Orhan Baba’ya ithal saygı

Güncelleme Tarihi:

Orhan Baba’ya ithal saygı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2013 10:01

Son yılların en çok konuşulan albümü “Orhan Gencebay’la Bir Ömür” yabancı versiyonu yolda. Tarkan’lı, Sezen’li “yerli tribute” albümünde sonra yabancı sanatçıların Orhan Gencebay şarkılarını söylediği “yabancı tribute” albümü geliyor. Bunları anlatırken Orhan Baba’ya peş peşe soruyorum, “Peki Başbakan Erdoğan’la bu yakınlığın sebebi ne?”... “Parayı bulmak besteciliği öldürür mü?”... “Meral Özbek’in kitabı kırılma noktası mıydı?”... Bakın neler döktürdü...

Haberin Devamı

*Hem albümle hem konserle ilgili çok eleştiri yazıları yazdım, küs müyüz Orhan Baba?
- Ne münasebet... Yazılarını saygıyla okudum. Ben küs olacak bir şey görmüyorum ortada. Takılmam öyle şeylere. Herkesin özgür düşüncesine saygım vardır...

*Benim eleştirdiğim de albüm değil, organizasyon mantığıydı...
- Bu albüm dünya çapında bir albümdü. Dünyanın hiçbir ülkesinde bir bestecinin 33 bestesini 32 tane sanatçı değerlendirmedi, yorumlamadı. İlk defa böyle bir albüm yapıldı.

*Konser gecesinde ticari kaygı var mıydı?
- Asla... Bu tür konserler sanatçılar öldükten sonra yapılır, bana hayattayken kısmet oldu. Profesyonel arkadaşlarımın yorumlarını bana hediye etmeleri benim için en büyük mutluluktur. O gece onur, şeref, gurur gecesiydi. Kimse gelmek zorunda değildi. Zaten bana olan sevgilerini, saygılarını albümde yer alarak gösterdiler. Konsere gelmediler diye nasıl küsebilirim onlara... Sağ olsunlar şarkıları yorumladılar, berhudar olsunlar...
*Siz başka bir sanatçıya saygı albümünde yer alır mısınız?
- Çok nadiren... Ben de seçici olabilirim, bütün arkadaşlarım gibi. Her yerde olmam da doğru olmaz. Sağ olsunlar onlar da seçicilik değerlendirmesini benim albüm için kullandılar. Hepsine teşekkür ediyorum. Beni gururlandırdılar.

Haberin Devamı

*“Berhudar ol” sözü bir aile yadigarı size, değil mi?
- Evet, Allah gani gani rahmet eylesin, Hüseyin Dedemden geliyor. 14,5 yıl savaşmış, vücudunda iki mermi duruyordu. Ben küçücükken hep bana “Berhudar ol evladım” derdi. Ben de genç yaşımdan itibaren kullanmaya başladım. Sonra da anlamını araştırdım...
*Bilmeyenler için paylaşalım...
- Bazı kaynaklarda, “Orhan Gencebay’ın söylediği söz, ona yakışıyor” diye geçiyor. Farsça “Huda”, Allah demektir. “Ber” ise üstünde, yanında anlamında... Berhudar ol da “Allah’ın güzelliği üzerinde olsun”, “Allah’a emanet ol” manasındadır...

AKİL İNSANLAR GÖREVİNİ ŞEREF VE GURURLA YAPTIM
*Akil insanlar olarak bir araya geldiniz, insanlarla toplantılar yaptınız, raporu Başbakanlığa sundunuz, dağıldınız. Memnun musunuz çalışmadan?
- 1,5 aylık bir süreçti. Ne yaptı akil insanlar? Halkımıza gitti. Halkımızın söylemlerini kaydetti. Ne düşünüyor, rahatsızlığı ne, istekleri neler; bunları kaydetti ve rapor olarak sundu. Hepsi bu... Bu görevi yerine getirmekten de memnun oldum. Şerefli ve onurlu bir görevdi.
*Akan kanın durması, barış için atılmış bir adım olarak mı gördünüz?
- “Savaş mı var ki barış olsun” dedi bazıları... İlla barış olması için savaş mı lazım? İlk barışı insan kendi gönlünde yapmalı. Kendiyle barışık olmayan bir insanın başka birine barış götürmesi mümkün değil. Siyasetle alakası bulunmayan, hiçbir siyasi grubun içinde olmayan biri olarak ben böyle düşünüyorum.
*Baskı ya da telkin gördünüz mü?
- “Şunu yapacaksınız, bunu yapar mısınız” diye hiçbir talep gelmedi. Biz sadece halka gittik ve onların görüşlerini yansıttık. Aracı olduk...

