Orta Dünya’ya dönüş

Neler oluyor?

Hikâyenin baş kahramanı Bilbo Baggins, Büyücü Gandalf ve Thorin’in başını çektiği 13 Cüce’yle birlikte, Yalnız Dağ’ı ve kayıp Erebor Cüce Krallığı’nı bulmak için koyulduğu maceraya kaldığı yerden devam ediyor. Apar topar çıktıkları yolculuğun başlangıcını atlatmış olan grup, doğuya doğru ilerlemeye devam ederken, yoldaki Kuyutorman’da deri değiştiren Beorn’la ve bir dev örümcek sürüsüyle karşılaşıyor. Tehlikeli Orman Elflerinin elinden kaçan cüceler önce Göl Kasabası’na, oradan da nihayet Yalnız Dağ’a gidiyorlar. Ama burası, en büyük tehlikeyle yüzleşecekleri yer. Yalnız Dağ’da onları, tüm yaratıklar içinde en korkutucu olanı Ejderha Smaug’la bekliyor!

Esas adamlar

* Thorin (Richard Armitage): Genç bir Cüce Prensken, Smaug’un Erebor’a yaptığı hunharca saldırıya tanık olup ailesini, konumunu ve yuvasını kaybediyor. Fakat sürgünde geçen onlarca yılın ardından, Thorin’in kayıp krallığını geri alma arzusu yeniden alevleniyor. 12 Cüce’den oluşan bölüğüyle birlikte Yalnız Dağ’a seyahat ederken kaderi Thorin’i Doğu’ya getiriyor. Thorin’in en belirgin özelliklerinden biri güvenmeyi becerememesi. Gururlu ve kibirli bir karakter ama iyi bir lider olmadığı paranoyası onu aşağı çekiyor.

* Gandalf (Ian McKellen): Yüzüklerin Efendisi’nde de bilgeliğin, iyi kalpliliğin öncüsüydü. Şimdi de öyle. Thorin’in grubuna önderlik ediyor. Onu her şeye karışıyor diye eleştirenler olsa da, aslında babacan bir yanı var. Sadece Bilbo değil, kollanmaya ihtiyacı olmayan Thorin için de çok sahiplenici bir tavır içinde.

* Bilbo (Martin Freeman): Aralarında belki de en fazla değişen Bilbo Baggins. İlk filmde kendi halinde, sakin bir hayat yaşarken cücelerin macerasına istemeye istemeye dahil oldu. Yine korkak ama artık dünyaya biraz daha güvenle bakıyor.

Korkunç Smaug nasıl olmalı?

İkonik bir rol olan Korkunç Smaug’u, yani Ejderha’yı, Benedict Cumberbatch canlandırıyor. Ama tabii ki Smaug, fiziksel olarak Weta Digital’daki sanatçılar tarafından hayata geçirildi. Yönetmenin bu konudaki talimatı Ejderha’nın başının ‘bir otobüs büyüklüğünde’ olmasıydı. Son 30 yılını Orta Dünya’nın karakterlerini çizerek geçirmiş olan ünlü Tolkien illüstratörü John Howe durumu şöyle özetliyor: “Genel çizgileri ve silueti ortaya çıktıktan sonra ayrıntılar üzerinde çalıştık. Smaug’un sadece deri dokusu için iki buçuk yıldan fazla çalışıldı. Pullarının her biri dijital olarak elde boyandı.”

Bu karakterler kitapta yok!

Filmde karşımıza Ormanlık Diyar Elfleri de çıkıyor. Tolkien’ın Orta Dünya’nın diğer Elflerinden ‘daha tehlikeli ve daha az bilge’ olarak tanımladığı bu Elfler, Kral Thranduil’in komutasında, çok seri oklarla, şiddetli ve becerikli biçimde saldırıyorlar. Savaşçı grubun başındaki Legolas’ı bir kez daha Orlando Bloom canlandırıyor. Elfler ölümsüzler. Bu yüzden, iki hikâye arasındaki 60 yıllık süre hiçbir önem taşımıyor. Yönetmen Peter Jackson, “Neyse ki Orlando da son 10 yılda bir gün bile yaşlanmış görünmüyor” diyor. Elf savaşçı Tauriel’i ise

Evangeline Lilly oynuyor.

Yönetmen Peter Jackson:

Gerilim filmi hissi yarattım

Filmin 15 esas karakteri ilk yapımda tanıtıldığından ikinci filmde kitabın ‘soluksuz temposunu’ daha iyi hayata geçirebildik. Hikayeye ilk filmin kaldığı yerden doğruca giriş yapabiliyorsunuz, dolayısıyla açıklama gerektiren pek az şey vardı. Ayrıca, ikinci filmde, yapılması gereken şey karakterlerimiz için çatışmayı derinleştirmek ve zorlukları arttırmaktı. Olaylar yoğunluk kazanıp, riskler arttığı için bunun bir gerilim filmi hissi vermesini istedim. Kendi adıma, bu filmi heyecanlı kılan şey bu: Hikâyenin devamı gibi ama sizi yepyeni bir dünyaya götürüyor. Yeni yerlere seyahat ediyoruz, yeni insanlarla tanışıyoruz ve elbette, Bilbo’nun Ejderha’yla karşılaştığı ikonik Tolkien anını görme şansı buluyoruz.

