Ortak noktaları Haldun Taner

Suzan’ın karakteri bana çok uzak   �

Suzan Hanım, siz “Keşanlı Ali Destanı”nın ekibine nasıl dahil oldunuz? �

Selin İşcan: Ben Şehir Tiyatroları’nda, “Tehlikeli İlişkiler” oyununda rol alıyorum. Geçtiğimiz sezonun sonuna doğru Çağan Irmak oyunu izlemeye geldi. Sonra araya yaz tatili girdi. Sezon başında da “Seni ‘Tehlikeli İlişkiler’de izledim” diyerek Suzan rolünü teklif etti.

Oyunda canlandırdığınız karakter, Suzan’a mı benziyordu?

- Hayır, aralarında en ufak bir benzerlik yok. Bu da benim sevindiğim bir konu zaten...

Peki Çağan Irmak’la ilk kez size rolü teklif ettiğinizde mi görüştünüz, yoksa daha önceden de tanışıyor muydunuz?

- Daha önceden tanışıyorduk. Hatta bir projede birlikte çalışacaktık ama olmadı. Kısmet “Keşanlı Ali Destanı”naymış.

ASLINDA SAF BİR KIZ

“Keşanlı Ali Destanı”nın filmini ya da tiyatro oyununu izlediniz mi?

- Evet, filmini de oyunlarını da izlemiştim. Benim konservatuvara giriş parçalarımdan biri de Haldun Taner’in “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım” oyunundan Nilüfer’di. O yüzden Haldun Taner’in hayatımda özel bir yeri vardır.

Suzan nasıl biri, bize biraz onu anlatır mısınız?

- Yazarlarımızın yarattığı, renkli ve iddialı bir karakter. Dizide henüz yeni, zamanla Suzan’ın değişimine de şahit olacağız. “Hırçın ve zengin, acaba kötü bir karakter mi?” gibi bir algıya neden oluyor ama aslında saf ve maneviyata önem veren bir kız. Ali’yi görünce, daha önce çevresinde öyle birini görmediği için etkileniyor. Ali’nin başka birine aşık olduğunu öğrenince de geri çekiliyor. Ama gelecekte aralarında ne olur, bilemem...

Suzan neden fabrikada çalışmaya başlıyor?

- Yaptıkları sonucunda basına malzeme olunca, babası ceza olarak fabrikada çalışmasını istiyor. Ali’ye ilgi duymaya başlayınca, fabrikaya her gün gitmeye başlıyor. Böylece fabrika, Suzan için ceza olmaktan çıkıyor.

SARI SAÇI YADIRGADIM

Bu role nasıl hazırlandınız?

- Set başlamadan yedi ay önce Suzan’ın saçını, makyajını, kıyafetlerini üzerimde görmüştüm. Daha sonra da okumalarımızı yaptık.

Peki Suzan’da gördüklerinizden memnun musunuz? Mesela sarı saçlarından?

- Memnunum ama karakter olarak benden çok uzak olduğu kesin. Saç rengimi de ilk başlarda çok yadırgamıştım açıkçası...

Ekiple aranız nasıl?

- Gayet iyi. Samimiyetle söylüyorum, sette her şey çok güzel. Sineklidağ’ı kanlı canlı karşımda ilk gördüğümde büyülendim zaten.

Dışarıdan nasıl tepkiler alıyorsunuz?

- Bana gelen tüm yorumlar çok olumlu.

DİZİ EMİN ELLERDE

Suzan, orijinal eserde olmayan bir karakter. “Ya seyirci tarafından kabul edilmezse” gibi bir çekinceniz oldu mu hiç?
Selin İşcan: Olmadı... Senaryoyu okurken bir fikir edinirsin, en kötü ihtimalle “Karakter iğreti duruyor” dersin. Ama ben bu dizinin senaryosunu okurken çok olumlu hissettiğim için hiç korkum olmadı. Zaten proje, yönetmenliğinden sanat yönetmenliğine kadar her anlamda emin ellerdeydi.

Şamil Kafkas: Olaylara İzmarit yön veriyor

“Keşanlı Ali Destanı”nın sinema ya da tiyatro oyununu izlediniz mi?

Şamil Kafkas: Evet, izledim. Haldun Taner’in oyunlarını çok seviyorum. Hatta Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım” oyununda Vicdani karakterini canlandırmıştım. Sonra Trabzon Devlet Tiyatrosu’nda “Keşanlı Ali Destanı”nın seçmelerine girdim ama seçilemedim. Şimdi ise dizi sayesinde okuduğum o sahnelerin gerçek hayattaki karşılıklarını çekiyoruz.

Sizin ekibe dahil olma süreciniz nasıl gelişti?

- Ben seçmelerle diziye dahil oldum. Dizi senaryosu, bugüne kadar okuduğum Haldun Taner metinleriyle çok özdeşti. Bu işin bu kadar iyi olması, herkesin aynı bakış açısında olmasından kaynaklanıyor. Bütün ekipte bir Haldun Taner projesinde olmanın sorumluluğu var.

ARKADAŞLARIM ŞAŞIRDI

Bu projenin en içinize sinen yanı ne oldu?

- Herkesin senaryoyu bilmesi ve tiyatrocu olması büyük avantaj. Başka dizilerde reytinglere göre senaryo farklı yerlere gidebilir ama bu işte hikâyenin başını, gelişimini ve sonunu biliyoruz. Geri kalanı ise performansa kalıyor.

İzmarit Nuri’nin hikâyede nasıl bir yeri var?

- Ali’nin en yakın dostu, mahallenin çapkını ve Fehime’nin uzatmalı nişanlısı. Oyunda ve dizide olaylara yön veren kişi. Ali’yle dostluğunun kuvvetli olması, kimse Ali’ye inanmazken onun yanında durması da önemli.

Tiyatrocu arkadaşlarınızdan nasıl yorumlar geldi performansınıza?

- Büyük bir bölümü beğendiklerini ve şaşırdıklarını söyledi.

Neye şaşırmışlar?

- Metni okuyan herkesin aklında farklı bir dünya vardır. Bu anlamda bir şaşırma oldu. Ama önemli olan, genel yorumun beğeni olması.

TİYATRO OYUNU VE DİZİ BİRBİRİNİ POZİTİF ETKİLER

“Keşanlı Ali Destanı”nın şu anda Eskişehir Tiyatroları ve Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde de oynanıyor olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şamil Kafkas: Hepsi arkadaşlarımız. Sonuçta “Keşanlı Ali Destanı” bir ülke klasiği. Tabii ki biz televizyonda olduğumuz için geniş kitlelere ulaşacaktır ve iki iş de birbirini pozitif etkileyecektir diye düşünüyorum.