Oto Sanayi’ye sanatçı hücumu

Ayrı dünyaların insanları gibi görünüyorlar ama ilişkileri gayet iyi: Bir taraf diğerine teknik destek verirken, öbürleri de oto tamir esnafına tasarım gibi konularda fikirler veriyor. Hatta ortak parti düzenliyor, birbirinin müşteri portföyünden yararlanıyor, haftasonları upuzun masaları kurup karşılıklı mangal yapıyor, rakılarını yudumluyorlar.

HEYKELTIRAŞ

Tuğrul Selçuk

11 yıldır Atatürk Sanayi Sitesi’nde, şimdiki atölyesine 7 yıl önce taşınmış. Sanayi sitesini seçmesinin nedeni yaptığı işin gürültülü ve tozlu olması. "Heykel yaparken ihtiyacım olan ustalara yakın olmak da önemli. Bütün mesele konu komşuyla ortak bir dil konuşabilmek. Demir bir heykel yaparken bir kaportacıyla aynı çekici kullanmam onların çok hoşuna gidiyor." Selçuk’un arkadaşları her hafta atölyesine geliyor, semaver eşliğinde cumartesi sohbetleri yapılıyor. Bu sohbetlere esnaf arkadaşları da katılıyor: "Bu sokaktaki beş sanatçı arkadaşım ve esnafla ortak bir sergi yapmak istiyorum, sonra da ortaya çıkanları sanayide bir açıkhava galerisi gibi sergileyeceğim."

HEYKELTIRAŞA KOMŞU KAPORTACI

Hüseyin Işık

Hüseyin Usta 5-6 yıldır yeni gelen sanatçı komşularıyla yanyana çalışıyor. "İlk geldiklerinde tiplerinden değil de, kiraları yükseltecekler diye korkmuştum. Zaman geçtikçe ne kadar mütevazı ve dürüst olduklarını anladım. Bazen kaynak-boya gibi işleri birlikte yapıyoruz. Şahsen bana çok şey kattılar, onlara danıştığım çok oluyor." Hüseyin Usta’ya da sanatçıların sık işi düşüyor. Mesela demirle çalışan bir heykeltıraş demiri doğru bükmesi için ondan yardım isteyebiliyor.

REKLAMCI

Ergün Erdil - Cenk Basmaz

Televizyon ve reklam filmleri çeken ikili, henüz 6-7 aydır buradalar ve çok memnunlar: "Casting dahil her şeyi burada yapıyoruz. Çok güzel kadınlar da geliyor. Ama bir sorun yaşanmıyor. Müşterilerimiz şirkete pek uğramaz ama geldiklerinde de burasını çok ’tarz’ buluyorlar. Bir depoyu ofise çevirmemiz hoşlarına gidiyor." Havanın güzel olduğu günlerde ufak tefek partiler düzenliyor ikili. Çalıştıkları sokak eski Amerikan Sokağı. Sanatçılar buraya ilk yerleşmeye başladığında çok dikkat çekiyormuş ama şimdi yeşil saçlı kaportacı bile görebilirsiniz, diyorlar.

ANİMASYON ROBOTU TASARIMCISI

Erol Akbarcı

Yedi yaşından beri sinemanın içinde olan Akbarcı, şimdi stop-motion animasyon filmlerinde kullanılan robotların mekanik iç aksamını yapıyor. Hayko Cepkin’in meşhur işlevli mikrofonu da, Musallat filmindeki cin bebek de, Hititler belgeselindeki savaş arabaları da onun tasarımı.

HEYKELTIRAŞ

Neşe Karasipahi

Daha önce Beşiktaş Çarşı içinde bir atölyesi olan Neşe Karasipahi, 3 yıldır Sanayi Sitesi’nde: "Tek bir anıt yapmak için geldim, bir daha ayrılamadım. İlk zamanlar çalışanların tamamının erkek olmasından tedirgin oluyordum. Ama hiçbir sıkıntım yok." Komşularının çok özel insanlar olduğunu söylüyor Karasipahi. Komşusu olan kaportacı ve boyacı esnafı argo bile kullanmıyormuş onunla konuşurken: "Kadın olduğum için yanımda çok özenliler."

