Orhan güzel giyinirdi yanında gezemezdim

Ä°ki baÄŸlama virtüözü. Farklı kulvarlarda olsalar da, Türk MüziÄŸine isimlerini altın harflerle yazdıran Arif SaÄŸ ile Orhan Gencebay’ın yıllar öncesine dayanan arkadaÅŸlıklarının ayrıntıları ‘Muhalif BaÄŸlama’ isimli kitapta yeraldı. Hayatını Åženay Kalkan’a anlatan Arif SaÄŸ, can dostu Orhan Gencebay’ı da sıcacık sözlerle, kendi cümleleriyle tanımladı.Hem Türk Halk MüziÄŸi’nin ünlü isimlerinden biri, hem de bir saz virtüozü olan Arif SaÄŸ, konuÅŸmayı çok fazla sevmeyen bir insandır. Kendi ifadesiyle, ‘muhabbet meclisleri’nin dışında, öyle magazin haberlerinde filan rastlamak da mümkün deÄŸildir Arif Sağ’a. Bu nedenle, Åženay Kalkan tarafından yapılan ve ‘Muhalif BaÄŸlama’ adıyla yayımlanan ‘nehir söyleÅŸi’ Arif Sağ’ı ve Türk Halk MüziÄŸi’ni yeniden düşünmek için son derece çarpıcı ayrıntılarla dolu. AYRI AYRI YÃœRÃœDÃœKErzurum’dan Ä°stanbul’a gelen Arif SaÄŸ, bir yandan matbaacılık dahil çeÅŸitli iÅŸlere girip çıkar, bir yandan da baÄŸlamada ustalaÅŸmaya çalışır. O dönemde yakın arkadaÅŸlarından birisi de, bir baÅŸka baÄŸlama virtüozü olan Orhan Gencebay’dır. Yalnız temel bir çeliÅŸki vardır aralarında. Gencebay, Samsun’da büyümüş ÅŸehirli bir gençtir ve zengin olmasa da orta halli bir aileye mensuptur. Bu da, önemli bir farktır Arif SaÄŸ için: ‘En iyi arkadaşım Orhan (Gencebay) Samsun’da büyümüş, ekonomik durumu iyi. Orhan çok güzel kıyafetler alır, giyerdi. Ben onun yanında köyde giyindiÄŸim giysilerle gezemezdim. Benim de bazı ÅŸeylere ayak uydurmam gerekiyor tabii. Bir de o zamanlar iyi baÄŸlama yaptırmak gerekiyor falan (...) MüthiÅŸ kabiliyetli iki çocuktuk biz. Farklı yollarda yürüdük. Tarih beni baÄŸlamamla taşıdı, bir yere oturttu, Orhan’ı baÅŸka bir yere oturttu.’O yıllar arabesk müziÄŸin geliÅŸip serpilme yıllarıdır elbette. Arif SaÄŸ da bu furyanın içinde bulur kendini. Ãœstelik yaptığı parçalar hiç de yabana atılır gibi deÄŸildir:600 BÄ°N SATARDIK‘O koÅŸullarda ben genç bir adamım, geliÅŸmemiÅŸim, olgunlaÅŸmamışım. Ä°ÅŸ güç, para pul yok. Nereden para kazanacağız, piyasa müziÄŸinden. EkmeÄŸi oradan yiyorsun. Piyasa müziÄŸi ne? Arabesk... Yedi yıl arabesk müzik yaptım. 50’ye yakın plağım var. ‘Kötü Kader’, ‘Ben Ne Biçim Serseriyim’, ‘Gurbet Treni.’ Sözü müziÄŸi bana ait olan 150’nin üstünde bestem var. Bugün onları beste olarak kabul etmiyorum tabii. Hayatımdan sildim onları. Ama o dönem, 1975’e kadar olan süreç böyle geçti (...) Orhan Gencebay’la bir anda fırladık biz. Ä°kimiz de bir anda meÅŸhur olduk. Åžimdi 100 bin satış için mükemmel deniyor. O tarihte benim bir plağım 600 bin satardı. 