Eleştirmenler aynı şeyi söylüyor: ‘İlkinden çok daha iyi’

* Peter Jackson, büyükler liginin profesyonellerinden biri olduğunu gösteriyor. İki saat 40 dakikada kaliteli bir filmin nasıl olması gerektiğini gösteriyor. Her ne kadar geçen filmde saniyede 48 karelik 3D formatını kullanıp kötü sonuca ulaşmış olsa da, aynı teknik bu kez işe yaramış. (4 yıldız / Peter Bradshaw / The Guardian)

* Her ne kadar filmden çok etkilenmemiş olsam da, Peter Jackson yine kendi üslubunu en iyi şekilde vermeye çalışmış. Filme belirsiz ve karanlık sahneler yine hakim. (2 yıldız / Robbie Collin / The Telegraph)

* Teknik açıdan ilk filmden çok daha iyi. Aksiyonun da daha fazla olması, seyircinin hoşuna gidecek. Ama yine de Yüzüklerin Efendisi serisiyle kıyaslandığında başarısız olduğu söylenebilir. (4 yıldız / Scott Mendelson / Forbes)

* İlk filmde Yüzüklerin Efendisi’nin etkisinde kalmış bir izleyici kitlesine Bilbo’nun hikâyesini anlatmanın zorluğu seziliyordu. Ama şimdi Peter Jackson rahatlamış görünüyor. Orta Dünya, hak ettiği büyüyü yakalamış gibi. İkinci film, hem teknik hem de oyunculuklar açısından ilkine göre gelişme göstermiş. (5 yıldız / Nick de Semlyen / Empire)

Orlando Bloom

Filmin ve kitabın hayranları durumu nasıl karşılayacak bilmiyorum ama, kitapta yer almasa bile Legolas bu filmle geri dönüyor. Açıkçası bu durum benim için de şaşırtıcı oldu. Yönetmen Peter Jackson’la Londra’da buluştuk ve bana Legolas’la ilgili planını anlattı. Jackson ve senaryo ekibi yeniliğe çok açık. Bu yüzden de kitapta olmayan bir karakteri filme sokabiliyorlar. Zaten Thranduil, bu dünyanın bir parçası ve Legolas da onun oğlu. Dolayısıyla kendisi için bir hikâye her zaman var. Jackson da bunu düşünerek planlamış Legolas’ın dönüşünü.

Benim içinse Yeni Zelanda’ya dönmek harikaydı. Aileyle buluşma gibiydi. Ve o kostümü, kulakları, peruğu yeniden giymek müthişti. Yeniden ok atışı, at binme antremanları yaptım. Filmdeyse Legolas her zamanki az ama öz konuşuyor. Tabii cücelerle çekişmesi de her zaman olduğu gibi devam ediyor. Ama bu onların doğasında var ve filme de harika bir tat katıyor.

Elf savaşçısı Tauriel’le olan rekabeti de unutmamak lazım. Öncelikle söylemeliyim ki, Evangeline Lilly karakteri çok iyi canlandırdı. Filme farklı bir ruh kattı ve çok iyi anlaştık. Turiel diğer Elf’ler kadar zeki olmasa da daha tehlikeli. Çok inatçı.

Sayılar

2.5: Weta Digital’daki doku departmanının Smaug’un derisi için harcadığı yıl.

10.16 cm: 15 yaşındaki aktör John Bell’in (Bain) yapım sırasında boyunun ne kadar uzadığı.

4 ton: Yüz protezlerine harcanan silikon miktarı.

5 saat: 13 Cüce’nin her birinin saçı, makyajı ve protezlerinin tamamlanması için harcanan süre.

6 hafta: Beorn’un evinin inşası için harcanan süre.

7 km: Suratlara sakal yapıştırmak için kullanılan bandın uzunluğu.

10 kilo: Peruk yapımında kullanılan insan saçının ağırlığı.

14 ton: Bütün ırklar için tüm zırh ve silahların kalıbını çıkarmakta kullanılan silikonun miktarı.

88: Filmin müzikleri yapılırken kullanılan mikrofon sayısı.

91: Cüceler için üretilen peruklar.

99: Üçleme için inşa edilmiş stüdyo seti sayısı.

100+: Bilbo için Hobbit ayağı.

250+: Üçlemenin sanat departmanının yaklaşık nüfusu.

263: Yapım için üretilen sakallar.

400: Göl kasabası için yaratılan kostümler.

547: Cücelerin seyahat silahları.

1.200: Üçlemedeki figüran sayısı.

2.000: Smaug’un ini için yaratılan el yapımı kadehler.

5.000+: Göl kasabasının yaklaşık nüfusu.

8.900 saat: Sanat departmanının setleri inşa etmek, dekore etmek ve parçalara ayırmak için çalıştığı ortalama aralıksız mesai saati. Bu durum haftanın yedi günü, günde 24 saat farklı set çalışanları gerektirdi.

11 bin 862: Üçleme için yapılan protezler.

140 bin: Yapım süresince hazırlanan kahve sayısı.

170 bin: Smaug’un ininin üzerinden akıtılan delikli, altın kaplama alüminyum bozuk para sayısı.