Osteoporoz erkekleri de tehdit ediyor

Güncelleme Tarihi:

Osteoporoz erkekleri de tehdit ediyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 20, 2004 00:00

Osteoporoz ile Yaşam Derneği Başkanı Prof. Dr. Fatma Atalay, halk arasında kemik erimesi olarak bilinen ”osteoporoz”un yalnızca kadınlarda görüldüğünün düşünüldüğünü belirterek, hastalığın 50 yaş üzerinde her 3 kadından ve her 5 erkekten 1'inde görüldüğünü söyledi.Osteoporoz ile Yaşam Derneği, 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü nedeniyle, Migros Tiyatro Salonu'nda, hastalığın tanıtılması ve halkın bilinçlendirilmesi amacıyla panayır düzenledi. Hastalıkla ilgili bilgi veren Dernek Başkanı Prof. Dr. Fatma Atalay, yanlış beslenme, genetik veya hormonal faktörler nedeniyle görülen hastalığın, kemik kütlesinde azalma sonucu, kemiklerin daha kolay kırılır hale gelmesi olduğunu söyledi. Hastalığın genellikle kadınlarda görüldüğünün düşünüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Atalay, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 50 yaş üstünde her 3 kadından ve her 5 erkekten 1'inde kemik erimesi görüldüğünü belirtti.Kemik erimesinin, genellikle kırık meydana gelene kadar fark edilmediğini, kırıklar oluştuktan sonra sakatlıklara, hatta ölümlere bile yol açabildiğini anlatan Atalay, kemik erimesinin tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu vurguladı.Prof. Dr. Atalay, tedavisi uzun ve maliyeti yüksek olan bu hastalığın önlenmesi ve hasta sayısının azalması için çalıştıklarını ifade etti. “HER GÜN EN AZ 10 DAKİKA GÜNEŞ”Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı, emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Tansu Arasıl da 30 yaşında yeterli kemik kütlesine ulaşılmaması halinde hastalığın ortaya çıkmaya başladığını belirtti. Genetik yapı, ince, zayıf yapı, kadın olmak, beyaz ırk, menopoza girmek, 50 yaş üstünde olmak, uzun süreli emzirme ve erkeklerde görülen testosteron hormonu eksikliğinin hastalığın oluşmasındaki risk faktörleri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Arasıl, kalsiyum ve D vitamininden yetersiz beslenme, hareketsizlik, aşırı alkol, sigara, bazı ilaçlar ve hastalıkların da kemik erimesine yol açtığını ifade etti.Arasıl, kemiklerin korunmasında ve güçlü olmasında birinci adımın beslenme olduğunu vurgulayarak, süt ve süt ürünleri ile sebze ve meyve tüketilmesini önerdi. Kemiklerin sağlıklı yapılanması için egzersizin de önemli olduğunu ifade eden Arasıl, herkesin günde en azından yarım saat tempolu yürüyüşe ihtiyacı olduğunu kaydetti. Kalsiyumun vücutta tutulması ve güçlü kemik yapısı için D vitaminin de önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Arasıl, salonda bulunan kadınların çoğunun başörtülü olması nedeniyle “Başörtülü kadınlarımızın da sağlığı önemli. Sizler de en azından kendinize uygun, evinizin balkonu veya pencerenizde kollarınızı ve bacaklarınızı her gün en az 10 dakika güneşe tutarak D vitamininden yararlanın” diye konuştu.KEMİKLERİN SESSİZ HIRSIZI Hastalığın kemik kırılıncaya kadar kendisini belli etmediğini, bu nedenle “kemiklerin sessiz hırsızı” olarak adlandırıldığını kaydeden Arasıl, bir kırık oluştuktan sonra diğer kırıkların da geldiğini, bundan sonra sakatlıkların başladığını anlattı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!