Güncelleme Tarihi:
İnce, kalın, uzun ve kısa şişler, dergilerden koparttığınız örgü modelleri ve arayıp tarayıp değişik renklerde bulduğunuz yünler bir sepetin içinde toplanacak ve vaktiniz olduğunda el atmanız için sizi evin bir köşesinde bekleyecek. İşte, bütün yapacağınız akşam eve yorgun argın döndüğünüzde deşarj olmanıza da yardım edecek olan bu yeni trendi takip etmek... Zaten bir-iki denemeden sonra bu işin püf noktalarını da kolaylıkla öğreneceğiniz için, ortada bir sorun yok. İsterseniz annenizden sorup öğrenin, isterseniz bir kurs bulup yazılın. Ama kendi stilinizle yaratacağınız bir örgü kazağa, atkıya veya çoraba sahip olmadan bu işin ucunu bırakmayın!
Ünlüler de örüyor
Örgü trendini çok çabuk yakalayanlar arasında dünyaca ünlü top-model Claudia Schieffer de var. Schieffer, her kış başlangıcında kendine ve yakınlarına ördüğü küçük şeylerle hem etrafı sevindiriyor, hem de bütün stresini attığına inanıyor. Bizden de, defile arasında veya her boş anında eline yünlerini ve örgülerini alan mankenler yok değil. Mesela, Sinem Güven bu işi büyük bir zevkle yaptığını ve kendini çok iyi hissettiğini her fırsatta belirtiyor.
Her mekanda yapılabilir
Şimdi, bu örgü trendinin bu kadar yaygınlaşmasının iki nedeni var. Birincisi, örgü örmenin yer ve mekan dinlemeyen bir eylem olması. Tüm zamanınızı almadan, günlük işlerinizi görürken rahatlıkla yapabileceğiniz bir şey... Çamaşırhanede sıranızı beklerken, kumsalda güneşlenirken, bir kafede çay içerken, evde televizyon seyrederken, otobüs veya metro beklerken ya da evde bebeğinize bakarken örgünüzü çantanızdan çıkarıp kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Üstelik dünyada bu modanın öncülüğünü yapanlar sadece kadınlar değil...
Sadece kadınlar değil
Erkekler de bu işi aynı şevkle yapıyorlar. Metroda beklerken, evde takılırken, asansörde inerken, akla gelebilecek her yerde karşınıza elinde şişleri ve bitmeye az kalmış kazağıyla bir erkek çıkabilir! Malum, artık kış iyice bastırıyor. Kalın yünlüler dolapların arkalarından önlerine alınıyor ve herkes kışlık malların çoktan raflara yerleştiği dükkanlara akın ediyor. Eh, durum böyle olunca bize de gidip beğendiğimiz kışlıkları satın almak kalıyor. Tabii eğer kendi giysilerimizi kendimiz öremiyorsak...
Uydurmak size kalmış
Ama bir de işin ikinci nedeni var. Çok sevdiğiniz kahverengi yün pantolona uygun bir kahverengili sarılı kazak bulamadınız... Üstüne giydiğiniz kahverengi peluş ceketin takımı olacak bir atkı ve eldiven, arayıp taradığınız halde gözünüze bir türlü çarpmadı. Üstelik bu kıyafeti tam da hayal ettiğiniz şekilde giymek istediğiniz bir durum çıktı. Ne mi yapacaksınız? Hayır, sokak sokak, dükkan dükkan gezmeye hiç gerek yok. Gerekli malzemeleri topladıktan sonra, evinizde sıcak sıcak oturup giysinizi tamamlayacak kazak, eldiven, atkı ve çorap gibi şeyleri örmeye başlayabilirsiniz. Ne kadar çok örerseniz, hem el alışkanlığınız o kadar artar, hem de ‘‘ideal’’ giysinize o kadar çabuk ulaşırsınız.
Ördürmek de mümkün ama...
Bütün bunlara rağmen eğer hala örgü örmeye yanaşmıyorsanız ve ‘benim vaktimi dolduracak daha önemli işlerim var’ diyorsanız, o halde size, sizin için örgü örecek birini bulmak ve ona istediğiniz renk yünleri ve boy boy şişleri almak kalıyor. Ama unutmayın, bu senenin trendi hem örmek, hem de giymek...