Orkide cenneti Singapur

Temiz, huzurlu, güvenli. Tropik iklimi sayesinde tam bir doğa cenneti. İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ece Arıburun gitti, gördü, izlenimlerini yazdı.

Soğuk, karlı bir havada İstanbul’dan uçağa binip, Changi Havaalanı’ndan çıkar çıkmaz sıcak, nemli bir havayla karşılaşıyoruz. Ekvatora yakınız ne de olsa. Sıcaklık yaz ve kış 25-30 derece arasında. Tropikal yağışlar, yüzde 80’lik nem bitkileri coşturmuş: Şemsiye biçimli dev ağaçlar, renk cümbüşü çiçek öbekleri, ilginç meyve ve sebzeler dört bir yanımızda. İnsan çevresiyle şekillenir derler, bu sebepten midir bilinmez ama Singapurluların boyu, yüzü, davranışları da bizden çok farklı... Minyon, güler yüzlüler. Güldükçe gözleri daha da kısılıyor. Çok yardımseverler. Modern Singapur’un babası Sir Stamford Raffles, dört bir yandaki heykellerde, otel isimlerinde yaşatılıyor adeta. Halka ondan mı sirayet etti bu İngiliz soylu tavrı acaba? Hepsi Oxford İngilizcesi konuşuyor, leb demeden leblebi veriyor size!

ADAYI BİR GÜNDE KEŞFEDEBİLİRSİNİZ

Etraf konut olarak kullanılan gökdelen öbekleriyle çevrili. Yıllık gelir seviyesi epey yüksek, üstelik belirli bir üretim ya da ihracat bulunmamasına rağmen. Sebep, Güneydoğu Asya’nın finans merkezi olmasında. Yola çıkmadan okuduğum seyahatnamelerde yasaklarla ve olası cezalarla ilgili ciddi uyarılar yer alıyordu. Aman yere çöp atmayın, sakın kırmızı ışıkta geçmeyin, hele sakız hiç çiğnemeyin gibi. Hâlbuki gerçek bu denli katı değil. Birçok Avrupa şehrine oranla temiz, düzenli, ancak yine de trafik sıkışıklığı yaşanıyor, yerlerde tek tük izmarite rastlanıyor.

İlk birkaç günden sonra küçük ada avucunuzun içi gibi tanıdık gelmeye başlıyor. Turist eğlendirecek aktiviteler o denli çok ki, sıkılmanıza olanak yok. Önceliklerinizi belirleyip, yürüyerek keşif yapmak mümkün. Toplu ulaşım gelişmiş, metro kullanımı yaygın. Günlük bilet alıp, istediğiniz duraktan inip binme olanağı sağlayan turistik otobüslerle adanın tamamını ve hatta Sentosa’yı aynı günde hızlıca keşfedebilirsiniz. Bazı otobüsler, nehirde tekneye dönüşerek tura heyecan katıyor.

Botanik Bahçesi, özellikle de içindeki Milli Orkide Parkı bir cennet. Katmanlarca yeşil tonuyla kucaklandığınız, alabildiğince uzayan bahçede huzur duymamak elde değil. O kadar dikkatli planlanmış ki yatay ve dikey bakış açınızda ilginç bitkiler, ağaçlar, çiçekler sizi selamlıyor; adeta melodik bir uyum yaşıyorsunuz. Orkide Parkı, bahçenin en yüksek tepesinde. Çiçek sevin ya da sevmeyin ruhunuza coşku dalgaları yayan üç hektarlık parkta yaklaşık 600 türde orkide sergileniyor. İrili ufaklı, rengârenk, özel ve melez türlerden oluşan orkideler dikkatli şekilde konumlandırılmış: Parkın peyzaj tasarımı dört ana bölümde ele alınmış. Her ne kadar Singapur’da tümü yaşanmasa da, dört mevsim teması işlenmiş. İlkbahar bölümünde günışığını anımsatan parlak sarı, krem ve altın tonlarında orkideler yer alırken; yaz bölümünde güçlü kırmızılar ve canlı pembeler görüyorsunuz. Sonbaharda daha koyu ve ağır tonlar hâkim, kış bölümü ise bembeyaz taç yapraklarıyla bezenmiş veya koyu mor /mavi tonlarda orkideler etrafınızı kuşatıyor. Nasıl ki mevsimler birbirine akan doğal döngülerse, buradaki yerleşim de aynen öyle; yazdan çıktım şimdi doğru kışa, diyemiyorsunuz. Bir akışkanlık söz konusu, doğal ve kendiliğinden sizi sürükleyen...

MİLLİ ORKİDE VANDA

Nazlı ve mağrur, bir o kadar da coşkulu ve neşe dolu orkidelerin arasında biri hemen göze çarpıyor: “Vanda Miss Joaquim.” Bu melez tür 1981’de Singapur’un ulusal çiçeği olmuş. Botanik bahçesinin ilk müdürü H. N. Ridley tarafından 1893’te tespit edilen bu melez çiçek, Vanda isimli orkide türü üzerinde melezleştirme çalışmaları yapan Bayan Joaquim’e ithaf edilerek adını almış. Singapur’un ulusal gururu ve kimliğini simgeleyen “Vanda Miss Joaquim” yaklaşık koyu pembe, mor ve fuşya tonlarında göz alıcı ve akılda kalıcı bir çiçek.

Türk vatandaşlarına vize istemeyen Singapur’a direkt uçuşla yaklaşık 11 saatte varıyorsunuz. Yerel saat, Türkiye’den 6 saat ileride. Her daim yaz mevsimini yaşayan mutlu ve güler yüzlü insanlar ülkesi, haritada kapladığı alandan çok daha fazlasını sunuyor...

BUNLARI YAPMADAN DÖNMEYİN

“Singapore Flyer” isimli dev dönme dolaptan adayı kuşbakışı izleyin.
Orchard Caddesi’nden alışveriş yapın.
Botanik Bahçesi ve Milli Orkide Parkı’nı gezin
Chinatown, Little India, Arap Caddesi ve Malay Town’da etnik dokuyu keşfedin.
Müzelere meraklıysanız Milli Müze, Asya Medeniyetleri Müzesi, Singapur Sanat Müzesi ve Singapur Filateli Müzesi’ni gezin.
Sentosa Adası’nda deniz keyfi yapın.
Elektronik cihaz alacaksanız Funan ya da Mustafa Alışveriş Merkezi’ne uğrayın.
Raffles Oteli’ni, marina bölgesindeki dev gökdelenleri görün.
Hayvanat Bahçesi’ni gezin, gece safarisine çıkın.