Orhan Pamuk’un zayıflama sırları

Güncelleme Tarihi:

Orhan Pamuk’un zayıflama sırları
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2011 00:00

Neredeyse 10 kilo verdiği belli oluyor Orhan Pamuk’un. Bu kilo kaybını görüp de, acaba hasta mı, diye soranlara bile rastladım. Kendisi kitabıyla ilgili röportajlarında buna pek değinmedi ama merak etmeyin hasta değil, bilinçli bir kilo kaybı yaşamış

Uzun süredir Türkiye medyasına konuşmayan ünlü yazar Orhan Pamuk geçen hafta bu suskunluğunu yeni kitabı ‘Saf ve Düşünceli Romancı’ için bozdu.
Harvard Üniversitesi’nde bir sömestr verdiği Norton derslerinin notlarını biraraya getiren Pamuk, 35 yıllık yazarlık deneyimini, daha önce açıklamadığı edebi sırlarını bu kitabında tek tek anlatıyor.
Ancak son fotoğraflarını gören pek çok kişinin merak ettiği bir başka sırrı daha var ve kendisi kitabıyla ilgili röportajlarında buna pek değinmedi. Oysa çok kilo vermişti, son derece fit görünüyordu.
Edebi sırlarını ifşa etmişti Pamuk ama zayıflama sırrı neydi?
Daha önceki fotoğraflarıyla karşılaştırıldığında neredeyse 10 kilo verdiği belli oluyor Pamuk’un. Bu kilo kaybını görüp de, acaba hasta mı, diye soranlara bile rastladım.
Merak etmeyin, kendisiyle görüşen arkadaşlarımızdan, yani ilk elden bu soruların cevaplarını aldım.
Öncelikle hasta falan değil, gayet sağlıklı ve neşesi yerinde. Masumiyet Müzesi’ni bitirmenin tam anlamıyla keyfini yaşıyor şu günlerde. Müzenin kapılarını ziyaretçilere açmak için uygun zamanı bekliyor.
Ve zayıflamasının sırrı da uyguladığı diyet ve sporda.
Yediğine içtiğine de yazdığı romanlardaki, her harf, her kelime, her cümle kadar titizleniyormuş neredeyse.
Karbonhidratı tamamen hayatından çıkartmış ve dünyanın neresinde olursa olsun aksatmadan bol bol yüzüyormuş. Ara öğünlerde de enerji ihtiyacını fındıkla karşılıyormuş.
Masa başında oturup çalışanlara, özellikle sefahati edebiyatçılığın vazgeçilmez kuralı olarak görenlere örnek olsun diyelim.

Bienale Brezilya’dan karıncalar geliyor

İstanbul Bienali’ne bir hafta kala nereye dönsem bir sanat heyecanı. İKSV uluslararası platformlarda belki de en çok yankı yaratan, ilgi çeken etkinliği olan İstanbul Bienali için yine dünya sanat çevrelerinden binlerce insan İstanbul’a gelecek. Antrepo civarında enteresan kıyafetli küratör, sanatçılar, gazeteciler, güncel sanat camiasının önce gelen isimlerini görürseniz şaşırmayın.
12. İstanbul Bienali bu sene tek bir mekanda, Antrepo 3 ve 5 ‘te olacak. 17 Eylül Cumartesi günkü açılışından önceki iki gün, dört bini aşkın konuk bienali gezmek için İstanbul’da olacak.
Bütün bu sanatsal kalabalığı kendi mekanına çekmek isteyen galeriler de paralel etkinlikler düzenliyor ve tamamı bu hafta açılacak.
Haftaya bir partiden diğerine Kültürazzi olarak giderek bienal dedikodularınden sizi haberder edeceğim ama başlamadan duyduklarımla, Antrepoların kapılarından sızanlardan bir demet sunayım bu hafta.
* Kutluğ Ataman’ın video olmayan ilk işi ilk defa bienalde sergilenecekmiş. Çok ses getiren video çalışmalarının ardından bakalım Kutluğ Ataman bu sefer nasıl bir ses getirecek...
* Türkiye’nin ilk kadın fotoğrafçısı Yıldız Moran’ın da fotoğrafları bienalde göreceğimiz işler arasındaymış.
* Bienal açılış dönemlerindeki ortamları, partileri, etkinlikleri ünlüdür, konuklar bir partiden diğerine gider, akşamları konuşur, kaynaşır birkaç gün içinde de dünyanın dört bir yanına dağılırlar. 2007 yılında Bienal’de asistan olarak çalışan biri, aynı yıl İsveçli bir sanatçının kişisel asistanıyla bu partilerden birinde tanışır ve sonrasında aşık olup İsveç’e taşınıp evlenirler. İki yıl önceki sanatçı asistanı, şimdi İsveç’ten İstanbul Bienali’nin bir sanatçısı olarak tekrar İstanbul’a geri dönüyor.
* Sanatın bir sistemi olup olmadığını sorgulamak üzere bir başka sistem kurmaya karar veren Brezilyalı sanatçı Theo Craveiro ise şu an harıl harıl Antrepo’da kuracağı karınca çiftliği üzerine çalışıyor. Brezilya’dan gelen cam ve tahta çerçeveli karınca çiftliğine konacak karıncalar Berlin’nden Türkiye’ye geldi. Karıncalar şu an Edirne’de Trakya Üniversite’sinde uzmanlar tarafından inceleniyor ve Türkiye’deki yaşamlarına adaptasyon döneminden geçiyorlarmış.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!