BAHÇELİ YA DA KILIÇDAROĞLU GÖREV VERSE DE GİDERDİM
*Hiç tepki görmediniz mi?
- Dışarıda ferdi tek tük şeyler olmuştur. Sosyal medyada yanlış anlayan, eksik bilgilendirilen insanlar tepkilerini koydular, ben buna üzüldüm. Bu görevi nasıl anlatamadılar, anlatamadık, nasıl anlaşılmadı diye üzüldüm.
*Başka bir siyasi parti teklif etse kabul eder miydiniz?
- Bu görevi kim teklif ederse etsin, kendi adıma yapardım. Bize bu görevi devlet teklif etti. Devleti şu anda bu iktidar yönetiyor. Ama başka bir iktidar başımızda olsa, bu görevi Bahçeli de önerse, Kılıçdaroğlu da önerse yapardım. Biz ülkemiz için canımızı veririz.
*Gezi olayları, gençlerin öldürülmesi... Çok sıcak bir yaz yaşadık. Ve akil insanlara “neden bunlara bir şey söylemiyorsunuz” diye de tepki gösterildi...
- Ben kendime göre bir şeyler söyledim. O sırada akillik görevi bitmişti. Ömür boyu akil olacak değiliz. Ayrıca akilin bir yaptırım gücü yok ki... Gezi olaylarında ben de “çevreciyim” dedim. Hatta yıllar önce “Türkiye neden Kyoto Protokolü’ne imza atmıyor” diye sesini yükseltmiş biriyim. Nükleer, radyasyon konularındaki duyarlılığım bilinir. Tarkan’la çektiğimiz çok da güzel bir klip var. Ben bir iklimbilimci değilim ama amatör olaraK takip ediyorum NASA’yı, TEMA’yı...

BEN AMATÖR BİR TARİHÇİYİM...
*Tarihe yakın ilgi duyduğunuzu biliyorum...
- Atatürk “Ey sanatçılar, tarihinizle mutlaka ilgilenin” der. Ben Atama saygı duyarım, onun değerlerine sahip çıkarım. Onun “Anadolu 7 bin yıllık Türk beşiğidir” sözüne inanırım. Bazı Batılı tarihçiler bunu yok sayar. O senaristler “1071’den itibaren aldınız buraları” der. Hayır efendim. Türkler 1071’den beri Anadolu’da değil. 7 bin yıl diyor Atatürk. Bana kalırsa yeni bilgilerle 13-15 bin yıldır Anadolu’da Türkler... Ben amatör bir tarihçiyim...
*Böyle başka ilgi alanlarınız da var mı?
- İstanbul depremine her fırsatta dikkat çekiyorum. Akil insanlar toplantılarında sık sık dile getirdim. Jeoloji de yakın ilgilendiğim konulardan. Astrofizik... Tarih... Arkeoloji... Müziğin yanı sıra bu ilgi alanlarım var. Daha ne olsun... 15 yaşından beri çok kitap okudum düşündüm; varoluş sorularının cevaplarını aramak için... Sonunda şuraya vardım. Allah’a teslim olan biriyim. Ve demokrat bir insanım.

