Önümüzdeki pazar ilkbahara giriyoruz

Güncelleme Tarihi:

Önümüzdeki pazar ilkbahara giriyoruz
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 14, 2004 00:00

Nereden baÅŸlasam, neleri anlatsam? Gündeme göre hava iÅŸbaşında, yoÄŸun bir mesai yapıyor:Palandöken’de turist grubu çığ altında kaldı.Yurtta kış... Ardahan’da AltaÅŸ köprüsü yıkıldı; taksi nehre düştü!Muş’ta 10 köy ve 2 mahallede su baskını yaÅŸandı.Mersin’in Silifke Ä°lçesi su altında kaldı.AÄŸrı’da çığ düştü... 7 kiÅŸi öldü...Havadan sudan gündemimizin tümüne bir yazı içinde deÄŸinemem. Bu nedenle, ülkemizde yapılamayan çığ ve sel tahminleri gibi konuları ÅŸimdilik görmezlikten gelip size bir müjde vermek ve çok merak edilen bir-iki konuda açıklamalar yapmak istiyorum:‘Meteorolojiden alınan hava tahmin raporuna göre, 4 Mart PerÅŸembe gününün çok bulutlu ve yaÄŸmurlu geçeceÄŸi bildirildi’ diyen haberi okuyordum. Gazeteden gözümü uzaklaÅŸtırıp dışarıda beyaz çiçek açmış erik aÄŸacına, bir yandan da erik aÄŸacının çiçekleri gibi havada üşüşen kar kristallerine hayretle baktım. GüneÅŸte elmas tozu gibi parlayan kar kristalleri bir süre sonra Ä°stanbul’da trafiÄŸi de etkiledi. Kendini Avrupa’da ilk beÅŸe koyan meteorolojimiz ‘Bir günlük havayı yüzde 100 tahmin ettiÄŸini, yani bildiÄŸini’ söyleyip durduÄŸuna göre demek ki dışarıda kar deÄŸil, ‘beyaz yaÄŸmur’ yağıyor ya da birileri serap görüyordu! HAFTA 7 GÃœN KAR KARDEÅž!Meteorolojiden haberli veya habersiz ne kadar kar yaÄŸarsa yaÄŸsın, müjde, önümüzdeki pazar (21 Mart) günü resmen ilkbahara giriyoruz. Åžimdi ilkbahara gireceÄŸiz girmesine de kimseyi memnun edebilecek miyiz bilmiyorum? Yine ‘bu havalarda kendimi kıştaymış gibi hissediyorum’ diyenler olacak. Bazıları da son haftalarda perÅŸembe günlerinin karlı olması gibi ilkbaharda da görülebilecek olan kar yağışlarını hayretle karşılayacak.PerÅŸembelerin karlı geçmesi Kanat Atkaya’nın da dikkatini çekmiÅŸ. Meteorolojiden habersiz yaÄŸan son kardan sonra yazısında sıraladığı ‘çürüten sorular’ arasında ‘Son üç kar yağışının da perÅŸembe günü gerçekleÅŸtiÄŸinin farkında mısınız? Buna tesadüf denebilir mi?.. Hafta yedi gün kar kardeÅŸ! Niye hep perÅŸembe günü yağıyorsun?’ diye soruyor.Kanat Bey’in, bu sorusuna birkaç yıl önce yaptığım bir araÅŸtırmada cevap vermiÅŸtim. Dünyanın her yerinde kapalı ortamlarda çalışanlar, haftasonundaki hava ÅŸartlarına karşı çok duyarlı. Onlara göre ‘hava sanki inadına daha çok hafta sonunda yağışlı oluyor.’ Dünyanın birçok yerinde ‘haftanın günlerinde yağışlı olma bakımından farklılıklar var mı?’ diye araÅŸtırılmış. ÖrneÄŸin, Paris’te en yağışlı gün cuma iken, benim yaptığım araÅŸtırmada Ä°stanbul’da en çok yağış görülen gün perÅŸembe çıkmıştı. Bu da bulutlarda yoÄŸuÅŸma çekirdeÄŸi görevi gören havadaki kirleticilerin miktarından kaynaklanıyor.Nedense hep havaları günah keçisi olarak seçeriz ve mevsimlerden de ÅŸikayet eder dururuz. Fakat kimsenin aklına kullandığı takvimi sorgulamak gelmez. ‘Meteorolojinin delisi’ olarak takvimlerden ÅŸikayet etme iÅŸi de bana düştü! Önce ‘mevsim ne demek’ ona bir bakalım:Arapça’daki ‘mausim’ kelimesinden Türkler ‘mevsim’, Ä°ngilizler ise muson kelimesini türetmiÅŸ. Muson, aslında Arap Denizi’nde (kuru ve yağışlı olan) iki mevsimin birinden diÄŸerine geçiÅŸi tanımlayan ‘yönü deÄŸiÅŸen rüzgarlar’dır.Osmanlı da yılı, musonlar gibi Kasım (kış) ve Hızır (yaz) olmak üzere ikiye ayırmıştı. Benzer ÅŸekilde eski Ä°stanbullular da kentinin dört deÄŸil iki mevsimi olduÄŸunu belirtip Ä°stanbul’un iki mevsimi bir anda yaÅŸayan bir kent olduÄŸunu söylermiÅŸ. ‘İstanbul’un mevsimlerini lodos ve poyraz gibi iki farklı rüzgar belirler’ ÅŸeklindeki benzetmeler de bana musonları hatırlatır. (Soba zehirlenmelerinin poyraza göre lodosta daha fazla görülmesinin nedeni, güneyli bir rüzgar olarak lodosun hava sıcaklığını arttırarak bacaların çekme gücünü azaltmasıdır.)HAVA HAVAÄ° BÄ°R ÅžEYDÄ°RÅžu an, dünyanın güneÅŸ etrafında bir yılda tamamladığı dönüşü sırasında takip ettiÄŸi yörüngesini yaklaşık olarak dört eÅŸit parçaya bölen astronomik mevsimleri kullanıyoruz. Böylece, mevsimler belirlenirken ne hava ÅŸartları, ne de iklim özellikleri gözönüne alınmış. Bu nedenle de örneÄŸin, resmen ilkbahar mevsiminin baÅŸlamasından sonra havaların yeterince ısınmadığı veya kar yaÄŸdığı gözlenebilmekte. Bu gibi durumlarda mevsimlerin deÄŸil de hava ÅŸartlarının ‘yanlışlığı’ üzerinde durulmakta ve iklimin çıldırdığı sanılmaktadır.Yeryüzeyinin güneÅŸlenmeye olan tepkisi aynı anda olamadığından, mart ayında artan güneÅŸlenme süresi ile hava sıcaklıkları aynı anda artmaz. Ãœlkemizde hava sıcaklığının yıllık salınımı, dünyaya gelen güneÅŸ enerjisini karalar üzerinde bir ay, denizler üzerinde ise 6 hafta arkadan takip eder. Bu nedenle, bazen erken gelen güneÅŸli günler nedeniyle yüksek güneÅŸlenmeden ve bazen de kapalı geçen havalardan dolayı birkaç gün öncesi veya sonrasında ‘kış’ ya da ‘yaz’ benzeri hava ÅŸartları yaÅŸanabilmekte. Mart ayında açık günlerde ‘artık yaz geldi’ dendiÄŸi anda havanın kapanmasıyla birlikte kış birdenbire geri gelebilir. Bu tür hava ÅŸartlarını gözlemleyen atalarımız geçiÅŸ mevsiminde yer alan mart ayı için ÅŸu tespitlerde bulunmuÅŸ: ‘Martın on beÅŸi yaz, on beÅŸi kış’ ve ‘Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.’GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde astronomik takvimlerin bu yanıltıcı yönü meteorolojik olaylara duyarlı olan kimseleri ‘Meteoroloji Takvimleri’ kullanmaya yöneltmiÅŸtir. Hangi takvim kullanılırsa kullanılsın, hava hiçbir zaman takvimlerin belirlediÄŸi tarihleri bilemez ve onlara harfiyen de uyamaz. Bu aslında havanın doÄŸasına aykırıdır; çünkü hava, ‘havai’ bir ÅŸeydir!Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!