Organik kozmetik bir efsane mi

Güncelleme Tarihi:

Organik kozmetik bir efsane mi
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2011 22:44

Yapılan araştırmalara göre, kadınlar, kozmetik ürünleri yoluyla yılda ortalama vücutlarına 2 kilogram kimyasal alıyor. Son yıllarda gelişen yeşil hareket ve ekolojik bilinç, tüketiciyi organik ürünlere yöneltiyor. Rakamlar bu durumu doğruluyor; iki yıldır piyasadaki organik kozmetik ürünlerin sayısında hızlı bir artış var. Hepsi farklı iddialarla raflarda yer alıyor. Kimi etiketlerine “doğal”, kimi “yüzde 100 organik”, kimiyse “yüzde 95 doğal” yazıyor. Peki bu ürünleri satın alırken nelere dikkat etmeliyiz? Denetimleri nasıl yapılıyor? Yüzde yüz organik bir kozmetik ürünü mümkün mü?

Raflardaki organik kozmetiklerin sayısı sadece Türkiye’de değil, dünyada da artıyor. Ancak bu ürünler için, organik tarım gibi Amerika ve Avrupa Birliği(AB)’de kabul edilmiş standart bir yönetmelik yok. Dolayısıyla organik kozmetik sektörünün büyüklüğüyle ilgili net rakamlar bulunmuyor. Tek bilinen, sektörün hızla büyüdüğü. Organik Ürün Üreticileri ve Sanayicileri Derneği (ORGÜDER) Genel Sekreteri Melahat Özkan: “Artık dünya, her konuda organiğe dönüyor. Ancak özellikle Türkiye için şu an bunun ekonomisinden bahsedemeyiz. Pazardaki ürünler çoğunlukla ithal” diyor.Özkan, yerli de olsa ithal da olsa, organik kozmetik alırken dikkat edilmesi gereken şeyin, ürünün organik olduğunu tescilleyen sertifika olduğunu söylüyor: “Bir ürünün organik olabilmesi için, içeriğinin bütün üretim aşamalarında, taşımasından ambalajına kadar devlet tarafından belirlenen organik kriterlerine uygun olması gerekiyor. İzin verilen ölçülerde, izin verilen gübreler ve hammaddelerle üretilmelidir. Sırf kimi kimyasallar kullanılmıyor demek, bu ürün organiktir demek değildir” diyor.TOHUMDAN AMBALAJA HERŞEY DENETİM ALTINDA OLMALI‘Organik’ veya ‘doğal içerikli’ etiketini taşıyan kozmetik ürünlerin denetimini bizde Sağlık Bakanlığı yapıyor. Yetkililer “Ürünü alırken yanıltıcı reklamlardan kaçınmalı. Kozmetiğin kendisi hiçbir zaman organik olamaz. Sadece içeriğinde kullanılan hammaddeler organik olabilir” diyor. Denetim esnasında ürünler, Tarım Bakanlığı’ndan onaylı ya da yurtdışından alınmış sertifikalarına göre değerlendiriliyor. Gelen belgelerin doğruluğuna ve verilen kurumların niteliğine göre onaylanıyorlar. Organik kozmetik üreten şirketler, Sağlık Bakanlığı’nın talep ettiği sertifikaları Tarım Bakanlığı’nın onayladığı çeşitli kurumlardan alabiliyor. Bu kurumlar, organik kozmetiklerin ham maddelerinde kullanılan ürünlerin Tarım Bakanlığı’nın organik tarım yönetmeliğine uygun olarak üretilip üretilmediğini denetliyor. Avrupa Birliği’yle aynı standartları taşıyan yönetmeliğine göre, bir ürünün organik sertifikası alabilmesi için tohumunun toprağa atıldığı ilk andan, ambalajlanana kadar tüm süreçlerin organik olduğunun denetlenmesi gerekiyor. Kozmetik şirketleri, ürünlerinin reçetelerini