OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 07, 2004 00:00
Otomobil motorunun içi ondan sorulur. Motor geliştirme, yenileme ve dizayn üzerine özel hizmet veriyor. Yarışçılardan cadde otomobillerine kadar her tür motorla haşır neşir. Buna ek olarak bir de dergici kimliği bulunuyor. Onno Usta, Auto Show Dergisi'nin teknik danışmanı olarak her hafta onlarca mektuba cevap yazıyor ve otomobiller hakkında en doğru bilgileri okurlarıyla paylaşıyor.Ön cephesi mavi dev sürgülü kapı olan Rem Servis'ten içeri girince burun deliklerinize çarpan kokunun tanıdıklığı size bir kez daha otomobilleri ne kadar sevdiğinizi hatırlatıyor. Yağ, egzoz, balata, benzin... Tuhaf ve bildik bir karışım. Onno Usta'nın garajındayım... İçerde motorunun yenilenmesini bekleyen iki hızlı İtalyan, kaputları açık vaziyette duruyor. Ne işe yaradıklarını tahmin bile edemeyeceğim ama bilmeye hep özendiğim bir sürü alet edevat, tamirhane dekorunu tamamlıyor. Dar bir merdiven aracılığıyla sonradan oluşturulmuş asma kattaki küçük ofise çıkıyorum. Ve Onno Usta'yı bilgisayarının başında masanın üzerinde onlarca katalog açık olduğu halde o ünlü mektuplarını cevaplarken buluyorum. Tabii ya bugün cuma. Mektup günü.Otomobil tutkunuysanız Onno Usta’yı yani esas adıyla Ohannes Tatonyan'ı bilirsiniz, ya da eğer Onno Usta'yı tanımıyorsanız zaten fasulyeden otomobilcisiniz. 8 yaşından beri otomobil motorlarıyla içiçe bir yaşam süren Onno Usta tam 12 yıldır, kurulduğu ilk günden bu yana hiç sektirmeden her hafta büyük bir sabır ve soğukkanlılıkla, Auto Show Dergisi'ndeki köşesinde okurlarından gelen mektupları cevaplıyor. Tüm bilgi arşivini onlarla paylaşıyor. Haftada yüzlerce mail ve onlarca mektup alıyor. Telefonlar da cabası. Bir nevi Güzin Abla. Ya insan hiç mi tatile gitmez ya da hasta olmaz. Hadi onu bırak çok bunalıp hasta oldum numarası da mı çekmez. Yok! Üstelik mekanik danışmanlık tek işi değil. Asıl işi otomobil motoru. Bir ara uçak motorlarına da girişmiş ama devam ettirmemiş. Her tür motoru yeniliyor, dizayn ediyor, geliştiriyor. Bu yüzden yarış dünyasında da çok tanınan bir isim. Otomobille ilgili aklınıza takılan her soruyu sorabilirsiniz çünkü ondan bilmiyorum gibi bir cevap alamazsınız. Emin olabilirsiniz üniversitedeyken bir dönem çalıştığım Auto Show'da ilk mekanik dersimi Onno Usta'dan almıştım. 12 yıldır her hafta hiç sektirmeden dergideki köşenden mektuplara cevap veriyorsun.Evet üç dört sayfa. Ayrıca iç sayfalarda yorumlar ve çeşitli projeler de yapıyoruz. Uzun süre test sürüşlerini ben yaptım. Derken testi yetişen çocuklar yapmaya başladı. Tabii o arada yüzbin kilometre testleri, otomobil fuarları devam etti. Ve ediyor. Gelen mektupların arasında çok komik hatta akla aykırı sorular soranlar da var bildiğim kadarıyla. Hepsine nasıl sabırla cevap veriyorsun?Mümkün olduğu kadar bana gelen her mektuba cevap vermeye çalışıyorum. Çünkü bu bir saygıdır. Biri zahmet edip bana soru sormuşsa ben de aynı şekilde ona cevap vermek zorundayım. Fakat her ne kadar saygım varsa da bazen o kadar abuk sabuk mektuplar geliyor ki onları mecburen eliyorum. Çünkü bu mektupların