Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 2003 00:00
Kadın milleti olarak severiz süslü püslü şeyleri. Hele düğün, doğum gibi olaylarda bayılırız her şeyin farklı ve özenli olmasına.Artık herhangi bir doğumda bile hastane odaları süsleniyor, en azından birkaç balon asılıyor, kapıya cinsiyete dair işaretler, kapı süsleri, leylekler konuyor. Son derece gergin bir iş mümkün olduğunca eğlenceli bir ortam içine sokuluyor. Ve bunu siz beceremiyorsanız sizin için becerenler var artık. İki reklamcı doğum şenliği hazırlamak üzere kurmuş bu tür şirketlerden birini: My Baby. Pelin Atılgan Çobanoğlu ve Şebnem Binatlı reklamcılık yaparken iki yıldır bebek dünyasının içine dalmışlar. Ev ve hastane odalarını süslüyor, mevlit, diş buğdayı ya da yeni yeni yapılmaya başlanan 'Baby Shower' adı verilen organizasyonları düzenliyorlar. Bunlar fuzuli ve de masraflı derseniz, o zaman bebeğin el ve ayak izlerinin alındığı, çerçevelenip duvara hazırlanan bir anı hediyeye ne dersiniz? Ya da bebeğinizin biyografisine? Bu, bebeğin doğduğu zamanın temel bilgilerini içeren bir liste. Bebeğin adı ve doğum bilgilerinden sonra ailesi ve doktorunun isimleri, günün önemli olayları, o zamanın trendleri, lider olan takımı, ünlü mekanları, gazete, ekmek fiyatları gibi bilgilerin bulunduğu bir liste hazırlanıyor. Sonra da çerçevelenip duvara asılıyor. Aileler bunları çok seviyormuş.Bir de babalar annelere sürpriz istiyorlarmış: ‘‘Anne doğuma girdiği anda biz devreye giriyor ve odayı süslüyoruz. Leylek balonlardan tutun, nevresim takımına kadar her şeyi ayarlıyoruz. Anne doğumdan geldiğinde böyle süslü bir oda görünce dağılıyor.' Anneleri dağıtan bir sürpriz hastaneden çıkarken plakasında bebeğin doğumunu müjdeleyen beyaz bir Limuzinin onları beklemesi. Ve bu özel an filme çekiliyor. Bebeğin anne kucağına verildiği an da.Ayrıca aile bireyleri için tişörtler hazırlanıyor. Anneanne ve dedelere bile... Eğer bebeğin abi ya da ablası varsa onlar bu bebek sevinci içinde kaynamasın diye onlara da ‘‘bunu sana kardeşin getirdi’’ diye sürpriz küçük hediyeler hazırlanıyor. My Baby'de çerçeve, saat, kumbara, albüm gibi aksesuarlar, dökülen dişlerin saklanacağı diş kutuları, doğumda ziyaretçilerin düşüncelerini yazabilecekleri doğum defteri, biblolar. Bebek kıyafetlerinden karyolaya ya da battaniyeden yatağa kadar pek çok eşya var. Tabii bütün bunların hepsine yetişmek çoğu insan için mümkün olmayabilir. Ama özel anlarda bazı lüksler yaşamak da anne ve babaların biraz hakkı. Sadece kendi doğumlarınız için değil, yakınlarınızın doğumlarında da onları biraz şımartın. Ne de olsa zor günler bekliyor onları... My Baby: Tel: 0212 234 40 12 Boncuk gözleri, minik ayakları ihmal etmeyinBebeklerimizin sağlığıyla şüphesiz yakından ilgileniyoruz. Doğduğu günden itibaren kontrolleri yapılıyor, en ufak bir şeyde doktorların yardımını almayı ihmal etmiyoruz. Pek çok hastane bebeklere ve çocuklara özel bölümler açtı artık. Kadıköy Şifa Hastanesi de bebek ve çocuklarda göz ve ayak sağlığı konusunda aileleri bilinçlendirmek için, yeni çalışmalara başladı. Pek çok ortopedik ve göz rahatsızlığı henüz bebekken teşhisi konulursa tedavi edilebileceği için siz annelere ve babalara yapılması gerekenleri, dikkat edilecek noktaları anlatan broşürler hazırladı. Herhangi bir sorun durumunda doktorlara başvurmanız gerektiğini hatırlatıyor. 0216 449 22 22 numaralı telefondan hastaneyi arayabilir, www.kadikoysifa.com adresini ziyaret edebilir ya da Caferağa, 34710 Kadıköy'e gidebilir ve bilgi alabilirsiniz. 10 EmirGücünü çocuğun burnuna sokmayacaksınBu, 10 emir adlı yazının aslı. İlişkiler üzerine yazılmış. Anonim görünüyor da elbet vardır bir sahibi. Ben yazının temelini oluşturan emirleri değiştirmeyerek çocuklarla ilişkilerimiz üzerine tekrar yorumladım. Bakalım doğru bulacak mısınız...1. Kabulleneceksin!İki şeyi kabulleneceksin: Birincisi, iktidar sorunu... Kendi gücünü çocuğun burnuna sokmayacaksın ve var olan güç dengesinin kalıcı olmayacağını bilerek içini ferah tutacaksın. İkincisi esas gücün onda olduğunu. Sen bunu kabul et ama o bilmesin. 