Güncelleme Tarihi:
Kemiklerimiz, ayakta durabilmeyi, hareket edebilmeyi mümkün kılarak bize hareket özgürlüğü veren, hayati organlarımızı ( beyin kalp, akciğer) dış etkenlerden bir zırh gibi koruyan, kanımızın yapıldığı, vücudumuzdaki kalsiyum, mağnezyum, fosfor gibi elementlerin  deposu olan bir dokudur.
Kemik yaşayan, ve sürekli yıkılıp yeniden yapılan bir organdır. Eskimiş kemik, bazı hücreler tarafından ortadan kaldırılır, diğer bazı hücreler ise yeni kemik yaparlar, yapım ile yıkım arasında bir denge vardır, bu denge önceleri kemik miktarının sabit kalmasını temin eder. Yaşlanma, kadınlarda menopoz ( adetten kesilme) gibi estrojen hormonu eksikliği halleri, yeterli kalsiyum alınmaması vs sonucu kemik yıkımı, yapımından daha fazla olduğunda kemik dokusu giderek azalır, bu arada kemiğin ince yapısında da değişiklikler olur ve kemik kolay kırılabilir hale gelir.
 Kemik geliÅŸimi anne karnında baÅŸlar ve ergenlik çağına kadar geliÅŸiminin  çoÄŸunu tamamlar, geliÅŸim 30 yaşına kadar devam eder. Hamilelikte yeterli kalsiyum alınmazsa, bebek, kemikleri  kalsiyumdan fakir olarak doÄŸar.Â
-Çocuklukta ve gençlikte;
- Yeterli kalsiyum almama (süt ve süt ürünleri kullanmama),
-Â Dengeli beslenmeme,
- D vitamini yoksunluğu( Deriye direk yeterli güneş ışınları teması olmaması)
-Â Hareketsiz yaÅŸam,
Kemik kütlesinin az ve gelişmesinin sağlıksız oluşuna neden olur.
Çocukluktan itibaren alınacak kalsiyumdan zengin gıdalar, büyüme sırasında güçlü kemiklerin oluÅŸmasını saÄŸlar, çünkü vücuda alınan kalsiyumunun %99'u kemiklere ve diÅŸlere yerleÅŸir, geri kalanı da kanda bulunur.Â
Kadınlarda kadınlık hormonu (estrojen), kemiğin yıkılmasını önler. Erkeklerde erkeklik hormonu  testosteron) kemik yapımını uyarır. Kemik kaybı 35 yaşından sonra yavaş da olsa başlar, kadınlarda  45 - 50 yaşında menopozla birlikte estrojenin artık yapılamaması kemiğin hızla kaybına neden olur  bu kayıp menopoz sonrasındaki 5 yıl içinde en fazladır.
Yaşlanma sırasında da çeşitli faktörler kemiklerin yıkımını kolaylaştırır. Yaşlanan kadın ve erkekte  uzun yaşamanın bir bedeli olarak osteoporoz kaçınılmaz olarak oluşur. Kadınlarda menopozla zaten kemiğin bir kısmı kaybedilmiş olduğundan, yaşlanmanın olumsuz etkisi daha belirgindir. Bu nedenle Osteoporoz halk arasında bir kadın hastalığı olarak bilinir, oysa OSTEOPOROZ ERKEKLERİN DE HASTALIĞIDIR. Genç erkeklerin %10'unda  çeşitli nedenlerle osteoporoz vardır. Yaşlanma ile erkeklerde, erkeklik hormonu azalır, 65 yaş sonrasında osteoporoz riski, kadınlardakine yakındır. Her üç kadından ve beş erkekten birinde, 60 yaş sonrasında   osteoporoz vardır. (Şekillerde yaşla kemiklerde meydana gelen değişim görülmektedir )
Hastalık, belirti vermeksizin kemik kaybı yaptığından SESSİZ HIRSIZ diye adlandırılır, Ağrı sızı gibi bir bulgusu yoktur, kemikler kaybedilirken bunun farkına varamayız.
Osteoporozda, omurgada (bel kemiği) kemik yükseklikleri azalarak, boy kısalması, kamburlaşma, sırt ağrıları, göğüs kafesinde şekil değişikliği, küçülme olur, burada yerleşmiş kalp ve akciğer normal çalışamaz. Leğen kemiği ile göğüs kafesi birbirine yaklaşır, karın boşluğu da küçülür, barsak ve mide fonksiyonları bozulur.