yüzde 40'ını ‘‘ne otomobil alayım tavsiye et’’ gibi sorular oluşturuyor. Dergicilik prensibimizde pek marka tavsiye etmiyoruz. Bu yurtdışında olsa farklı algılanır ama Türkiye'de şu markayı al dediğimiz zaman öbür markalar kötü anlamına geliyor. Çok zorlanıp da tavsiye ettiklerimiz de oldu tabii. Ama o zamanlarda ek olarak ‘‘bu diğer markaların kötü olduğu anlamına gelmez, senin şu andaki düşüncene uyan bu olduğu için tavsiye ediyorum’’ diyorum ama yine marka tavsiye etmemeye çalışıyorum. En çok ne soruyorlar?Bizde enteresan olan şu. Bazıları çok şey bildiğini zannedip iddialaşmaya girer. Siz de mecbur oluyorsunuz işin gerçeğini uzun uzun yazmaya. Okuyucular arasında defalarca aynı soruları soranlar olur. Zamanında yayınladığımız bir teknik veriyi bir diğeri okumamıştır. Tekrar sorar. En çok motor gücü sorulur. Lastik, jant uygulaması hakkında değişik fikirler sorulur. Ağırlıklı performans için farklı istekler, farklı düşünceler ama öyle istekler ki bu gibi uygulamaları ucuza yaptıracaklarını zannedip geniş bir açıda soranlar fiyatlarını öğrenince şaşırıyorlar.Haftada kaç mektup geliyor?Belli olmuyor o. Dönemler çok farklı. Genelde yaz aylarında çok gelir. Günde 20-30 mektup gelir. Haftalık yüzlerce mail gelir. Peki ne kadar vaktini alıyor bütün bu mektupları okumak, yanıtlamak?Hafta boyunca bölüm bölüm vaktimi alıyor. Ama perşembe, cuma ya da cumartesi bir tam gün sadece bu mektuplara gidiyor. Bugün mesela cuma mektup günü. Peki hiç bilmediğin bir soruyla karşılaştın mı?- Yoo bilmiyorum olmaz. Çünkü her sorunun bir cevabı vardır. Ama ben bunları hiçbir zaman kafamda tutmam. Ben kafamdan cevap vermeyi pek sevmem. Benim arşivim vardır. Belgelerim vardır. Vehbi
Koç'un bir lafı vardır: ‘‘Aklını aşındıracağına kağıdı aşındır’’ der. HerÅŸeyi yazarak çizerek ve yazılı ÅŸeylere baÅŸvurarak cevap veririm. Aklımda tutmaya zorlanıp da aklımı yormam. KataloÄŸu açıyorum ve onun üzerine yorum yapıyorum. Åžu anda Türkiye'deki en geniÅŸ arÅŸiv sayılabilir benimki. Bilgi daÄŸarcığı önemli. Zihnimde çok ÅŸey saklamayı hiç tercih etmedim. ArÅŸivime baÅŸvururum bulurum ve en ince noktasına kadar doÄŸru olarak ve herkesin anlayabileceÄŸi lisanda cevap veririm.MesleÄŸini nasıl yorumluyorsun?Türkiye'de tamircilik mesleÄŸi kalmadı. Zaten Avrupa'da ve dünyada bitmiÅŸti. Türkiye'de de bitecekti. Niye? Yeni otomobillerin ve sanayinin gereÄŸi garanti süreçleri ve yetkili servislerin varolduÄŸu bir yerde tamircilik denen bir olay olmaz. Ya yetkili servis olur ya özel servis olur ya da bu konuda çalışan özel kuruluÅŸlar olur. Ben bu üçünün arasında zamanından beri özel kuruluÅŸ olmayı tercih ettim. Çok marka, genel arÅŸiv, Ben 35 yıldır bu iÅŸi yapıyorum. Bir de baba mesleÄŸi. Dolayısıyla babamdan da süregelen o kadar büyük bir birikim ve tecrübe var ki ve onun üzerine benim yeni eklediÄŸim elektronik çalışmaları da koyunca çok geniÅŸ bir görüş açısı çıkıyor ortaya. Ben ancak kimsenin çözemediÄŸi sorunları çözme yönünde bu iÅŸi yaptım. Benim asıl mesleÄŸim motor yenileÅŸtirmedir. Benim asıl mesleÄŸim otomobil motorudur. Otomobil motorunun dışı beni ilgilendirmiyor. O