geliyor.

BEN HİPERAKTİFİM CAN İSE ÇOK SAKİN

Peki, oyuna geri dönelim. Kimler var kadroda?

- Serhat Özcan, Celal Tan, Ayberk Atilla, Pelinsu Pir, Oya Semerci, Can Kahraman ve benim gibi genç bir arkadaş var; Zeynep Coşkun.

Doktor Can rolü için şu ana kadar gittiğiniz doktorlardan gözlemledikleriniz yeterli oldu mu, yoksa özel bir çalışma yaptınız mı?

- Gittiğim doktorlardan gözlemlediğim şeyler de var tabii ama daha çok insanlardan gözlemlediklerim var. Doktor da olsa o bir insan. Bu adam neler yapar?
İngiltere’de ne yemiş, ne içmiş? Nasıl bakmış, neler görmüş? Hep bunları düşünerek devam ettim. Yönetmenimiz Celal Hoca’yla da sürekli bunlar üzerine konuştuk.

Peki, Can’ın diğer doktorlardan farkı ne?

- Tüm doktorların kafasında “Ruh diye bir şey yoktur” şablonu vardır. “Bir beden var ortada, biz bu bedene nasıl müdahale edebiliriz?” gerçeği vardır. Can ise ruhun varlığına inanıyor, o yüzden duyguları çok ön planda. Ve bu nedenle hayat şartları onun için zorlaşıyor.

Rolünüzün en sevdiğiniz yanı ne?

- Ben aşırı hiperaktif bir adamım, çok enerjiğim. Can ise çok sakin biri. Onun için kendimden kısmam gerekti, bu da en zor olanıydı. Ama onun bu yönünü seviyorum.

Haberin Devamı

DİZİDEKİ İŞİM DAHA BİTMEDİ!

Gelelim “Öyle Bir Geçer Zaman ki”ye... Murat’ın intihar ettiği sahne Mete Horozoğlu’nu çok etkilemiş. Siz neler hissettiniz?

- Ben de çok etkilendim tabii. Bir kere ilk defa öldüm. Daha senaryoyu okurken çok etkilenmiştim. Seyirciyi de çok etkilemiş, o sahneden sonra beni ağlayarak arayan çok oldu, “Ölmedin değil mi?” diye. (Gülüyor) O sahnenin bu kadar güzel olmasının nedeni yönetmenimiz Zeynep Günay Tan’dır. Çok güzel çekti. Bildiğiniz, ‘ölüm klibi’ yaptı.

En başından ölüm sahneniz olacağını biliyor muydunuz?

- Tabii. Hatta ilk başta Murat uzun süreli bir karakter olarak düşünülmüyordu. Hikâye tuttuğu için o kadar uzun süre kaldı.

Bu dizi sizin ekrandaki ilk işiniz miydi?

- İlk uzun süreli işimdi. İlk kez bu kadar profesyonel çalıştım.

Ekipten ayrılmak sizi üzdü mü?

- Henüz ayrıldım denemez. Ben de Murat öldüğünde “Tüh, gidiyorum!” dedim ama yapımcımız “Daha bitmedi” dedi.

Bazı dizilerde öldüğünü sandığımız karakterler yeniden karşımıza çıkıyor, öyle mi olacak acaba?

- Yok, Murat geri dönemeyecek ama onunla ilgili hayaller, halüsinasyonlar olacaktır.

Haberin Devamı

TİYATROYA BİR KIZ UĞRUNA BAŞLADIM

Oyunculuk aklınıza nasıl düştü?

- Lise birinci sınıfta bir kız için girdim ben tiyatroya. Gerçekten böyleydi! (Gülüyor) Sonra o kadar eğlendim ki, kızı unuttum. Tiyatro Kılçık’tan Cenk Tunalı diye bir ağabeyimiz ders veriyordu bize. Lisede bir oyun oynadık, sonra da devam ettim...

GALASI BUGÜN

“Yazıldıysa Bozulmaz”ın Anadolu turnesi de olacak. Hangi şehirlere gideceksiniz
?

- Oyunun galasını 4 Şubat’ta Mustafa Kemal Merkezi’nde yapıyoruz. Daha sonra İzmir, Ankara, Adana, Mersin, Hatay, Antalya ve daha birçok şehre gideceğiz. Oyunumuz BKM’de de devam edecek.

                                                                                                    

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!