Onur Ünlü’yle cehenneme bile giderim

*“Şubat”ta hem Yusuf hem de Gülüm rolündesiniz. İki karakter -üstelik biri erkek- oynamanız teklif edildiğinde hiç mi korkmadınız işin altından nasıl kalkarım diye?
- Korkmaz mıyım, “erkek oynayacaksın” dediklerinde ödüm koptu. Bilirsiniz, kadınlar erkekleri oynadığı zaman olmaz. Hani yani o iş çok “rol rol” olur, öyle bir sonuç çıksın istemiyordum. Yapıp yapamayacağımdan da emin değildim.
 
*E nasıl oldu da bu korkuları yenip teklife “evet” dediniz?
- Korkumu yenmedim ki, aksine çok korktuğum için kabul ettim. Beni korkutan, zorlayan, yapamayacağımı düşündüren işler daha çok hoşuma gidiyor çünkü...

*Peki sonuç içinize sindi, sizden Yusuf oldu mu?
- E başlangıçta hiç kolay olmadı. 27 senedir kadın gibi davranıyorum, birden erkek gibi konuşup yürümek, dahası bunun gerçekçi görünebilmesi zorlayıcı bir şeydi. Ama sanırım başardım.

*Peki ne oluyor da Gülüm, Yusuf kılığına girmek zorunda kalıyor?
- Zorla evlendirilince evden kaçıyor, ama bu sefer de sokakta kalıyor. Sokaktayken başına bir hadise geliyor ve Duble onu şans eseri görüp kurtarıyor.

*Sonra?
- Duble, Gülüm’ü kurtarmasına kurtarıyor da, erkeklerin arasına sokacağı için ondan erkek kılığına girmesini istiyor. Böylece Yusuf olarak tayfaya dahil oluyor.

KADINLARLA ÇALIŞMAK ZOR ÇÜNKÜ KAPRİSLİLER
Setinizde erkek oyuncular ağırlıkta... Bunlar Yusuf için ilham kaynağı oluyorlardır...
- Kesinlikle. Mesela bir sahne çekiyoruz, yönetmen bana “Ayağını şöyle yap, böyle koy” diyor ama ne kadar denesem tam da istediği gibi olmuyor. O zaman çaktırmadan setteki arkadaşlarıma bakıyorum ya da direkt yardım etmelerini istiyorum, onları taklit ediyorum. O açıdan sette çok erkek olması benim için avantaj. Kaldı ki erkeklerle çalışmak, kadınlarla çalışmaktan çok daha kolay.

*Neden o?
- Kadınlar daha kaprisliler. Çoğu zaman saç, makyaj, kostüm takıntıları oluyor. Bizde o yok...

*Nasıl olur, sizin sette de kadın oyuncular var? Hepsi mi istisna?
- İstisna demeyeyim ama bizim setteki kadın oyuncular hiç öyle şeyler yaşatmıyor.

*O zaman eski tecrübelerinize dayanarak konuşuyorsunuz...
- Aslında ben de çok yaşamadım. Şansıma hep birbirindin iyi kadın oyuncularla çalıştım. Ama birçok kadın oyuncunun böyle davrandığını çok duyuyorum. O yüzden erkeklerle çalışmak her zaman daha kolay.

OYUNCU EGOSU BENDE TABİİ Kİ YOK
*Oyuncu egosu, kaprislenme halleri sizde yok mu?
- Tabii ki yok. Ben nasıl göründüğüme, saçıma kıyafetime bakmam. Makyöz benim oyunculuğuma nasıl karışmıyorsa ben de onun işine karışmamalıyım. Sadece sahnemin ezberini yaparım, iyi oynamaya çalışırım, çok fazla şey de istemem sette.

*Şöhretten önceki naifliğinizi mi korumaya çalışıyorsunuz?
- Evet. Başardım da herhalde ki herkes “Hiç değişmedin” diyor.

*Bu arada size erkek rolünde gören ailenizin tepkisi ne oldu. “Kızım gerçekten de oğlan çocuğu gibi olmuşsun” dediler mi?
- Tabii... İlk bölümünü izledikten sonra annem “Nur topu gibi bir oğlum daha oldu” dedi. Bir de ona kalsa beni hep çirkin çekiyorlar! Sürekli “Benim kızım güzel, niye çirkin çekiyorlar? Sen neden hep böyle tuhaf rolleri buluyorsun, biraz da güzel kızı oyna” deyip duruyor.

*Peki, siz onun düşüncelerine katılıyor musunuz?
- Yoo... Bir kadının güzeli, havalıyı oynaması kolay. Dediğim gibi ben, beni zorlayacak, benden uzak rolleri tercih ediyorum.