ENTELLEKTÜELER BENİ SEVSİN DİYE ÇABAM OLMADI
*Arabesk tanımını doğru buluyor musunuz?
- Arabesk deyimi yanlıştır. Müzikle ilgili böyle bir kategori yoktur. Bu bir tanımlamadır.
*Siz ne diyorsunuz yaptığınız müziğe?
- Benim yaptığım Türk müziğidir, serbest çalışmalardır.
*Sizin entelektüel camiada kabul görmeniz, şehir kökenli insanların sizi anlaması, Meral Özbek’in sizin hakkınızda yazdığı kitapla mı oldu?
- Bunu herhangi bir şekilde söylemek istemiyorum. Ayrıca benim o camiada kabul göreyim diye bir gayretim de yoktu.
*Meral Özbek’i de yakından tanıdığım için 80’lerin sonunda yazılan “Popüler Kültür ve Orhan Gencebay” kitabı bir kırılma noktasıdır ama... En azından benim çevremdekiler için...
- O kadar çok bazı değerler tanınmıyor, bilinmiyor, araştırılmıyordu ki... Bazı entelektüel olduğu düşünülen kişilerin entelektüel olmadığı belliydi. Onlar enteldi. Ben gerçek entelektüele saygı duyuyorum. Gerçek entelektüel yermez, anlamaya çalışır. Ama entel yerer, hor görür... O yıllarda beni entelektüel olan iyi anlıyordu. Entel olan anlamıyordu. Kargaşayı yapan da bu entel grubuydu.
*Belki değişik geldiğiniz için...
- Çünkü benim yaptığım çalışma değişikti. Ben 68 yılından itibaren tanındım ve star oldum. Sanatçılık bana aittir ama starlık halkımızın ilgisine aittir. Ben müzik adamı olarak bunları yaptım, şöhret olmak için yapmadım, müzik için yaptım. Ama dolmuş müziği dediler, arabesk dediler, aşağıladılar. Hakkımda 20’ye yakın kitap çıktı, çoğu da beni ve müziğimi eleştiren olumsuz kitaplardı... Hiç oralı olmadım çünkü halkın gönlünde yer etmiştim.
*Beyaz Türkler de bu yüzden mi geç keşfetti sizi?
- Meral Özbek’in kitabı tüm bunlardan sonra geldi... Ben bunları öncesinde yaşadım. Sonra bana burun kıvıranların, eleştirenlerin yüzde 90’ı özür diledi benden “seni yanlış anlamışız” diyerek... Benim de hoşgörüm vardı, hepsinin üzerine sünger çektim.

ORHAN BABA ARTIK SAHNEYE ÇIKACAK
*Şu an önünüze milyonlarca lira koyacak organizatörler var ama geniş kitleler karşısında konserler vermediniz, vermiyorsunuz...
- Geçen yıl bu projemiz vardı, albüm çalışması nedeniyle hayata geçiremedik.. Ama bu yıl Orhan Gencebay’ın sahneye çıkması var... İnşallah yapacağız.
*Orhan Gencebay’ın yorumculuğu hakkında ne diyorsunuz. Bir sıralama yapsanız kaçıncı sıraya koyarsınız?
- 1- Saz çalmak... 2- Beste yapmak... 3- Yorumculuk... Bu şekilde yaparım sıralamayı. Ben de yorumculuk daha sonra ortaya çıkmış bir durum. Ben müzik adamıyım, saz çalmayı, beste yapmayı, işin mutfağını daha çok seviyorum.
*Orhan Gencebay’ın filmini çekecek misiniz?
- Öyle bir projemiz var... Film çekilmesi, hatta kitabının yazılması... Bu projeler üzerinde çalışıyoruz hâlâ... Ayrıca yurt dışından dünya starlarının bazılarıyla yapacağımız bir çalışma var...