konuda da geniÅŸ bilgim olmasına raÄŸmen motoru geliÅŸtiririm, dizayn ederim, yenilerim, baÅŸtan yaratırım.Uçak motoru bile yapmışSenin iÅŸinde hayal ettiÄŸin bir ÅŸey var mı?Zaten hayallerime hep ulaÅŸtım, istediklerimi hep yaptım. Her zaman için biraz daha iyiye gitmek ama çok da özel bir hayalim olmadı. Yapılabilecek ne varsa yaptım. Uçak motoru yaptım 5 sene Top Air'e... 60'dan fazla uçağın motor yenileÅŸtirmelerini Amerikan standartlarında yaptım. Az daha sırf bu iÅŸe dönüyordum. KeÅŸke dönseydim. Çok riskli ama çok daha farklı zevkli bir iÅŸti. Uçakçılık disiplini aldıktan sonra otomobile bakış açısı çok daha farklı olur. Bu iÅŸlerin hepsinde gerekli olan belli bir disiplin vardır. ÅžaÅŸmaması gereken bir disiplin. Bunlardan hiçbir zaman ödün veremezsiniz. Uçakçılık bunu insana defalarca çok daha ciddi bir ÅŸekilde öğretir. Ãœnlü pilotları yetiÅŸtirdiPeki yarış iÅŸine ne zaman bulaÅŸtın?1980'li yıllarda ister istemez içinde buldum kendimi. Hem mesleÄŸimi çok seviyordum hem de içimde hep birÅŸeyler yaratma isteÄŸi vardı.. Ofisinde kupalar var. Yarışa katıldın mı?O kupalar benim hazırladığım otomobillerin benim adıma takım olarak yarışıp, takım birincilikleri aldıkları kupalar. Rem Servis diye takımım vardı.Kimler yarıştı?Serdar Bostancı, Behiç Yurdaçalışan, Ercan Kazaz... Çok kiÅŸi. Åžu anda piyasada tepe noktada olan çoÄŸu kimse benimle iÅŸ yapmıştır. ÇoÄŸunu da ben yetiÅŸtirmiÅŸimdir.Kimleri yetiÅŸtirdin mesela?Sıfırdan Ercan Kazaz'ı yetiÅŸtirdim. Pilotaj, yarış servisi, mekanik ve komple organizasyon öğrendi. 17 yaşındaydı bana geldiÄŸi zaman. Nejat Avcı'yı önden çeker otomobile tekme tokat sokan benim. Yıllarca Ali BacoÄŸlu'na hizmet ettim. MekaniÄŸini, motorlarını ben yaptım. Çok insan var aklıma gelmiyor. Serdar Bostancı'yla uzun zaman çalıştık. Mustafa Koç'un bile yarıştığı dönemde motorlarına belli hizmetlerim olmuÅŸtur. Ali Karacan'ı ÅŸampiyon yapan makina benim makinamdır. Motor dizayn etmek nasıl bir iÅŸ? Yani fabrika olsa tamam ama bireysel olarak bu iÅŸ nasıl yapılır?Fabrikanın ürettiÄŸi bir dizayn vardır. Onu alıp yüksek performansa çıkarmak için gerekli olan belli fiziki ÅŸartlar vardır. Onları programlarsınız, birbirine uyumlu hale getirip ona göre motorun hacmini büyütmeden aynı hacimdeyken çok üst noktalara taşırsınız. Ama bunun karşılığında motorun ömründen kaybedersiniz. Åžu anda tepe noktada yarışan yarış motorlarının ömrü maksimum 500 kilometredir. Bu iki ya da bir ralli olabiliyor. Ama oraya tam hizmet eder. Gereken parçaları dizayn ediyoruz, sipariÅŸ verip yurtdışında yaptırıyoruz. Önemli olan öncelikli olan dizayndır. Ne istiyorsunuz, bu istediÄŸinize karşı ne kullanmanız gerektiÄŸini bilmeniz gerek. Onno Usta'nın yaptığı iÅŸe bir nevi otomotivde butik hizmet de denebilir mi?Evet denebilir. Özel yani. Bu iÅŸ bana babadan kalma dedin. BildiÄŸim kadarıyla baban da bu iÅŸte parmakla gösterilen ustalardan biriymiÅŸ.Evet. Babam motor rektifiyesiyle beraber komple motor yenileme yapan en eski ustalardan biridir. Kistor Usta diye bilinir. Zamanında Ä°stanbul'da olan bir iki rektifiyeciden biriydi. Sonra olaylar geniÅŸledi