sertifika kuruluşlarına veriyor; kuruluşlar üretimleri yerinde görüp denetliyor. Ancak, Türkiye’de bu konudaki iç üretim oldukça kısıtlı olduğundan, ürünler genelde ithal edilmiş oluyor. SERTİFİKA KURULUŞLARI KENDİ STANDARTLARINI BELİRLEDİOrganik tarım içinde tekstil, temizlik ve kozmetik ürünlerine uygun standart bir yönetmelik Türkiye’de ya da Avrupa Birliği’nde bulunmuyor. Bu nedenle, organik veya doğal içerikli ürünlere etiketleri dünyanın en bilinen altı sertifika kuruluşu; Almanya’dan BDIH, fransa’dan ECOCERT ve Cosmebio, İngiltere’den Soil Association, italya’dan ICEA ve Belçika’dan Bioform bir araya gelerek uzun çalışmalar sonucunda geçen Ocak ayında COSMOS-Standard isimli bir protokol oluşturdu ve kendi standartlarını belirledi. Doğal, organik, ekolojik...Hangisi, nedir?* Organik ve ekolojik aynı anlamı taşıyor; Amerikalılar organik, İngilizler ekolojik diyor. Bir ürünün organik kozmetik olması için, yüzde 95’inin organik tarımla yapılmış doğal içeriklerden, yüzde 5’ininse izinli sentetik kimyasallardan oluşması gerekiyor. Doğal içeriği oluşturan ürünlerin yüzde 95’inin tohumun toprağa atıldığı andan ambalajlanana kadar organik olarak üretilmesi gerekiyor. * Doğal içerikteyse, yine yüzde 95 oranında doğal içerik gerekiyor ama bu doğal ürünlerin yüzde 95’inin organik olması gerekmiyor. Örneğin yüzde 90’ı organik, yüzde 5’i organik olmayan doğal ürünlerden olunca, doğal içerikli deniyor. Örneğin, bu içeriklerin yüzde 90’ı organik, yüzde 5’i organik olmayan şekilde üretildiyse, bu ürüne organik etiketi değil, ‘doğal içerikli’ etiketi koyuluyor. * ORGÜDER Genel Sekreteri Melahat Özkan, ‘Doğal ürün’ teriminin yanlış kullanıldığına dikkat çekiyor: “Birşeyin doğalı, onun kendisidir. Örneğin portakal doğaldır, ama portakal reçeli içine hiçbir katkı maddesi koymasanız da artık doğal değildir. Doğal, organik demek de değildir. Limon doğaldır belki ama üretim aşamasında öyle ilaçlar kullanılmıştır ki, size zararlıdır...” Güneş kreminden saç boyasına herşeyin organiği varPiyasada her ihtiyaca uygun, sertifikalı, organik ve doğal içerikli kozmetik ürün bulabiliyorsunuz. Bu ürünler, pazara yeni girdiğinden daha çok eczanelerde satılıyor. Fiyatları 50 ila 160 lira arasında değişiyor. Sağlık Tekstil Gıda Yatırım’a ait organik kozmetik markası Rare Blossom’ın tüm üretimi Türkiye’de yapılıyor. Kadınlar için yüz, vücut, el, ayak ve bebek bakımı, erkekler için anti-aging kremleri içeren oldukça geniş bir serileri var. Öyle ki, güneş losyonları bile organik. Göz çevresindeki kırışıklıklar için antioksidan etkiye sahip yeşil çay ekstresi kullanılıyor. Sertifikalı doğal içerikli ürünleri bulunan markalardan bazıları şunlar; Nivea Pure and Natural vücut kremleri, Watsons Pure Beauty serisinden Black Pearl kremler ve Schwarzkopf Professional doğal saç boyaları Essensity da sertifikalı doğal içerikli ürünler. YÜZDE YÜZ ORGANİKBunun dışında, yüzde 100 organik sertifikalı vücut ürünleri de