O halde osteoporoz sadece kırıklarla hareket özgürlüğümüzü kısıtlamakla kalmaz , diÄŸer birçok yaÅŸamsal fonksiyonumuzu da indirekt olarak etkiler.Â
Hastalığın önemi neden olduÄŸu kırıklardır, omurga, kalça ve kolda kırıklar sıklıkla oluÅŸur. Kalça kırıkları özellikle yaÅŸlılarda sıktır ve ameliyat gerektirir, dolayısıyla çok önemlidir.Ameliyat öncesi, sonrası ve ameliyat sırasında olası komplikasyonlar bu hastaların çoÄŸunun  ölmesine neden olur, hastalar bu süreçte hayatta kalabilseler bile, çok önemli kısmı yürüyemez, tekerlekli sandalyeye veya koltuk deÄŸneÄŸine bağımlı, günlük aktivitelerini yapabilmek için bir baÅŸkasının yardımına muhtaç hale gelirler. Ameliyat süreci komplikasyonsuz geçse bile, osteoporotik kemiÄŸin kaynaması ve iyileÅŸmesi güç olur.Â
OSTEOPOROZ ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIKTIR
Güçlü ve yeterli miktarda oluşmuş kemiğin ileri yaşlarda kaybı, iyi gelişmemiş bir kemiğe göre daha zor olur. Bunun için daha anne karnında iken bile bebeğin kemiklerinin yeterli kalsiyumla beslenmesini sağlamak için, anne adayları yeterli miktarda kalsiyum içeren gıdaları almalıdır.
Bazı faktörler insanları osteoporoza yatkın yapar
Osteoporoz için Risk Faktörleri
 Kadın cinsiyet,
Kadınlarda: Adet düzensizliği veya adet görmeme, geç ergenlik, erken menapoz, fazla sayıda hamilelik ve uzun emzirme dönemi vs)
 Minyon yapıda olma,
 Ebeveynde osteoporoz oluşu
 Aşırı zayıflık
Düşük kalsiyumlu diyetle beslenme
Güneş ışığına maruziyet azlığı ( D vitamini eksikliği yaptığından )
Sigara kullanımı
Fazla Alkol Tüketimi
Fazla kafein ( kahve) tüketimi
Hareketsiz yaÅŸam
Çeşitli hastalıklar
Bazı ilaçlar (ör. Kortizonlu ilaçlar)
OSTEOPOROZ KÃœRESEL BÄ°R SAÄžLIK PROBLEMÄ°DÄ°R.
Sağlık koşullarının bütün dünyada ve ülkemizde de daha iyileşmiş olması, yaşayan yaşlı nüfusun artmasına neden olduğundan, bu yaşlı nüfus arttıkça osteoporotik hasta sayısı da giderek artacaktır. Osteoporoz görülme sıklığı 50 yaşlardaki kadınlarda % 5 iken, 85 yaşlarda % 50 lere kadar artmaktadır, 2000 yılında dünyada 65 yaş üzerindekilerin sayısı 323 milyon iken, 2050 yılında 1 555 milyon olacaktır. Osteoporoza bağlı kırıklardan ölüm olasılığı 50 yaşında bir kadında meme kanserinden ölme olasılığına eşit olup, normal bir kadının ölme olasılığından 2.5 katı daha fazladır.
HASTALIĞIN TANISI, Kemik kütlesinin ölçülmesi ile yapılır . Bu işlem rahatsızlık vermeyen, 15 dakika süren bir ölçüm yöntemidir. Doktorlar bu ölçümün gerekip gerekmediğine karar verildiğinde yapılır. Tedavi alanlarda da tedavi sonucunu görmek için   1-1.5 yıldan önce ölçüm tekrarlanmamalıdır.
Hastalığın tedavisi için elimizde ilaçlar mevcuttur, ama her birey için daha önemli olan hastalık ortaya çıkmadan,  korunmak için gerekli tedbirlerin alınmasıdır,
Osteoporozdan korunmak için neler yapılmalıdır?