2. İzin vereceksin!Çocuğun kendisi olmasına izin vereceksin; sana uymayan her özelliğini budamaya kalkmayacaksın. Pek çok şeyi ellemesine, bakmasına, denemesine izin vereceksin. Sen biraz peşinde koşacak, onu kontrol altında tutacak, koltuktan düşecek gibiyse yakalamayı garanti altına alacaksın. Soru sormasına izin vereceksin. 3. Belden aşağı vurmayacaksın!Hiçbir kavgada, asla belden aşağı vurmayacaksın. Mümkünse belden yukarı da vurmayacaksın. Küçük bir şaplak başka tabii. Onun kişiliğini etkileyebilecek şeyler söylemeyeceksin. Tehdit etmeyeceksin, şantaj yapmayacaksın. Ve unutmayacaksın ki, o bir çocuk. 4. İki kişilik evren kuracaksın!Bunu biraz değiştirmek gerekebilir. En azından üç kişilik bir evren daha doğru olabilir. Babayı ihmal etmemeli tabii. (Varsa kardeşleri de...) Yine de en doğrusu çocuk için; evrenini genişleteceksin demek. Ne kadar çok şeye açık olursa o kadar aydın bir kafası olur. Aman yanlış olabilir diye çocuktan pek çok şeyi uzak tutmak, onun daha kısıtlı bir çevre ve bilgi içinde büyümesine neden olur.5. Onun tarafını tutacaksın!Bu da çocukla biraz zor görünüyor. Onun yerine doğru tarafta olması için gerekli eğitimi ve disiplini vereceksin demek daha iyi olur sanırım. Sen doğru taraf ne diye öğretemezsin, çünkü onun doğruları farklı gelişebilir. Ama kendi doğrularını bulması için nasıl davranacağın senin elinde...6. Yıkılmayacaksın!İki anlamda yıkılmayacaksın. Birincisi, beklediğin ya da hayal ettiğin beceriyi, ilgiyi, yakınlığı, şefkati, öpücükleri çocuktan görmezsen yıkılmayacaksın. İkincisi, onun üzerine yıkılmayacaksın. Hayatta aldığın darbeler karşısında kendini, umutlarını onun üzerine kurmayacaksın. 7. 'Nitelikli' emek harcayacaksın!İşte bu çok önemli... 'Sevgi emektir' cümlesi eksiktir. O emeğin içine zeka katacaksın. İhtiyaçlarını hassas bir görü ile saptamaya gayret edeceksin. Bu az ama kaliteli paylaşım anlamına gelmiyor. 24 saat bile onunla olsan, her dakika düzgün olmalı. Sıkılmayacak, üşenmeyeceksin. Tek başına oyun oynamasını bile sen öğreteceksin.8. Öğreneceksin!Aileler çocukları ile büyür. Dolayısı ile onunla beraber sen de pek çok şeyi öğreneceksin. Evde yoğurt mayalamasından, doğru kelimeler kullanarak konuşmaya kadar pek çok şeyi yeniden öğreneceksin. Birlikte yeni şeyler görmeye, yeni maceralar yaşamaya bakacaksın. 9. Antrenman yapacaksın!Ne alaka şimdi. Metnin orijinalinde ayrı yaşama antrenmanları kastedilmiş. Bunun fikri bile önümüzdeki 20 sene için ailelere korkunç gelir. Bu şıkkı geçelim.10. Dikkat edeceksin!Hepiniz farklı birer insansınız; bu, sınırsız olanak ve ihtimal demek. Onun için de öyle. Ama onunla ilgili her şeye dikkat edeceksiniz. Düzgün basıp basmadığına, yemeğin ısısına, iyi çiğnediğine, tehlikeli bir şey yapmadığına, temizliğine, terbiyesine, kelimelerine, her şeyine. Siz dikkat edin ki o da sizden dikkatli olmayı ve doğru bakmayı öğrensin.ANNEMİN KÖŞESİAnneler çocuklarını ayırırSevgili Nora, yine topu bana attın... Yazılarına yeniden başladığın bu son dönemde gözlemlediğim bir konu var. Bana daha fazla sorular sormaya başladın. Acaba bu senin anne olup da benim görüşlerimi almak açısından mı kaynaklanıyor, yoksa arada sırada bir hafta 'annemin köşesi'nden kaytarmak için mi...Her neyse ince detaylara girmeyelim. İtiraf etmeliyim ki bu kez beni gerçekten köşeye sıkıştırmış bulunuyorsun. Şayet tansiyon ölçer gibi sevgiyi de ölçen bir alet olsaydı bunun cevabını vermek kolay olurdu. Her ne kadar erkek kardeşine olan hassasiyetimi sen ve tüm dostlarım biliyorlarsa da bunun sizlere aksettirilmesinde böyle bir ayırım hissetmediysen (ki öyle diyorsun ve bu benim için çok önemli ve rahatlatıcı) gel gelelim esas sorumuza...Anneler çocuklarını ayırır mı?İtiraf etmek gerekirse sanırım ayırırlar. Ama bu onları daha az sevmek anlamında değildir. Bu ayırım kanımca sadece bazı durumlarda, bazı bazı dönemlerde, bir takım sebeplerden oluşan geçici ayırımlardır. Çünkü ebeveynlerin çocuklarına sevgisi hep kalplerindedir. Ne ölçüsü ne kıyaslaması vardır. Sevgilerle...
button