bulunuyor. Örneğin Florame markası, içeriğindeki 9 çeşit organik esansiyel yağ ile sıkılaştırıcı ve selülit giderici vücut kremleri sunuyor. Yüzde 100 organik bir başka marka da Inlight Homeopatik Kozmetik ürünleri. Peki bir kozmetik ürünü, hiç kimyasal içermeden nasıl üretiliyor? Inlight kozmetik ürünleri homeopati uzmanı Dr. Gökhan Şentürk anlatıyor: “Yüzde 100 organik kozmetikler, ürünlerin, içinde organik sertifikalı şifalı bitkilerin bekletilmiş organik bitkisel yağların soğuk baskıdan geçirilmeleri ve süzülmeleri ile elde ediliyor. Yağ bazlı olduklarından, su bazlı ürünlerin aksine, bakteri üremesini engelleyici koruyucu katkı madde eklenmesi gerekmiyor. Kıvam verici olarak sentetik emülsifiye ediciler yerine organik balmumu kullanılıyor. Sadece ‘organik’ olarak adlandırılan ürünlerde yüzde 5 kadar koruyucu madde ve bakteri üremesini engelleyecek antibakteriyeller bulunur. EKOLOJİK NVEY ECO’NUN MAKYAJ UZMANI KELLY NUGUYEN:Her markanın organik serisi olacakHillary Duff, Julia Roberts, Naomi Watts, Uma Thurman gibi Hollywood yıldızlarının markası olarak ünlenen, Avustralya menşeili Envy Eco’nun makyaj uzmanı Kelly Nuguyen, organik makyajla ilgili sorularımızı yanıtladı:Envy Eco’yu diğer markalardan ne ayırıyor?- Ürün, yüzde 98 organik gıda sertifikalı. Sertifikası Avustralya hükümeti tarafından onaylı. Her yıl yenileniyor. Üretimdeki her aşaması kontrol altında. Ayrıca sırf kozmetik ürünleri değil, aksesuvarlarımız da doğaya saygılı. Sentetik fiberden yapılı, çevreci fırçalar, geri dönüşümlü ambalajlarımız var. Neden organik makyaj malzemesi kullanmalı?- Piyasadaki birçok ürün, içeriğinde çeşitli kimyasallar içeriyor. Uzun süre makyaj kullandığınızda bu kimyasallar kan dolaşımına giriyor. Bunu engellemek için organik ürünler kullanmak gerekiyor. Bizim ürünlerimiz içeriğindeki doğal ürünler bulunduruyor. Örneğin C vitamininin anti-aging özelliği var, gül ve kamelya hassas ciltlere uygun. Kuru ciltler için bolca nemlendirici içeren jojoba, badem yağı ve gül yağı bulunuyor. Normal makyajdan kurumuş ciltlerde, organik ürünler kullanmaya başladıktan kısa süre sonra düzelme görebilirsiniz. Artık Avustralya’da insanlar sadece organik yiyip, şampuanlarını bile organik kullanıyorlar. Şimdi de organik makyaj kullanılıyor. İleride herkesin organik kullanacağını ümit ediyoruz çünkü daha faydalı. Mevcut konvansiyonel ürünleri üreten sektöre ne olacak o zaman?- Büyük, sağlam markalar her zaman olacak ama organik ürünlerin faydası iyice anlaşılınca çoğu marka üretimini organiğe dönüştürecek. Sektör, tıpkı tekstildeki gibi kendi organik serilerini yaratacak. İnsanların daha sağlıklı ürünler kullanması için her markanın üzerine düşeni yapması gerekiyor. Ne kadar sağlıklı ürün kullansak, bizim için o kadar iyi. Tümüyle organik makyaj yapmak istesek, her tür ürünü bulabilir miyiz? - Organik sıvı ve krem fondötenler, rujlar, allıklar, farlar ve
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!