Ot gibi yetişmesinler

Güncelleme Tarihi:

Ot gibi yetişmesinler
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 2005 17:20

Ben haberi dikkatli okumamışım, Engin Ardıç yakalamış, şöyle yazdı:

“... Stalin, Kızılordu’ya “maymunla insanı çiftleştirip az yiyen ve dayanıklı bir asker türü yetiştirmek üzere” Sovyet bilim adamlarına direktif vermiş. Deneyler Suçumi’de başlamış.Fakat, sıkı durun, “Lenin’in iktidara gelmesiyle birlikte bu plan suya düşmüş”! Bravo çocuklar, kelimenin tam anlamıyla “tarih yazdınız.” Fakat “gerçek basın emekçileri” olarak bir daha “Engin Ardıç niçin bizden daha fazla para kazanıyor” demeyin, döverim. Hak hukuk olsaydı, sizin sokaklarda sürünmeniz gerekirdi.” (Akşam, 22 aralık)

Şimdi unuttum, bu yakınlarda çıkan bir haberde de, W.Churchill 1922’de İngiltere Başbakanı oldu deniyordu.

Bu iki affedilmez hata tetikledi, yoksa hanidir size ‘AMAN ÇOCUKLARINIZA GENEL KÜLTÜR VERMEK İÇİN ÖZEL ÇABA GÖSTERİN’ diyeceğim.

Çocukluğumda (eve Allah’ın belası televizyon girene sonra büyüyüp hepimiz bir yana gidene kadar) akşam sofraları bizim için bir nimetti. (Çok şükür hâlâ işe babamızla gidip geliyoruz, her gün anamızı görüyoruz, yani çeşmemiz akmaya devam ediyor...) Çocukken, anam, babam ve sofradan eksik olmayan gazeteci, yazar, sanatçı, hukukçu vb dostları, teyzelerimiz ve amcalarımız, biz çocukları da ciddiye alarak kattıkları sohbetlerinde... şimdi geriye dönüp bakıyorum da, bize o kadar çok şey öğretmişler ki!

Ekimden beri bir vakıf üniversitesinde ders veriyorum. Gençlerle hemen her şeyden konuşuyoruz. Arada onlara küçük yoklamalar çekiyorum. KOBİ nedir? Obezite ne demektir? Şu haritada bana Adana ve Samsun’u gösterin! Çerkez Ethem kimdir? Kerem’in sevgilisi, Yusuf’un yavuklusu kimdir? Şu rüzgâr gülünün üstünde Poyraz’ı, Lodos’u, Kıble’yi gösterin... dediğimde, sessiz ve içten ‘LAHAVLE’ çektiklerini biliyorum.

- Yahu biz bilgisayar okuyoruz, hastane yönetimi okuyoruz, işletme okuyoruz... Poyraz güneyden esse ne olur, kuzeyden esse ne olur? Deli mi bu adam?

Ama bu bilgi kırıntıları o kadar önemli ki. Uzmanlaşma insanı kültürel olarak, sosyal olarak, merak olarak kurutmamalı, fakirleştirmemeli. Fordizme insanoğlu isyan etti: ömür boyu bir fabrikada, bir üretim bandında aynı vidayı sıkmak köleliktir, diye. İstatistik okuyup, matematik okuyup Ömer Hayyam’ın adını bile duymamış, İstanbul’un adaları hangisi diye sormamış, niye kimi yumurta kırmızıdır, kimi beyaz diye merak bile etmemiş bir ‘uzman’ olmak ister misiniz?

Hele hele... ot gibi bir GAZETECİ?

Çocuğunuzun bu kadar ‘fakir’ kalmasına razı mısınız?

Ne kadar isterdim mesela müzik hakkında, resim hakkında ciddi bir bilgiye sahip olmayı. Ne kadar isterdim Murat Belge’nin mukayeseli edebiyat derslerine - bu yaşta - girmeyi. Ne kadar isterdim felsefede Kant’ın yeri ve önemi hakkında iki kelime edebilmeyi...

Çocukların yanında konuşun. Onlarda merak uyandırın. Birşeyler öğrenip size anlatmaya teşvik edin, dinlemeye sabredin...

Genel kültür, dünyaya açık antenler, merak, ilgi, hobi... öyle bir zenginlik ki.

Bilgi oyunu oynardık, kelime üretmece oynardık, 20 sual oynardık...

Bırakmayın sistemin tornadan geçirmeye çalıştığı çocuklarınız ot olarak yetişsin.

Haberin Devamı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!