Güncelleme Tarihi:
AVRUPA klasik müzik tarihinin mihenk taşlarından Viyana Filarmoni Orkestrası, çarşamba akşamı 38. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali kapsamında ünlü şef Riccardo Muti’nin yönetiminde ilk kez İstanbul’da konser verdi. Herkes Viyana Filarmoni’yi mükemmel seslendirdikleri eserlerle, Richard Wagner’in “Dünyadaki en olağanüstü orkestralardan biri” nitelemesiyle veya Johannes Brahms’ın kendisini onların bir “dostu ve hayranı” olarak nitelemesiyle tanıyordu. Ama artık Türkiye’de bir özellikleri daha biliniyor: Ne kadar iyi futbol oynadıklarını...
Futbol ikinci işleri
Dün, Beşiktaş Belediyesi Çilekli Tesisleri’nde İstanbul-Viyana Dostluk Turnuvası düzenlendi. Viyana Filarmoni, Borusan Filarmoni, Avusturyalı ve Türk gazeteciler, Dikilitaş ve Viyanalı Amatör futbolcular, İstanbul’da yaşayan Avusturyalılar ve Avusturya Lisesi’nden futbol tutkunları sahadaydı.
İlk maçta Viyana Filarmoni ve Borusan Filarmoni Orkestrası karşılaştı. Öncesinde konuştuğumuz Viyana Filar-moni’nin takım kaptanı ve aynı zamanda orkestrada kornocu Roland Janezic, bu bizim ikinci işimiz diyor: “Viyana Filarmoni Orkestrası 1973’ten beri futbol oynuyor. İlk maç Milano’daki Scala Tiyatrosu’yla yapılmış. Opera divası Teresa Berganza başlama vuruşunu yapmış. O tarihten beri Viyana Senfoni Orkestrası, Salzburg Mozarteum Orkestrası gibi takımlarla maçlar yapıyoruz. Ben 90’dan beri takımdayım. Yaklaşık 25-30 kişi oluyor. Haftada 5 gün antreman, yılda en az 10 maç yapıyoruz.” Önceki akşam muhteşem bir konser veren orkestra üyeleri, tüm yorgunluğa erinde maça çıktılar. Başlama vuruşunu Avusturya Milli Takımı oyuncularından Ümit Korkmaz yaptı. Ne yazık ki Borusan Filarmoni Orkestrası, bu kadar antremanlı bir takıma karşı fazla dayanamadı ve 3-0 malup oldu.
Bize örnek oldular
Maç öncesi konuştuğumuz bir diğer isim de Borusan Filarmoni Orkestrası’nın solo çellisti ve takım kaptanı Çağ Erçağ oldu. Uzun zamandır futbol oynamadığını söyleyen sanatçı, futbolla orkestra müziğinin aslında benzer olduğunu söylüyor: “Futbolun orkestraya faydası bile olabilir. Çünkü aslında ikisi de takım işi. Bizim şefimiz, onların da teknik direktörleri taktik veriyor. Viyana Filarmoni, bu işi 37 yıldır yürütebiliyor. Müziklerinden sonra artık futbollarını da örnek alacağız. Zaten Onursal Şefimiz Gürer Aykal koyu bir Galatasaray fanatiği, ‘5 atmadan gelmeyin’ demişti. Sanat Yönetmeni ve Sürekli Şefimiz Sascha Goetzel de eskiden Viyana Filarmoni’nin futbol takımında oynuyormuş. O da başarılar dilemişti. Sanırım çok iyi oynuyorlar.”