MÜZİK GRUBU

Baba Zula

Girdiğimiz en farklı mekan Baba Zula’nın hem provalarını hem de albüm kayıtlarını yaptığı stüdyoları. İçerisi posterler, rengarenk bayraklar ve enstrümanlarla dekore edilmiş. Baba Zula üç yıldır albümlerini burada hazırlıyor. 2005’te Duble Oryantal albümlerinin mixajını bu stüdyoda yaptılar, sonra da ayrılamadılar. Grup elemanları esnafla içli dışlı. "İlk zamanlar bize burada rockçı istemeyiz derlerdi, fakat artık yok böyle şeyler" diyor Levent Akman. Sanayi sitesinde Baba Zula’dan başka Nekropsi, İhtiyaç Molası ve Foma gibi müzik grupları da çalışıyor.

RESSAM

Serdar Çongar

Eskiden evi de, vitray atölyesi de Maçka’daydı. Sanayiye ilk zamanlar off-road tutkusu yüzünden geliyordu. Burada arkadaşlarıyla ortak garaj kiralamışlardı. Sonunda ressam yeni atölyesini de sanayi sitesine taşımaya karar vererek şimdiki dükkanını satın aldı: "Kimsenin karışanı olmaz burada. Çıkan gürültünün, tozun dumanın başkasını rahatsız etmemesi de benim için avantaj." Serdar Çongar, eşinden ayrı. Atölyesini aynı zamanda ev olarak kullanıyor. 9 yaşındaki oğlu burayı çok seviyor: "Resim yapıyor, üst katta bisiklete biniyor, haftasonu esnaf arkadaşlarımın çocuklarıyla eğleniyor."

TASARIMCI

Ersoy Akkartal

Cem Yılmaz’ın Opet reklamındaki GİTT adlı arabası da Oto Sanayi’den çıkma. Arabanın içindeki ışıklandırma, düğmeler, elektronik aksam ve özel efektler elektronik mekanikçi Ersoy Akkartal tarafından yaratıldı. Birkaç yıl önce burada dükkan açtı Akkartal. İki önemli nedeni var: Birincisi merkezi olması. İkincisi, site sokaklarında yapılan uzun mangal sohbetleri. Kuzeni Bora Pakkan da kendisiyle birlikte. Gerçi Pakkan firmalara web tasarımı yapıyor, özel bir dükkana ihtiyacı yok. Ama buradaki sosyal havayı seviyor: "Birçok sanat yönetmeniyle arkadaşlarımın vasıtasıyla sanayide tanıştım."

MODACI

Müge Ersin

Tasarımlarını sattığı dükkan, sanayi sitesinin en ücra köşesinde. Müge Ersin, daha önce Nişantaşı’nda da showroom açmış. Fakat park ve trafik problemi yüzünden bir yıl sonra kaçmış. Müşterileri cemiyet hayatının tanınmış isimleri ve aralarında çok güzel kadınlar da var. "Atölyemin konumu müşterilerime de çok orijinal geliyor. Şimdiye kadar kimseden şikayet duymadım" diyor modacı. Sanayi sitesindeki atölyesinin önünde defile bile yapmış.

TASARIMCI

Serkan Ağırgöl

Mimar Sinan Güzel Sanatlar’da son sınıfta okuyor Serkan Ağırgöl. Çoğu reklamda gördüğümüz mandalinalar, muzlar veya domatesler onun elinden çıkıyor. Uzun saçları, sakalları ve küpelerinin bölgede nasıl karşılandığını soruyoruz. "Buradaki esnafın hoşuna bile gidiyor garip tipler. Onlar için bir değişikliğiz biz", diyor. Arkadaşı Arda Tunçman, event ve fuar standı tasarımı yapıyor. Oğuz Bakankuş ve Ajlan Bengü ise Stüdyom için çalışıyor. "10 yıl önce esnaf saçı uzun olanlar için tipe bak diyordu. Daha sonra herkes kaynaşmaya başladı. Artık birbirine iş paslayanlar bile var."

MODA FOTOĞRAFÇISI

Hulki Mengü

Hulki Mengü, Platoon stüdyosunun sahibi. Eskiden Teşvikiye’deymiş, 10 yıldan fazla zamandır Oto Sanayi Rentaş Ticaret Merkezi’nde. Bu merkezde film platoları çok zaten. Moda fotoğrafı çekimi için buraya sık sık mankenler gidip geliyor. Şimdiye kadar sıkıntı yaşayan olmamış: "Eski erkek hegomonyası kalktı artık. Şimdi plazalardan gelenler portföyü değiştirdi. Esnafın kültürü az olsa da, şivesi bozuk olsa da insanlıkları inanılmazdır."