Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 2005 00:00
BİR eli yağda, bir eli baldakiler!.. O üst gelir grubunun arz-ı endam eylediği Maraton tribünü!..Sadece elde ettikleri gelirle değil, o gelir seviyesinin sağladığı olanakla da, çoğu okumuş çocuklar!.. Aynı olanakları kullanarak, yılda 2.5 ile 7.5 milyar lira arasında kombine bilet parası ödeyerek, o tribüne yerleşiyorlar. Buraya kadar normal.Sonrası ise, terbiyesizlik!.. Çoğu belki okumuş, ama iki gün önce onlar, parayla, okumakla adam olunmuyor sözünü kanıtlıyor.
Beşiktaş’ın
Fenerbahçe’yi 4-3 yendiği maçta, Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda bu insanların oturduğu o tribünde bir pankart sırıtıyor:‘Rıza Efendi, iki ekmek, bir süt!..’KAPICININ OĞLUBeşiktaş Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, bir kapıcının oğlu.Sözüm ona, böyle bir pankartla Rıza’yı küçümsemeye kalkışmak, hor görmek!.. Maç başlamadan onun moralini bozmak!.. Sapla saman birbirine karışıyor, sporculuk ruhu yerlerde sürünüyor.Kim, hangi takımı tutarsa tutsun, büyük bir Fenerbahçe taraftar kitlesi dahil, bu pankarta üzülüyor. Ne alaka?.. Adam kimin oğlu olursa olsun, nereden gelirse gelsin, bugün ne yapıyor, geçmişte hangi başarılara imza atıyor, kendi kişiliği ne, asıl buna bakmak gerekmiyor mu?..İnsanlar ne zamandan beri, sosyal ve ekonomik konumlarıyla yargılanıyor bu ülkede?.. Hangi hakla?.. Bir insanı dili, dini, ırkı, ulusu nedeniyle hor görmek ne ise, ailesi nedeniyle de alay etmek, aynı anlama gelmiyor mu?..Koca bir Fenerbahçe kitlesini, insan hakkı ihlali töhmeti altında bırakmak, yakışıyor mu size beyler?..RIZA İLE SOHBETDün Rıza’ya telefonda duygularını soruyorum. Rıza:‘Biz Sivas’ta oturuyorduk. Babam taş ocağında çalışıyordu. Ocaktaki bir kaza sonucu, ayağı sakat kaldı. İlkokulu Sivas’ta bitirdim. Sonra İstanbul’a geldik. Babam, Toto Karaca Tiyatrosu’nda bekçilik yaptı. Daha sonra Bebek’te kapıcılık yaptı. Ben onun yanında, bakkalın yanında, orada burada çalıştım. Su sattım, süt sattım. İstanbul’da o yıllarda hep gecekondularda oturduk. Babamın durumu iyi olsaydı, ben de okurdum.Bir futbolcu seçme sınavında, Beşiktaş’ta 14 yaşında top oynamaya başladım. Beşiktaş’ta ve Milli Takım’da kaptanlık yaptım. İçimde hiç baskı hissetmedim. Hedeflerim vardı, onları gerçekleştirdim. Ailemi kurtardım.’Çok içten anlatıyor. Ya pankart?.. Rıza:‘Pankart beni üzmedi. Ben geçmişini saklayan biri değilim ki!..’Beşiktaş’ta en çok şampiyonluk gören kaptan, Rıza. Bugünkü durumu ortada. Kabuğunu kırıyor, kendine yeni bir hayat kurmayı başarıyor. Dün Türkiye’nin Beşiktaş’ı tutan ünlü siyasetçileri, Meclis Başkanı Bülent Arınç dahil, çok kişi Fenerbahçe galibiyetinden dolayı kendisini kutluyor.Pankartı asan siz cici beyler, öpün şimdi Rıza’nın elini!.. Hayır, sizin bileğinizi büktüğü için değil, bugün Beşiktaş yeniyor, yarın Fenerbahçe, o ayrı.Siz, özür dilemek adına Rıza’nın elini öpün!.. Faşizmin yeni yüzüSOVYET döneminde Leningrad, şimdi Çarlık dönemindeki gibi St. Petersburg.Geçen hafta yirmiyi aşkın ülkenin Senato ve Meclis başkanları, bazı bakanlar St. Petersburg’da İkinci Dünya Savaşı’nın Bitmesinin 60. Yıldönümü nedeniyle bir araya geliyor. Konu, İkinci Dünya Savaşı ama, toplantıda tartışılan ‘faşizm ve aşırı milliyetçilik’.Günümüzde milliyetçiliğin hızlanması, etnik ve dini radikal akımları körüklüyor. Demokrasiler için gerçek tehdit oluşturuyor. Bu tehdit, faşizmin yeni yüzünü sergiliyor. Bu yönde bir de, bildiri yayınlanıyor.Toplantıya Avrupa Konseyi ile Rusya Federasyonu ev sahipliği yapıyor. Avrupa Konseyi adına Sosyal İşler Başkanı CHP milletvekili Abdülkadir Ateş katılıyor. Ancak, Türkiye’den kimse yok.Keşke bir yetkili katılsaydı!.. Çünkü, tam zamanı!.. Belki birilerinin zihnini açmaya yararlı olabilirdi!..
button