AÇ KALIRKEN DAHA MI DUYGULUYUZ?
*O nasıl bir çalışma olacak?
- Yine tribute benzeri bir çalışma. İlkinde Türkiye’nin starları okumuştu. Bu kez yabancı şarkıcıların Orhan Gencebay eserlerini okuduğu bir albüm üzerine çalışıyoruz.
*Yabancı şarkıcılardan Orhan Gencebay şarkıları mı dinleyeceğiz?
- Evet... Burada Türk sanatçılarla yaptığımızı orada onlarla yapmayı planlıyoruz.
*Sanatçıların ilk dönemde yaptıkları besteleri aşamama gibi bir durumu var mıdır?
- Benim böyle bir derdim yok. Ben sürekli üreten biriyim, 1000’in üzerinde bestem var...
*Ama “Batsın Bu Dünya” bir daha çıkmıyor... Sadece sizin için değil senarist, oyun yazarı, edebiyatçı için de geçerli olabilir bu durum?
- Var... “Batsın Bu Dünya” gibi dolu şarkı var... Biraz da teknik gelişmenin sonucu bu. Teknik yanlar daha ağır basıyor bestelerde. Müzik önce teknik değil, duygudur. Şu anda duygunun yeterince ortaya çıkmadığı aranjmanlar yapıyor olabiliriz. Teknik düzenlemelere uyması için...
*Yaratıcı insanda parayı bulmak, hayat tarzının değişmesi, sokaktan kopmak gibi şeyler duygunun kaybolmasına neden olabilir mi?
- Üreten ve güçlü bir sanatçı için bunlar söylenemez. Paranın hiç önemi yoktur burada. Aç kalırken daha mı duyguluyuz? Güçlü bir sanatçı sosyoekonomik değişimlerden etkilenmez. Katiyen... Mesela senfonik bestelerim var benim, benden bu da bekleniyor. Beste yapmak, albüm yapmak, senfonik çalışma... Birini yapsan diğerini neden yapmadın diye soruyorlar.

Haberin Devamı

70’LERDE YAŞANANLARA BAKTIM “BATSIN BU DÜNYA”YI YAZDIM
*Hiç tehdit aldınız mı 70’lerde falan?
- Hangi görüşten olursa olsun gençler hep bana “Orhan Abi” diye geldi.. 70’lerde “Batsın Bu Dünya”yı neden yaptım? Her gün onlarca insanın sokakta öldüğü dönemdi bu. Böyle olacaksa bu dünyayı batıralım, yenisini kuralım diye yaptım. Türkiye’nin ağıtıdır o... Gençlere hep aynı şeyi söyledim, bu ülke bizim. Kavgasız dövüşsüz, hümanist bir şekilde görüşünüzü anlatın. Tehdit almadım ama keskin bir kutuplaşma vardı...
*Bugün de çok keskin bir kutuplaşma var..
- Evet, Süleyman Demirel’in dediği gibi bir gizli el bizi değiştirmeye çalışıyor ama gücü yetmez. Biz bunları tarih boyu yaşamışız. Hep sağduyu galebe çalmıştır. Evelallah bunlar da geçer. Belli bir siyasi görüşe sahip olan, farklı görüşe sahip olana yaşam hakkı tanımıyor. Ben bunu kabul etmiyorum. Bu ülke hepimize yeter. Bizde din, dil, cins, ırk farklılığı vardır ama din, dil, cins, ırk ayrılığı yoktur.

Haberin Devamı


İSTER ATEİST OLSUN İSTER DİNİ BÜTÜNİNSANA OLANA SAYGI DUYARIM
*Bir siyasi görüşüm yok demenize rağmen Başbakan’a ve hükümete çok yakın bir portre çiziyorsunuz? Eski siyasetçilerle de böyle bir yakınlığınız var mıydı?
- Sayın Başbakan’la Belediye Başkanlığı’ndan önce tanışırız. Önce insan olarak severim. Ben hizmet yapan herkese saygı duyarım. İster dini bütün olsun, ister agnostik olsun, ister ateist olsun, ister gnostik olsun, ne olursa olsun önemli olan insan olsun, hizmetini iyi yapsın, görevini iyi yapsın. Benim bakışım budur.
*Özal’la, Demirel’le, Evren’le de bu kadar yakın mıydınız?
- Turgut Özal’la çok iyi görüşürdük, bize çok yardımcı olmuştur. Süleyman Baba, babamın yadigarıdır. Sık görüşürüz, halen arayıp “Baba nasılsın?” dediğimde, “Naber Orhan Baba?” der.
*Darbe dönemi?
- Askerle ilişkimiz çok olmadı. Evren’le de merhabamız var ama derinlemesine bir hukuğumuz yok. 80 darbesine pek çok insan gibi ben de Allah razı olsun demişimdir. Çünkü her gün onlarca insan ölüyordu. Ama sonra askerin kurduğu sisteme, yapılanlara demokrasi adına saygı göstermemiz mümkün değil.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!