Çocukluktan itibaren yenilen gıdalar dikkatle seçilmelidir. DonmuÅŸ gıdaların ( Bunları koruma amaçlı kullanılan katkı maddeleri, kalsiyumu baÄŸlıyarak vücut tarafından kullanılmasına mani olur), kolalı- gazlı içeceklerin, et ağırlıklı gıdaların fazla tüketilmemesi, kalsiyumdan zengin süt ve süt ürünlerinin tüketiminin artırılması, sigara içilmemesi, alkol kullanılmaması, hareketli bir yaÅŸam tarzı seçilmesi, güneÅŸ ışığından yeteri kadar istifade edilmesi (D vitamini kalsiyumun vücuda alınabilmesi için ÅŸarttır, D vitamini derimizde inaktif olarak bulunur, güneÅŸ ışığı ile aktive olur), osteoporozu önlemek için gereklidir.   Â
Â
Ãœlkemizde süt ürünleri tüketimi arzu edilen düzeylerde olmadığından çocuklarda kemik yoÄŸunluÄŸu düşük bulunmaktadır. YetiÅŸkinler de  kemiklerini korumak için yeterli oranda süt ürünleri tüketmediklerinden yeterli kalsiyum almamaktadır, ayrıca kapalı giyim tarzı nedeniyle kadınlarımız genç yaÅŸlardan itibaren güneÅŸ ışığından yeterli ÅŸekilde istifade edememekte ve sonuçta D vitamini eksikliÄŸi ile osteoporoz  menapozdan çok daha erken yaÅŸlarda baÅŸlamaktadır.Â
Süt ve süt ürünleri, kalsiyum yanında, kemik saÄŸlığı için gerekli magnezyum, fosfor, potasyum ve protein gibi besin öğelerini de içerir.  Â
Sebzeler ve tahıllar da kalsiyum açısından zengin ise de, 3 - 4 bardak sütte bulunan kalsiyum, ancak 11 - 14 porsiyon tahılda veya sebzede vardır.
Her gün mutlaka sağlıklı süt içilmelidir.
Bir bardak sütte (200 ml), yaklaşık 200-220 mg kalsiyum vardır. Sütteki kalsiyum-fosfor  sadece kemik değil, diş sağlığı açısından da çok önemlidir.
GÃœNLÃœKÂ Â KALSÄ°YUM GEREKSÄ°NÄ°MÄ°
0-6 ay                                             Anne Sütü( 210 mg )              1 Bardak süt
6-12 ay                                           Anne Sütü ( 270 mg                1 bardak süt
Çocuklar (1 - 10 yaş arası)  800 - 1200 mg.   4-5 bardak süt
Gençler (11 - 24 yaş arası)  1200 - 1500 mg.  6-8 bardak süt
Erişkinler ( 19 - 65 yaş arası) 1000 mg.   4 bardak süt
Hamile ve emziren kadınlar  1200 - 1500 mg.  6-8 bardak süt
Yaşlı, 65 + yaş                    1500 mg.    8 bardak süt
 ÇEŞİTLİ GIDA MADDELERİNDEKİ KALSİYUM MİKTARLARI
 Meyva ve Sebzeler  mg
Ispanak                    95
Asma Yaprağı        392
Kereviz                     43
Bakla ( taze)Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â 43
SoÄŸan (Â kuru)Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â 27
SoÄŸan (YeÅŸil )Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â 51
Nohut                      150
Bamya                      92
Lahana ( kara)Â Â Â Â Â Â Â Â 116
Ceviz                         99
Kivi                          100
Portakal                     41  Â
Süt Ürünleri ( mg) olarak
Ä°nek Sütü (YaÄŸsız)        125Â
Ä°nek sütü (YaÄŸlı )         199Â
Koyun Sütü                   193Â
YoÄŸurt yaÄŸlı                   111Â
Beyaz peynir (Yağlı)    162
Beyaz Peynir (Yağsız )   96
KaÅŸar peyniri                700Â
Krem peyniri                   80
İsviçre Peyniri               906
Chedar  peyniri            682
Dondurma                       78
                  Â
Fiziksel aktivite sağlıklı kemikler için çok önemlidir
Kemik yapan hücreler ayakta durma, yürüme, merdiven çıkma, dans etme, sıçrama, futbol, tenis, voleybol, basketbol gibi sporlarla uyarılır, kemik kütlesi artar. YetiÅŸkinlerin ve çocukların günü oturarak çalışma, TV seyretme veya bilgisayarla geçirmeleri kemik kaybını artırır. SaÄŸlıklı ortamlarda çocukların oyun oynamaları daha güçlü, saÄŸlıklı kemiklere sahip olmalarını saÄŸlar. Düzenli egzersiz, kasları güçlendirir, denge yeteneÄŸini artırır ve özellikle YaÅŸlılarda kas gücünü artırarak düşmeleri önler, kırık oluÅŸunu azaltır. Â