45 plak yaptım. Bavulla para kazanırdık. YetiÅŸtirdiÄŸimiz çocuklar, mesela Mine KoÅŸan, Hayri Åžahin, hepsi çok meÅŸhur oldu, çok para kazandılar. O zamanlar plak repertuvarı da yapardım, bütün ünlü sanatçıların arkasında çalardım. Zeki Müren’inden Barış Manço’suna kadar çalmadığım adam kalmamıştır. Pek çok plakta ben çaldım. Orhan da çaldı o yıllarda. Orhan’la ben olmadan kimse plak okumaya girmezdi. Böyle bir dönem oldu.’ Sezen Aksu’ya övgüSezen Aksu, kasetine bir türkü koyacağı zaman geliyor buraya, günlerce, saatlerce çalışıyor, soruyor da . DiÄŸerleri niye aynı hassasiyeti göstermiyor? Sezen Aksu, müziÄŸi bilmiyor muydu? Bu neye benziyor biliyor musun? Hayatında hiç Toroslar’ı görmemiÅŸ birinin kalkıp orada geçen bir öykü yazmasına. Türkü söyleyecek olanlar illa da Anadolu kökenli olacaklar diye bir ÅŸey yok, ama öğrenecekler, gidecekler, görecekler, araÅŸtıracaklar, o yörede o nasıl söyleniyor, bilecekler. Öyle oturduÄŸun yerden müzik yapılmaz, halk müziÄŸi asla...Ä°brahim Tatlıses türkü söylemiyorÄ°brahim Tatlıses, güzel türkü söylüyor idi. Ama artık söylediÄŸi baÅŸka bir ÅŸey. Zaten kendisi de ‘Ben Halk MüziÄŸi sanatçısıyım’ demiyor. Ä°brahim Tatlıses türkü söylemiyor, baÅŸka bir yolu seçti. Åžu anda arabesk müzik yapan bir sanatçı o, bunun adını kendi de koymuÅŸ, bitmiÅŸ olay. Türkü söylemesini beceriyor diye Türk Halk MüziÄŸi sanatçısı mı diyeceÄŸiz ona? DemeyeceÄŸiz. Kendisi de demiyor.Bekir CoÅŸkun Sağ’a ne dediArif SaÄŸ, bir dönem de SHP milletvekilliÄŸi yapacaktır. Onu çağırıp uyaran ise hiç de yabancı bir isim deÄŸildir: Türk Halk MüziÄŸi ‘ne tutkusu gayet iyi bilinen Hürriyet Gazetesi yazarı Bekir CoÅŸkun: Bekir CoÅŸkun’un kulakları çınlasın. Bekir, ben milletvekili adayı olduÄŸum zaman, Günaydın Gazetesi’nin Ankara temsilcisi. Ben ikinci sıraya ön seçimle geldim oturdum. Bekir çağırdı beni, ‘Gel biraz konuÅŸalım’ diye. Gittim, bana dedi ki, ‘Bak biz arkadaşız, ben seni severim, bunlar (ANAP’ı kastediyor) senin sanatçılıkla ilgili geçmiÅŸini, arÅŸivleri karıştırıyorlar. Herhangi bir kötü olay, seni zor durumda bırakacak resim filan var mı? Bulup basına dağıtacaklar’ dedi. ‘Benim öyle ÅŸeylerle iÅŸim olmaz’ dedim. ‘Abi bi düşün’ dedi. ‘Düşünmeye gerek yok, hiç korkma’ dedim. Hakikaten de onların eline koz verecek, dillerine dolayacakları bir ÅŸeyim yok, mümkün deÄŸil, bir ÅŸey çıkaramayacaklar diye düşünüyorum. Bir gün bir gazeteyi aldım, aaa bir hatunla karşı karşıya oturuyorum.Â