Orkestralı karaoke
Güncelleme Tarihi:
Savaş Özbey
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2009 00:00
Karaokeden nefret ederim. Ama Mask’taki bambaşka bir şey. Arkanızda 7 kişilik orkestranız, vokalleriniz var. Tıpkı zamane şarkıcıları gibi. Sesiniz olmasa da, arada kaynayıp gidiyorsunuz.
Adım anons edilene kadar tık yoktu. Fakat sahneye davet edilir edilmez kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başladı. Söyleyeceğiniz parçayı önce 274 şarkılık listeden seçiyorsunuz. Sözlerini bilmemeniz önemli değil. Önünüzde açık oluyor. Nedense ben tuttum Böyle Gelmiş Böyle Gitmez’i seçtim.
Sahneye çıkınca önce kısa bir ses alıp, hangi tondan söyleyebileceğinizi belirliyorlar. Arkanızda orkestra ve vokalleriniz, mikrofonun önüne geçiyorsunuz. Spotlar yanıyor, başlıyor sazlar!
Tabii heyecandan şarkıya erken girdim. Allah ne verdiyse okuyorum ama arkada çalanı duymuyorum. Nitekim onlar duyup bana yetişti.
Bir ara kalabalığa baktım, herkes benimle birlikte söylüyor, hatta dans edip eğleniyor. Demek eğleniyorlar deyip, iyice havaya girdim. Şiir okuyan ortaokul talebesi kılığından çıkıp mikrofonun sopasını elime alıp sağa sola yatırmaya başladım.
Neş’e, kedeeeeeer, hepsiiii geçeeeeğğr diye nakarata girdiğimde artık salon yıkılıyor, alkış ıslık kopuyor... Hay ağzını öpeyim Andy Warhol: Yahu ne güzel şeymiş birkaç dakikalığına meşhur olmak!
Size şu kadarını söyleyeyim, eğer bir gün arkanızda vokal ve sazlarla böyle bir şey yaparsanız hayran olduğunuz birçok sanatçıyı artık eskisi kadar beğenmeyebilirsiniz.
ŞARKI SÖYLE 500’Ü KAP
Sonra istikbali olan bir meslek karaokecilik. İlle de albüm doldurmanız gerekmiyor, kendi ekonomisi var. Mesela Nişantaşı Reasürans Çarşısı’ndaki On Bar, salıları yaptığı karaokeye 500 lira ödül de koydu. Hem star oluyorsunuz, hem de beş yüzü cebe koyup eve dönüyorsunuz.
274 ŞARKIDAN SEÇİYORSUNUZ
Şarkı söyleyeceklerin eline orkestranın çalmayı bildiği 274 parçalık bir liste veriliyor. Yerli-yabancı her telden şarkı koymuşlar. Madonna’dan Hang Up da var, Sezen Aksu’dan Keskin Bıçak da. Senden Başka, Birisine Birisine, Bim Bam Bom gibi neşeli eski şarkılardan da bol bol koymuşlar. Size iki tüyo vereyim: Ağır ve sese dayalı şarkıları seçmek biraz iddialı oluyor ve iyi söyleseniz bile ortamı düşürüyor. Seçeceğiniz şarkı ne kadar neşeli ve ritmik olursa sahnede o kadar başarılı oluyor, kitleyi coşturuyorsunuz.
İŞTE SAZLARINIZ
Klayve: Cem Oget
Gitar: Ekrem Yıldırım
Bas: İbrahim Gönenç
Davul: Bora Çifteller
Saksofon: Metin Sarı
Vokal: Utku Çelebi
Sunucu: Dost Elver
Çelik pavyona düştü
Geçen yıla kadar Kalamış’ta işlettiği Posh’ta çıkan Çelik, bu yıl Beyoğlu’na geçti. Galatasaray’da eski Şanzelize pavyonun olduğu yere On adında küçük bir mekân yaptı. Pufidik localar, standlar, bar ve sahneden oluşan, 100 kişilik kutu gibi bir kulüp burası. On Bar’ın özelliği burada satılan her içkinin 10 lira olması. Çelik’in canlı performansı da cabası. Yaş ortalaması 25-35. Kadın-erkek sayısı eşit, tam sevgilini alıp baş başa eğlenilecek mekân. Normalde DJ pop çalıyor, gece yarısı olunca Çelik sahne alıyor. Hem de en sevdiğim şarkısıyla: Bu şehirde bu şehirde, sana âşık biri var, biri var...
