OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 07, 2004 00:00
Çocukları ilk kez okula baÅŸlayacak olan anne babalar hem büyük sevinç duyarlar, hem de endiÅŸe! Acaba tuvalete gidebilecek mi, acaba arkadaÅŸlarını sevecek mi diye düşünüp gerilirler. Ama unutmamalılar ki onlardan çok daha heyecanlı minik biri var. En iyisi önce o miniÄŸi yatıştırmak ve kafasındaki her soruya bir cevap bulmak.Hayatımızın bazı kilometre taÅŸları vardır, onları yaÅŸadığımız sürece unutamayız. ÖrneÄŸin, uzun hazırlıklardan sonra ilk kez bir okulun kapısından içeri adım attığımız günü, unutmamıza imkan var mı? O ilk günün anılarını, yıllar boyunca, anlatır dururuz. Çocuklarımız, torunlarımız bizim okuldaki ilk günümüzü ezbere bilirler. Okuldaki ilk gün, askerlik anıları gibi her fırsatta kahkahalar arasında anlatılır. Heyecandan yüreÄŸimiz aÄŸzımıza gelmiÅŸtir, tarif edilemez sıkıntılar içinde annemizi özlemiÅŸizdir... Ancak yıllar sonra bütün o sıkıntılar biz yetiÅŸkinler için eÄŸlenceli bir macera niteliÄŸi taşır. Bu yıl da milyonlarca çocuk, hayatının önemli bir dönüm noktasına gelmek üzere. Bir hafta sonra onların da hayatlarında yeni bir dönem baÅŸlayacak. BEN OKULU BÄ°TÄ°RDÄ°MBir dostum, bu yıl ikinci sınıf öğrencisi olan küçük oÄŸlunun okuldaki ilk gününü, gülmekten gözlerinden yaÅŸlar gelerek anlattı: ‘Bizim oÄŸlan pek haÅŸarıdır. Annesi de, ben de oÄŸlana okulu sevdirmekte zorlanacağımızı biliyorduk. Yaz boyunca, okul konusunda onun beynini yıkamaya çalıştık. Tüm hazırlıklar tamamlandı ve okula gitme günü geldi çattı. Hayret, bizim oÄŸlanda direnme ya da isteksizlik yok. Annesiyle birlikte okula gittiler. Bizim oÄŸlan annesiyle vedalaşıp sınıfa girmiÅŸ. Birinci derste, oturduÄŸu yerde hiç durmadan kıpırdanmış, çevresine bakınıp durmuÅŸ. Ä°kinci derste ise çantasını alıp ayaÄŸa kalkmış ve bir yetiÅŸkin edasıyla sınıfın kapısına doÄŸru yürümeye baÅŸlamış. Öğretmen ‘OÄŸlum nereye gidiyorsun? Daha zil çalmadı’ deyince, bizimki patlamış. ‘Bana bu kadar ders yeter. Okulu bitirdim, artık eve gidiyorum.’ Sezar’ın hakkını Sezar’a verelim. Çocuklar için evlerinden ayrılıp yabancı bir çevreye alışmak ve hele sabahtan akÅŸama kadar oyun oynamak varken, okul disiplinine ayak uydurmak hiç de kolay deÄŸil. SENÄ° ÖZLEYECEĞİM ANNECİĞİMÇocukların okula gitmekten kaçınmalarının nedenleri arasında anne özlemi birinci sırada yer alıyor. Okula gitme günü yaklaÅŸtıkça, küçük afacanın ‘Ama ben seni özleyeceÄŸim annecim’ diye sızlanması da artar. Evinin dışında onu nelerin beklediÄŸini pek bilemediÄŸi için endiÅŸelerini annesini özlemek ÅŸeklinde dile getirmiÅŸ olabilir. Ya da gerçekten annesinden ayrılmak düşüncesi onu korkutabilir. ÇocuÄŸu bu tür korkuları ve endiÅŸeleriyle baÅŸbaÅŸa bırakmak doÄŸru deÄŸil. Okullar açılmadan bir süre önce, çocuÄŸa onu bekleyen yeni dünyayı tanıtmak yararlı olur. Annesiyle ya da bir büyüğüyle okulunu birkaç kez ziyaret etmesi, yeni ortama alışmasına yardım eder. Ä°kinci, üçüncü ziyaretten sonra çocuÄŸun okula karşı tepkisi azalır. Okulun açıldığı gün, çocuk annesine japon zamkıyla yapışmış gibi durması mümkün. O sabah çocuÄŸu okula götürüp orada fazla uzun kalmadan vedalaşıp geri dönmek en doÄŸru hareket olur. Bazı çocuklar, günlerce annelerinin de sınıfta kalması için ısrar ederler. ÇocuÄŸun çantasına, ona annesini hatırlatacak küçük bir oyuncak ya da resim koymak yararlı olur.