Güncelleme Tarihi:
Geçen yıllarda yurtiçinde ve yurtdışında açtığı sergilerde tasarım ve yağlıboya çalışmalarıyla beğeni kazanan Souadad Kandemir’in ‘Inheritance’ adlı sergisinde Mezopotamya’dan günümüze yıllardır eskimeyen geleneksel sanatımızın örnekleri var.
Sanatçı; Rumiler, geometrik süslemeler, sancaklar, hatlar, süslemeli atlar, dervişler ve alemlere farklı açılardan yaklaşım gibi denemeler yaptığı son çalışmasında Türk çağdaş sanatına farklı bir soluk getirdiğini söylüyor. Ve bunları toplam 32 eserde izleciye aktarıyor.
Bağdat’ta dünyaya gelen Souadad Kandemir, küçüklüğünden beri Ortadoğu tarihine, kültürüne ve sanatına önem veren merakı ve bu konudaki araştırmalarıyla hep farklı projelere imza attı. Irak Başkonsolosu olan babasının görevi nedeniyle geldiği İstanbul’da güzel sanatlara farklı bir gözle baktığı için Mimar Sinan Üniversitesi’ne girdi. Okulun geleneksel Türk el sanatları bölümünde halı ve çini bölümlerini yabancı olmasına rağmen başarıyla bitirdi.
Ardından, yurtiçi ve yurtdışında pek çok sergi açtı. 2008’de tablolarından yola çıkarak mücevherler üretti. Bunu ‘Words and Domes’ (Kelimeler ve kubbeler) koleksiyonu olarak tanıttı ve sanatseverlerin yanı sıra mücevher tutkunlarının da beğenisini kazandı. Bu eserlerin büyük bölümü yurtdışında Christie’s, Harrolds’un yanı sıra kraliyet aileleri ve körfez ülkelerinin seçkin isimlerine ait koleksiyonlarda yer aldı. Geçen yıl Dubai Burj Al Arab Oteli’nde düzenlenen Quintessentially’ye dünya çapındaki butik mücevher tasarımcılarıyla katıldı.
Kandemir, 2010 yılında Bahreyn Kraliyet ailelerinin himayelerinde düzenlenen dünyanın Mücevher Oscar’ı olarak kabul edilen The Premier Middele East Jewellery&Pens Awards yarışmasında iki eseriyle iki dalda ödül aldı.
Tuval üzerine yağlıboya tablolar, mücevherler, halı ve çini tasarımlarının yanı sıra farklı alanlardaki pek çok objeyle çalışan Souadad Kandemir, yağlıboya tablolarında ve tasarladığı mücevherlerinde Ortadoğu ile Türk Kültür ve geleneklerini çalışmalarıyla büyük sükse yaptı.