Sahneye çıkınca önce kısa bir ses alıp, hangi tondan söyleyebileceğinizi belirliyorlar. Arkanızda orkestra ve vokalleriniz, mikrofonun önüne geçiyorsunuz. Spotlar yanıyor, başlıyor sazlar!
Tabii heyecandan şarkıya erken girdim. Allah ne verdiyse okuyorum ama arkada çalanı duymuyorum. Nitekim onlar duyup bana yetişti.
Bir ara kalabalığa baktım, herkes benimle birlikte söylüyor, hatta dans edip eğleniyor. Demek eğleniyorlar deyip, iyice havaya girdim. Şiir okuyan ortaokul talebesi kılığından çıkıp mikrofonun sopasını elime alıp sağa sola yatırmaya başladım.
Neş’e, kedeeeeeer, hepsiiii geçeeeeğğr diye nakarata girdiğimde artık salon yıkılıyor, alkış ıslık kopuyor... Hay ağzını öpeyim Andy Warhol: Yahu ne güzel şeymiş birkaç dakikalığına meşhur olmak!
Size şu kadarını söyleyeyim, eğer bir gün arkanızda vokal ve sazlarla böyle bir şey yaparsanız hayran olduğunuz birçok sanatçıyı artık eskisi kadar beğenmeyebilirsiniz.
ŞARKI SÖYLE 500’Ü KAP
Sonra istikbali olan bir meslek karaokecilik. İlle de albüm doldurmanız gerekmiyor, kendi ekonomisi var. Mesela Nişantaşı Reasürans Çarşısı’ndaki On Bar, salıları yaptığı karaokeye 500 lira ödül de koydu. Hem star oluyorsunuz, hem de beş yüzü cebe koyup eve dönüyorsunuz.
274 ŞARKIDAN SEÇİYORSUNUZ
Şarkı söyleyeceklerin eline orkestranın çalmayı bildiği 274 parçalık bir liste veriliyor. Yerli-yabancı her telden şarkı koymuşlar. Madonna’dan Hang Up da var, Sezen Aksu’dan Keskin Bıçak da. Senden Başka, Birisine Birisine, Bim Bam Bom gibi neşeli eski şarkılardan da bol bol koymuşlar. Size iki tüyo vereyim: Ağır ve sese dayalı şarkıları seçmek biraz iddialı oluyor ve iyi söyleseniz bile ortamı düşürüyor. Seçeceğiniz şarkı ne kadar neşeli ve ritmik olursa sahnede o kadar başarılı oluyor, kitleyi coşturuyorsunuz.
İŞTE SAZLARINIZ
Klayve: Cem Oget
Gitar: Ekrem Yıldırım
Bas: İbrahim Gönenç
Davul: Bora Çifteller
Saksofon: Metin Sarı
Vokal: Utku Çelebi
Sunucu: Dost Elver
Çelik pavyona düştü
Geçen yıla kadar Kalamış’ta işlettiği Posh’ta çıkan Çelik, bu yıl Beyoğlu’na geçti. Galatasaray’da eski Şanzelize pavyonun olduğu yere On adında küçük bir mekân yaptı. Pufidik localar, standlar, bar ve sahneden oluşan, 100 kişilik kutu gibi bir kulüp burası. On Bar’ın özelliği burada satılan her içkinin 10 lira olması. Çelik’in canlı performansı da cabası. Yaş ortalaması 25-35. Kadın-erkek sayısı eşit, tam sevgilini alıp baş başa eğlenilecek mekân. Normalde DJ pop çalıyor, gece yarısı olunca Çelik sahne alıyor. Hem de en sevdiğim şarkısıyla: Bu şehirde bu şehirde, sana âşık biri var, biri var...