KABA BİR KADINIM ARGO KONUŞMAYI SEVERİM
*Gülüm, Şubat’a duyduğu bir platonik aşk var? Deli tayfasının bir kısmı bunun farkında ama Şubat durumdan habersiz görünüyor.
- Habersiz zaten... Şubat’ın kolay kolay bunu algılayabileceğini de sanmıyorum. Çünkü algısı dışarıya kapalı bir karakter. İçe dönük... Bir de onun odak noktası başka. Zaten Yağmur’a aşık olduğu için düşünceleri onun etrafında dönüyor. Başka şeylere konsantre olmuyor.

*Siz sokakta Deli ve tayfası gibi bir grup görseniz tepkiniz ne olur?
- Çok merak ederim, muhakkak konuşurum. Değişik tipleri severim çünkü...

*Korkmaz mısınız?
- Yok korkmam. Onlara iyi yaklaştığınız sürece insanlardan size bir zarar geleceğini düşünmüyorum. Yeraltı tayfası da zararsız aslında. Onlarla normal bir şekilde konuşursanız başınıza hiçbir şey gelmez. Ama onları zorlarsanız, onlar da sizi zorlar.

*O tayfanın hâl ve hareketleri sizin günlük yaşantınızı etkilemeye başladı mı?
- Muhakkak. Ama ben zaten pek hanımefendi bir tip sayılmam, kaba bir kadınımdır. Ekip de “Türkü ikinci sezon gerçekten erkek olacaksın” diye şakalar yapmaya başladı.

*Argo konuşur musunuz?
- Evet, argo konuşmayı çok da severim ama sinirlenince değil, sohbet ederken. O lugat hoşuma gidiyor. “Ay! kızların ağzına hiç yakışmıyor” dedikleri zaman sinirleniyorum hatta. Neden kızların ağzına yakışmasın? Kötü bir sözse kimsenin ağzına yakışmamalı.

*“Şubat”ın kariyenize nasıl bir etkisi olacağını düşünüyorsunuz?
- Bu işin içindeyim çünkü Onur Ünlü’yle cehenneme bile giderim. Sorgusuz, sualsiz önerdiği her rolü oynarım. Ama onun dışında oynadığım oyuncu kadrosu çok iyi. Birçoğu zaten hocam gibi. Onlardan öğreneceğim çok şey var. “Kozmos” gibi “Şubat” da hayatımın dönüm noktalarından biri olacağına eminim.

*Onur Ünlü’yü sizin için bu kadar özel kılan nedir?
- Çok özel, oyuncuya çok katkısı olan bir yönetmen. Onun dışında tanıdığım en temiz kalpli, en dürüst insan. İki eli kanda olsa yardımınıza koşacak gerçek bir dost.

*Yusuf ve Gülüm için önerilerde bulundu mu size?
- Hayır. Zaten gecenin bir yarısı aradı, “Yarın şirkete gel, seninle Yusuf için konuşacağız” dedi. Koşa koşa gittim. “Merhaba, Yusuf n’aber?” dedi direkt. Hikâyeyi ve karakteri anlattı biraz, sonra “Yaparsın bunu” dedi. Karakter üzerinde oturup uzun uzun konuşmadık bile.

KADINLAR KISKANÇ  ERKEKLER KAVGACI
*Yusuf rolüne nasıl hazırlandınız?
- Erkekleri gözlemleyerek, sonra da onlar gibi konuşup yürümeye çalışarak...

*Bu gözlemler sırasında erkeklerin en sevmediğiniz yönleri ne oldu?
- Kadınlardan daha fazla kavgacı olmaları sanırım. Bir de kadınlar kavgayı sadece sözle ediyorlar. Erkeklerse direkt kaba kuvvete başvuruyor. Futbol düşkünlüklerinden de pek haz etmiyorum.

*Ya kadınların en sevmediğiniz yönleri?
- Hemcinslerine olan kıskançlıkları. Ayrıca çok planlı programlı davranmaları ve konuşmaları... Ben aklımdan ne geçerse söylerim.

*Şu an aklınızdan ne geçiyor?
- Sorduğunuz sorunun cevabı... Daha doğrusu cevabın devamı...

*Devam edin o halde...
- Kadınların makyaj, kıyafet gibi şeylere çok vakit ve para harcayıp başka şeyleri biraz atlamaları...

ALİCAN’LA ARTIK ÇOK İYİ ARKADAŞIZ
*Bir zamanlar şimdiki rol arkadaşınız Alican Yücesoy’la birlikteydiniz. İlişkiniz devam ediyor mu? Sevgiliyle aynı sette olmak avantaj mı yoksa dezavantaj mı?
- Avantaj... Uzun zamandır birbirini tanıyan iki arkadaş olarak sette birbirimize çok yardımcı oluyoruz. Karşınızdakini ne kadar iyi tanırsanız o kadar iyi oynuyorsunuz.

*Yanıtın tamamı gelmedi ama... İlişkiniz devam ediyor mu?
- Hayır, artık çok iyi arkadaşız.