OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 11, 2004 00:00
Nihayet, koltukları ergonomik, bacaklarımı sığdırmak zorunda kalmadığım, yan tarafımda oturana dirsek atmadan direksiyonu çevirebildiÄŸim, içinde kendimi emniyette hissedebileceÄŸim, kapıyla aramda mesafe olan, burnum ön cama yapışmadan oturabildiÄŸim, arka yolcunun dizlerini böğrümde hissetmeden sürebildiÄŸim ve en önemlisi dilediÄŸim kadar yükleyebildiÄŸim, anne, baba, arkadaÅŸ, kardeÅŸ doluÅŸup gidebileceÄŸim bir otomobili test ettim... Bir süredir bıkmıştım. Daha ekonomik olsun diye, daha sportif olmak adına ya da tasarımda farklılık yaratmak için küçültülmüş, sündürülmüş, eÄŸilip bükülmüş otomobilleri görmekten ve kullanmaktan sıkılmıştım. Tamam avantajları da var, kabul ediyorum, ama Peugeot 307 SW direksiyonunda ne yapayım bunları düşündüm; kendimi mutlu hissettim. Aslında bu hissiyatımın sebebini de çözdüm. Süspansiyonu yükseltildiÄŸi için normal binek otomobillerden biraz daha yüksekteydim. Hafif bir tepeden bakma durumunu çok seviyorum itiraf etmeliyim. Fren yapmaktan korkmadığım bir otomobil. Tabii bu durumda rahatlıkla gaza da basabiliyor insan. Cam tavanı sayesinde gece yıldızlar eÅŸliÄŸinde yolculuk ediyorsunuz ya da yaÄŸmur yaÄŸdığında romantik anlar yaÅŸayabiliyorsunuz.Â
button