Çocukların hayal dünyaları çok zengindir. En hayalperest yetiÅŸkinin bile aklına getiremeyeceÄŸi ihtimalleri çocuklar düşünebilirler. Evinden ve ailesinden ilk kez ayrılan çocuk için okul yabancı bir ortamdır. Bu ortamda, evindeyken kolayca hallettiÄŸi sorunları gözünde büyüttükçe büyütür. ÇocuÄŸun öncelikli sorunu tuvalete gitmek olur. Okulun tuvaletleri onu ürkütür. Burada yabancılarla karşılaÅŸmaktan korkar. Tuvalette ihtiyacını nasıl gidereceÄŸini ÅŸaşırır. Bu noktada öğretmeninin soruna eÄŸilmesi gerekir. ÖrneÄŸin sınıftaki öğrencilerin hepsini birden tuvalete götürür de burada endiÅŸelenecek bir ÅŸey olmadığını anlatırsa, evlerinden ayrılmanın acısını çeken çocukların korkuları dağılır. Çocuk, yaÅŸamaya alıştığı ortamdan uzaklaÅŸma fikrine pek de kolay alışamaz. Her köşesini çok iyi bildiÄŸi evinden çıkıp kocaman bir binada günlerini geçireceÄŸini öğrendiÄŸi zaman tasalanır. En büyük korkusu da bina içinde kaybolmaktır.Ä°ÅŸte çocuÄŸun bu korkusunu yenebilmesi için ona önceden okulu gezdirmek, tuvaletlerin, sınıfların yerlerini göstermek doÄŸru olur. BelirttiÄŸimiz gibi, çocuk hayatının önemli bir dönüm noktasına geldiÄŸi zaman karşılaÅŸacağı yenilikleri önceden öğrenmeli, yeni çevresini iyice tanımalı.Oyuncak ayımdan ayrılmamÇocuklar, alışkanlıklara sadakat konusunda yetiÅŸkinleri gölgede bırakırlar. Oyun çağında, çok sevdikleri oyuncaklarını gece gündüz yanlarından ayırmazlar.Okula baÅŸlamak üzere olan bir çocuÄŸu alışkanlıklarının hepsinden bir günde vazgeçirmek imkansızdır. ÇocuÄŸa, yıllardır elinden düşürmediÄŸi oyuncağını evde bırakıp okula gideceÄŸi söylendiÄŸi zaman bu karara çok büyük bir tepki gösterebilir. Oyuncağını almadan evden bir yere gitmemekte ısrar edebilir. Anaokuluna giden bir çocuÄŸun oyuncağını yanında taşıması yadırganmaz ama öğrencilik dönemi baÅŸlarken böyle bir hata yapılmaması gerekir. Oyuncağıyla okula gelen çocuk arkadaÅŸları arasında alay konusu olacaktır. Bu da onun yeni çevresine uyum saÄŸlamasını iyice zorlaÅŸtırır. ÇocuÄŸun ilk gün okula bir oyuncağını götürmesi engellenmeli. Oyuncağın evde onun bıraktığı yerde kendisini bekleyeceÄŸi anlatılmalı. Oyuncağın yerini tutacak özel bir kalem kutusu , çantada muhafaza edilecek bir anahtarlık gibi küçük ama çocuÄŸun gözünü boyayacak armaÄŸanlar, oyuncakla okula gitme isteÄŸine son verebilir. Yeni bir dünyanın kapısından içeri girmeye hazırlanan çocuklara anlayışlı ve sabırlı davranmak pek çok sorunu çözümler. ÇocuÄŸa okulu, yeni bilgiler edinmeyi sevdirmek, bu ilk günlerde alınacak kararlarla mümkün olacaktır. ÇocuÄŸu okula baÅŸlayan ebeveyn deçocuÄŸa yeni hayatını sevdirmek için elinden geleni yapmalı.Yazan: Holly RobinsonDerleyen: Azize BerginYARIN: ’EYVAH ÖĞRETMEN GELÄ°YOR’Â
button