tabii.Senin de bu iÅŸe bulaÅŸman hiç de ÅŸaşırtıcı deÄŸil aslında.BulaÅŸmak da deÄŸil. Bilmiyorum ki kendimi hep bu iÅŸin içinde hissettim zaten. Ben 8 yaşımdan beri yaz tatillerinde babamın yanına gelir çalışırdım, çıraklık yapardım. Haftada bir gün izin yapar denize giderdim. O bir tutkuydu benim için hep sevdim baÅŸka bir ÅŸey düşünmedim. Ãœstelik babam da çok titiz olduÄŸu için ben onunla direkt olarak çalışmaya baÅŸladığımda zaten hazır olan belli bir bilgi birikimini devraldım. O benim için çok büyük avantajdı. BirÅŸeyler yaratmak isterdim. Kirlenip birÅŸeyleri sökmek, takmak, kurcalamak isterdim. Daha sonra geliÅŸti.Peki ya eÄŸitim?Saint Benoit'da okudum. Lise yıllarını bitirmeden ayrıldım. Ben çalışacağım dedim. Ama eÄŸitim bitmedi tabii. Lisan eÄŸitimini devam ettirdim Fransızca olarak. Sonra Ä°ngilizce lisan eÄŸitimine geçtim. Amerikan Türk Ãœniversiteleri BirliÄŸi'nde yaklaşık olarak 10'uncu sınıfa kadar okudum Ä°ngilizce olarak. Orada Ä°ngilizce bilgimi ilerlettim. Orası bir kurstur. Bu iÅŸ, içinde önemli olan ÅŸey yalnızca çalışmak deÄŸil. Otomotiv öyle bir dal ki her geçen gün biraz daha geliÅŸiyor. Hele bilgisayarların hayatımıza girmesinden sonra bazı ÅŸeyler çok daha hızlı geliÅŸmeye ve deÄŸiÅŸmeye baÅŸladı. Artık yetiÅŸememeye baÅŸladım. 90'lı yıllarda artık bizim de bilgisayara geçmemiz gerektiÄŸi mecburiyeti doÄŸdu. O konuda da ciddi çalışmalar yaptım ve ilerledim. Otomobillerin beyinlerin çiplerini kendim yazıyorum. Türkiye'de tek yazan da benim zaten. Aklına koymuÅŸsun yani.Daha çok hevestir. Ä°nsan bir ÅŸeye heves edip de ben bu iÅŸi illa baÅŸaracağım dediÄŸi zaman baÅŸaramaması mümkün deÄŸil. Çünkü benim yetiÅŸtiÄŸim yıllarda kitap yoktu. Bilgi yoktu. Ä°thalat imkanları çok kısıtlıydı. Gerekli olan özel parçaların çoÄŸunu çok zor ÅŸartlarda burada imal ettik. Haftasonu otomobil görmek istemiyorSenin favori otomobilin ya da otomobillerin hangileri?Yıllar içinde benim için öyle farklı bir otomobil kalmadı. Ben otomobile çok farklı bir açıyla bakıyorum. Benim için evime gidip gelmeye yarayan bir araç. Olsa da olur olmasa da olur. Hayatım otomobille geçti. Dolayısıyla hafta sonları da otomobil olmayan yerlere kaçıyorum. Bir bıkkınlık hali mi seziyorum?Hayır deÄŸil. Nefes almak, kafa dinlemek. Kafamı dinlemem lazım. Aynı olayın içinde devamlı kalırsanız bunalım baÅŸlıyor. Bazen uzaklaÅŸmak, ortamı deÄŸiÅŸtirmek gerekiyor. Onu da yapıyorum.Çok güzel bir makina gördüğün zaman ilgini çekmiyor mu yani. O kadar sıradanlaÅŸtı mı otomobil senin için?Aralarında çok kaliteli çok güzel araçlar var. Ama buna sahip olayım diye düşündüğümde Ä°stanbul trafiÄŸinde yazıktır deyip vazgeçiyorsun. Ä°talyan, Alman ya da Amerikan otomobili gibi bir ayrımın da mı yok. Hiç farketmez. O fanatikliktir. Benim otomobilde fanatikliÄŸim hiç olmadı. DeÄŸiÅŸik markalarla çalıştığım için. Ä°nsan kendi bütçesi kadar konuÅŸabilir. O bütçe dahilinde bir otomobil elde edebilir. Onunla da o bütçesi dahilinde uÄŸraşır. Bu bütçe meselesidir. DeÄŸiÅŸik markalar, deÄŸiÅŸik sınıflar da bunun içindir. Ben otomobile sadece bir ayakkabı gibi bakıyorum.Â
button