Güncelleme Tarihi:
Lalay lalay lalaaay... 80’lerde çocuk olup da Şirinler’in müziğini hatırlamayan yok gibi.
Mavi yaratıkların bugüne kadar suçlanmadıkları siyasi eğilim, ideoloji, yaşam biçimi ve görüş kalmadı. Peki aynı anda hem komünist hem ırkçı olup, bir yandan eşcinsellik diğer yandan da antifeminizm propagandası yapmaları mümkün mü? Bazılarına göre evet...
Mesela Şirinler Köyü’nün Hitler’in Berlin’inden farksız olduğunu söyleyenler var. Fransız sosyolog Antoine Bueno’ya göre mavi bızdıkların maceraları ırkçı propagandanın dik âlâsı. Bir kere Gargamel, Nazi dönemi Almanyası’nda Yahudileri kötü gösteren karikatürler gibi çiziliyor. Ya o Şirine? Sarı ve dalgalı saçlarıyla Ari mükemmelliyetçiliğinin bir yansıması değil de ne Adolf aşkına? Bir de Şirinler’in ilk çizgi romanı var. Hani şu hastalığa yakalanıp ‘moronlaşan’ Şirinler’in renklerinin maviden ‘siyah’a döndüğü hikâye... Sobelendiniz sizi küçük mavi ırkçılar!
BİRAZ KIZIL BİRAZ MAVİ
Ebru Gündeş şarkıyı Şirin Baba’ya söylese yeridir: Şirin Baba’yla Karl Marx arasındaki benzerlik sadece sakal mı sanıyorsanız? Kızıl başlıklı Şirin Baba’nın nasıl bir Moskof uşağı olduğunu asıl ele veren, her türlü toplumsal ve bireysel soruna çözüm getirdiği Das Kapital’vari o büyü kitabı... Avusturyalı yazar Marc Schmidt, kıymetli eseri ‘Popüler Kültürün Şifreleri’ kitabında, ‘anarşik’ Şirin Baba’nın da, işçi-köylü yoldaşlarının da gerçek niyetlerini ayan beyan ediyor. Özel mülkiyet yok.. Tek tip kıyafetler... Çocuklarımıza bal gibi de komünal yaşam fikri aşılıyorlar. Geçen kış olmadıysa, önümüzdeki kış hepimiz maviyiz, muhakkak!
BİR ELİNDE CIMBIZ...
Hayır hayır, Süslü Şirin’den bahsetmiyoruz. Onun gayriahlaki rolüne gelmeden evvel, şu Şirine aşüftesine de iki çift sözüm var. Köydeki bütün Şirinler yaptıkları mesleklere göre isimlendiriliyor: Çiftçi Şirin, Pastacı Şirin... Oysa Şirine’nin bütün işi gücü, kadın olmak. Tek marifeti diğer Şirinler’e öpücük dağıtmak olan bu sarışın, yarının genç kızları için neyin rol modeli? Haaa, diğer Şirinler onu kadın yerine koyuyor mu derseniz, o ayrı mevzu... Şirine köye gelene kadar, sadece erkeklerden oluşan bir mavi toplumdan söz ediyoruz nihayetinde. Zaten Marc Schmidt’e sorarsanız Güçlü Şirin’le, Becerikli Şirin’in birbirlerine düşkünlüğünün arkasında da bu türden bit yeniği var. Süslü Şirin’in metroseksüelliğini bu kadar ulu orta ve pervasızca yaşamasını konuşmuyoruz bile...
Şirin Baba: Şirinler’in lideri. Diğer Şirinler’in aksine kıyafette kırmızı takıntısı var. Sihir, büyü-müyü, 10 parmağında 10 marifet.
Şirine: Şirin Köyü’ndeki ilk hanım. Bir nevi mavi Merilyn: Uzun, dalgalı ve sarı saçlara sahip .
Sakar Şirin: Sakarlıklarıyla köylüyü canından bezdirdi. Arkadaş hepsini anladık da kaya koleksiyonu senin neyine?
Somurtkan Şirin: Köyün en asosyali. Hemen her şeyden nefret ediyor ve bunu ifade etmekten de hiç çekinmiyor.
Süslü Şirin: Köyün metroseksüeli. Kulak arkasında her daim bir çiçek takılı. Elinden aynası eksik olmaz.
Gargamel: Şirinler’in baş düşmanı. Onları yakalayıp büyülerinde kullanmak ve yemek istiyor.
Azman: Yıkık dökük şatosunda Gargamel’le birlikte yaşayan kedisi. Şirin yemeye bayılıyor ama çok tembel.
Vexy: Haşarılar (Naughties), Gargamel’in hikâyeye son filmde peydahladığı bir çift yeni yaratık. Vexy Şirinler’e daha çok benziyor.
Hackus: Gargamel’in amacı Haşarılar’dan Şirin gücü elde etmek ama Şirine’nin bildiği büyü olmadan biraz yaş .
Onlar da Anadolu kökenli
Şirinler, Belçikalı çizer Pierre Culliford (Peyo) tarafından 1958’de Spirou dergisi için yaratıldı. Bir ormanın derinliklerinde, mantar evlerden oluşan bir köyde yaşayan bu kahramanlar o kadar çok sevildiler ki bir yıl sonra bağımsız bir çizgi romana dönüştüler.
Şirinler’in ismi, Peyo’nun bir çizer arkadaşıyla yemek yerken Flemenkçe tuz anlamındaki ‘Schtroumpf’ sözcüğünü hatırlamamasından geliyor. ‘Schtroumpfs’ sonradan İngilizce’ye ‘Smurfs’ olarak çevriliyor.
Şirinler’in hepsi kafalarına Anadolu kökenli beyaz bir kukuleta takıyor. Antik Anadolu uygarlığı olan Frigler’de bu şapkayı özgür olmuş köleler giyiyordu.
Şirinler’le, onları ele geçirmeye çalışan kötü büyücü Gargamel’in maceraları ilk ortaya çıktıkları 1958’den bu yana, Türkçe, İngilizce, Fransızca ve Flemenkçe olmak üzere sayısız çizgi romana, çizgi filme, tiyatroya, bilgisayar oyununa ve nihayet sinema filmlerine konu oldu. Bugün çoğu 30’larında olan insanlara Şirinler’i sevdirense Hanna-Barbera’nın 1981’de televizyona uyarladığı çizgi film serisidir.
İlki 2011’de gösterime giren ve Şirin Baba liderliğindeki bir grup Şirin’in Ortaçağ’daki köylerinden günümüz New York’una ışınlandıkları filmin ardından serinin ikinci filmi bu hafta vizyona girdi. Kahramanlarımız bu kez New York’a değil; Gargamel’in kaçırdığı Şirine’yi kurtarmak için Paris’e gidiyor.