Oyuncaklar yerine oyuncularla oynadım

Güncelleme Tarihi:

Oyuncaklar yerine oyuncularla oynadım
Oluşturulma Tarihi: Şubat 05, 2008 00:00

"Çılgın Dersane 2" filminin güzel oyuncusu Ceyda Ateş, henüz 20 yaşında olmasına rağmen 15 yıldır setlerde bulunan bir isim.... Liseyi zor bitirdiğini saklamayan Ateş, şimdi oyunculuk ya da radyo-televizyon eğitimi almayı planlıyor.

"Çılgın Dersane’nin çılgın kızı" diyorlar senin için... Filmdeki rolün nedir, biraz anlatabilir misin?

Ben "Çılgın Dersane 2"de rol aldım. Filmin seksi ve fettan kızıyım, yani kötü karakteri oynuyorum. Erkekleri elde edip, sonra birbirine düşürüyorum. Filmde karakter açısından bana benzeyen bir arkadaşım daha var. Paşhan Yılmazel bana aşık oluyor, onun arkadaşı da arkadaşıma... Sonra türlü numaralarla iki arkadaşı birbirine düşürüp eğleniyoruz. Dersanedeki birçok kişiye tuzaklar kuruyoruz, ama bunlar sonunda fark ediliyor ve işler tamamen karışıyor. Sonunda dersaneden kovuluyoruz zaten.

Daha önce hep çıtı pıtı, evin cici kızı rollerinde gördük seni... Ne oldu da birden açılıp saçıldın?

Galiba büyüdüm. Televizyon camiasına 5 yaşında girdim. O zamandan beri evin kızıydım. Sadece "Aşk Oyunu"nda hamile kalmıştım, o da benim için inanılmaz bir deneyimdi. Sonrasında "Çılgın Dersane" teklif edildi. Adı üzerinde "Çılgın Dersane"... Bu bir yaz filmi ve daha kapalı giyinseydim abes kaçardı. Bir de artık yaşım gereği bunu yapabileceğime kanaat getirdim. Nasıl giyindiğimi ve ne yapmak istediğimi bilecek yaştayım.

"Çılgın kız" rolünden sonra insanlardan nasıl tepkiler aldın?

Yolda yürürken "Aaa çılgın kız" diyorlar. Herhangi bir programa çıktığım zaman da çılgınca davranmamı bekliyorlar. Üzerime yapışıp kaldı galiba bu imaj...

"5 yaşından bu yana oyunculuk yapıyorum" diyorsun; çocukluğunu bile yaşayamamışsındır. Bu durum seni zorlamıyor mu? Pişmanlık duymuyor musun?

Bu mesleğe aşığım. Hatta beni işkolik olarak tanımlayabilirsiniz. Çok sevdiğim için de gece-gündüz çalışmak sorun olmuyor. İki kardeşim, düzgün bir aile yaşantım var. Ailem ve Tümay Özokur, yaptığım işte bana en çok destek verenler oldu. Evet, çocukluğum deniz kenarında kova ve kürekle ya da kız arkadaşıyla evcilik oynayan kızlar gibi geçmedi. Tabii benim de oyuncaklarım vardı ama onlarla çok oynamadım. Onlar yerine oyuncularla oynadım, setlerde kameralarla oynadım.

Bu zamana kadar daha çok nasıl roller geldi sana? Daha doğrusu nasıl karakterler için doğru insan olarak gördüler seni?

Dış görünüşüm sayesinde yeri geldiğinde çok hanım hanımcık, yeri geldiğinde ise çok fettan bir kızı canlandırabiliyorum. Çoğunlukla yapımcıların inisiyatifine kalıyor. Ancak son zamanlarda gelen teklifler şımarık, zengin kızı rolleri...

Şöhret seni şımartmış olabilir mi peki?

Etrafımdaki insanlar "Bu kız çok havalı, burnu yukarda, çok şımarıktır" diyor ama beni tanıdıkça iyi bir insan olduğumu anlıyorlar. Henüz burnumun havada olmasını gerektirecek bir durum da yaşamadım zaten... Sadece işimi yapıyorum.

Boş zamanın kalıyor mu bu yoğunlukta?

Çok fazla olmasa da kalıyor tabii... Boş zamanlarımda aileme ya da yakın arkadaşlarıma vakit ayırıyorum. Alışveriş yapmayı ve at binmeyi çok severim. At binerken deşarj oluyorum ve birçok şeyi unutuyorum.

Setlerdeki bu yoğunluk eğitim hayatına sekte vurmuyor mu?

Tabii ki etkiliyor. İlkokul ve ortaokul dönem-

lerimde sorun olmuyordu ama lisede çok etkiledi. Lise döneminde "Gurbet Kadını" dizisinde oynuyordum ve çekimleri Urfa’daydı. O dönem haftada 1 gün okula gidiyordum. Liseyi güç de olsa bitirdim ama bu kez üniversite sınavını kazanamadım. Bu sırada İngilizce ve İtalyanca dersleri aldım. Bu sene üniversiteye hazırlanıyorum. Kısmet olursa konservatuvar ya da medya iletişimi okumak istiyorum. Büyük ihtimalle oyunculuk eğitimine devam edeceğim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!