Güncelleme Tarihi:
Sizi böyle bir programda görmeyi neye borçluyuz?
Melek Baykal: Canım dostum, arkadaşım ve yapımcım Hülya Sepken’e borçluyuz. Aşağı yukarı beş senedir benim bu işi yapmamı söylüyordu Hülya Hanım. Ben de beş sene oyaladım onu. Önce “İnşallah, vakti gelince yaparız”, sonra “Olmaz, benim işim oyunculuk” dedim. Ta ki bu yılın ağustos ayına kadar. Beni sonunda ikna etti.
Bu program oyunculuğunuzu etkilemeyecek değil mi?
Melek Baykal: Tabii ki etkilemeyecek ama program devam ederken bir dizide de rol alamam, çünkü çok yoğun bir tempoda çalışacağım. Program sabah 10.00’da başlayacak, 13:00’te bitecek. Sonra bir sonraki günün akışını görüşeceğiz.
Neler olacak programda?
Melek Baykal: Kadınları ilgilendirecek, onları ekrana bağlayacak her renk olacak. Hobi köşemiz var mesela, sağlık var, styling var, çevre ve organik bölümlerle ilgili bir bölümümüz var, aşçımız var...
Nelerden konuşacaksınız?
Melek Baykal: Her şeyden. Ekran başındaki izleyiciyi eğlendireceğiz ama aynı zamanda da bilgilendireceğiz. Program haftanın beş günü üçer saat yayınlanacak. Umut ediyorum ki bu üç saatin nasıl geçtiğini anlamayacağız.
STÜDYO EVİM GİBİ
Stüdyoda yabancılık hissettiniz mi?
Melek Baykal: Hiç hissetmedim. İki ay önce gelip baktığımda inşaattı burası. “Eyvahlar olsun, ben ne yapacağım burada?” dedim, çok tedirgin oldum. Her şey hazır olduğunda ise inanamadım kendime, “Burası benim evim herhalde” dedim, o kadar rahat davrandım.
Siz kadın programlarını izliyor musunuz?
Melek Baykal: Söylediklerim yanlış anlaşılmasın ama ben onları izlerken o kadar yabancı hissediyorum ki... Programın her kesime hitap etmesi lazım. Sabahın köründe süslü, tavus kuşu gibi giyinmek mi önemli? Biz çok rahat olacağız. Ekran başındaki izleyici benim ayakkabıma takılmayacak, ettiğim lafı dinleyecek. Evimde nasılsam, burada da öyle sahici olmam gerekir ki ekranı delip geçeyim.
Programı Oprah Winfrey’nin “The Oprah Show”una benzetmek doğru olur mu?
Melek Baykal: Yakın çevremdekiler böyle şeyler söyledi ama bu çok iddialı bir durum olur. Oprah Winfrey yıllardır öyle bir rüzgâr estirmiş ki, çok değerli. Ama onun bu rüzgârı estirmesindeki neden, insanlara umut dağıtması. Bunu nasıl yapıyor? Verdiği hediyelerle. Bunu yapmazsa, sıradan bir sabah programı olurdu.
Siz de hediye dağıtacak mısınız?
Melek Baykal: Türkiye’de koşullar çok farklı. Hediye dağıtırken bile kısıtlamalar var. Yapmaya çalışacağız. Oprah çok önemli ama ben hiçbir zaman kendimi onunla yarışa sokmadım. Kendi çapımızda iyi bir program yapmaya çalışacağız. Haddime mi Oprah’la yarış içerisine girmek.
İzleyenler size ulaşabilecek mi?
Melek Baykal: Tabii ki. Hem canlı bağlantılarla hem de sosyal medya aracılığıyla bize ulaşabilecekler.
MİDEMDE KELEBEKLER UÇUŞUYOR
Tülin Hanım, bu program sizin için de bir ilk olacak değil mi?
Tülin Şahin: Evet, ilk olacak. O yüzden midemde kelebekler uçuşuyor diyebilirim. Kendi mesleğime gölge düşürmeyecek şekilde, moda, makyaj, güzellik konularında programa dâhil olacağım.
Siz de sadece stüdyoda mı olacaksınız?
Tülin Şahin: Stüdyoda da olacağım, sokağa da çıkacağım. “Tarzını Keşfet” ve “Sokak Modası” bölümlerimiz var. “Tarzını Keşfet”te kişilerin tarzını makul fiyatlarla yeniden yaratıyorum. Moda röportajları yapıyorum, moda sırları veriyorum. “Sokak Modası” bölümünde de sokakta en şık kadınları seçiyoruz.
SAĞLIK BÖLÜMÜ DE FARKLI
Osman Bey, programın sağlık köşesinin sahibi de sizsiniz. Neler paylaşacaksınız sağlık hakkında?
Osman Müftüoğlu: Sıradan bir sağlık programından farklı olacak. Daha çok güncel sağlık sorunlarını masaya yatıracağız ama bunu biraz eğlenceli hale getirerek yapacağız.
İşlediğiniz konuların canlı örnekleri de olacak mı stüdyoda?
Osman Müftüoğlu: Bir sağlık sorunu olduğu ortaya çıkan izleyicimizi alıp inceleyeceğiz. O sağlık sorunlarıyla ilgili bir dizi tetkikten geçirdikten sonra o kişiye yardımcı olmaya çalışacağız. Zaman zaman konunun uzmanlarını konuk alacağız.
MUTFAK ÖNÜ PROGRAMI
Ferhat Bey, sizi programın ne kadarında göreceğiz?
Ferhat Bora: Üç saatinde de ben varım, çünkü aslına bakarsanız bir mutfak önü programı gibi geçiyor.
Nasıl tarifler vereceksiniz?
Ferhat Bora: Türk hanımlarının bildikleri yemekleri farklılaştırarak göstereceğiz. Mesela beğendiyi yapıyorlardır ama biz sebzelerle yapacağız, farklı bir şekilde sunacağız.
“Master Chef” yarışmasında ikinci olmuştunuz, yarışmadan sonra ilk işiniz mi bu program?
Ferhat Bora: Kendimi orada da gösterdim ama burada kontrol biraz daha benim elimde. “Master Chef” sonrasında bir restoranda çalıştım, şimdi de buradayım.
“ESKİCİ” DE VAR
Sizin programdaki göreviniz nedir?
Mehtap Erel: Ben ana haber dosyasını yapacağım. Günün önemli haber manşetlerini tarayacağız. İlgimizi çeken konuları tartışacağız.
Gülen Turan: Ben de programın eskicisiyim, tamircisiyim. Eski eşyaları yenileyeceğiz. Kadınlara evdeki eşyaları nasıl dönüştürebileceklerini göstereceğim. Mesela kasalardan tepsiler, tabaklardan abajurlar yapacağız. Benim olduğum bölümümde, muhakkak bir sosyal sorumluluk projesine de katkı sağlayacağız.
Zeynep Çelen: Programda ekolojik yaşamla ilgili konuşup küçük önerilerde bulunacağım. Hem insan hem de çevre sağlığı için öneriler vereceğim, farkındalık yaratmaya çalışacağım. Aynı zamanda yoga hocasıyım. Programda duruş veya yorgunken nasıl hareketler yapılabilir, bu tarz bilgiler paylaşacağım.